Bunun üzerine gidip değirmenin kapısını çalarlar. Karşılarına değirmenin sahibi yaşlı adam çıkar. Kralın adamları, kralın değirmeni satın alacağını söyleyip kaç para istediğini sorarlar. Fakat değirmenci satmayı kesin bir dille reddeder. Değirmen için ederinin çok üstünde teklif yapılsa da nafiledir.
“Alamazsınız. Berlin’de hâkimler var!”
Bu ‘haddini bilmez’ söze karşı tüm gözler krala çevrilir, çok hiddetleneceği düşünülür. Fakat o bu söz kralın hoşuna gider. Zira mahkemeleri ıslah etmek için öteden beri çalışmaktadır ve çabalarının meyvelerini verdiğini görmek onu mutlu eder. Krala karşı bile olsa mahkemelerin adaletine güvenilmektedir. Bunun üzerine kral tarihe geçen şu sözünü söyler:
“Hiçbir güç, hiçbir siyaset, hiçbir iktidar kral bile olsa adaletten üstün değildir. Hiç kimse adaletin üstüne çıkamaz.”
Kral II. Frederick bu değirmenin Prusya Krallığı ayakta kaldıkça korunmasını ister. Değirmenin yanına sarayını yaptırır. Uzun yıllar burada kalan kralın bir keresinde şöyle dediği söylenir:
“Adalet bana her sabah, sıcak bir ekmek kokusuyla gelirdi.”
Nelson Mandela, Güney Afrika'daki ırk ayrımcılığına karşı mücadeleyle dünyadaki adaletin nasıl gerçekleştiğini gösterdi. Mandela, uzun süre hapis yattıktan sonra özgürlüğüne kavuştu. Irk ayrımcılığını sona erdiren ilk siyah başkan olarak göreve geldi. Mandela'nın ilkeleri, yalnızca Güney Afrika'da değil, dünya çapında adaletin sağlanmasında çok önemli bir yere sahiptir.
Hindistan'ın çatışmasında Mahatma Gandhi, şiddetsiz direniş (Satyagraha) hareketiyle adaleti savundu. Gandhi, İngiliz sömürge yönetimine karşı eylemlerle, Hindistan'ın demokratik haklarını elde etmelerine liderlik etti. Onun bu stratejisi, adaletin yalnızca hukukla değil, etik ve barışçıl bir şekilde de gerçekleştirilebileceğini tüm dünyaya gösterdi.
Dünyada ve ülkemizde bu örnekleri çoğaltmamız mümkün.
Peygamberimizde hayatı boyunca, toplumda adaleti hâkim kılmak için mücadele etmiş, gerek Müslümanlar gerekse gayrimüslimler arasındaki ilişkilerde ve hükümlerde adaletin en güzel örneklerini vermiş, adaleti temel hakların ve özgürlüklerin korunması, toplumsal huzurun ve barışın sağlanmasının teminatı olarak görmüştü.
Peygamberimiz ‘Bir saat veya bir gün adaletle hükmetmek, bir sene veya 60 sene ibadetten hayırlıdır’ diyor.
Yine Ata’ mız. ‘Bir memlekette adalet mevcut olmazsa o memlekette anarşiden başka bir şey yoktur. Orada hükümet yoktur, orada hiçbir şey yoktur’ diyor.(19 Ocak 1923 )
‘Adalet mülkün temelidir.’ Hepimizin bildiği meşhur ve anlamlı bir söz. Burada mülk devlet demek, yani adalet devletin temelidir.
Yani adalet yoksa devlet çöker. Adaletin olmadığı bir yerde barıştan, huzurdan, mutluluktan söz edilemez. Adalet insanları bir arada tutmanın temel unsurlarından biridir. Bir toplumda adalet sağlandığında insanlar mutluluk ve huzur içinde yaşarlar. Adaletin olmadığı toplumlarda her zaman huzursuzluk olur ve bu toplum gelişemez.
Son aylarda özellikle son günlerde yaşananlara bakınca ülkemiz milletimiz ve geleceğimiz adına çok üzülüyorum. Yapılan hukuksuzlukları görmek için hukukçu olmaya bile gerek yok.
Bir de şunu belirtmek istiyorum, Toplum olarak hepimiz olaylara bakarken bir kimlikle bakıyoruz. Sağcı, solcu , Kürt, Türk, inançlı inançsız vb. Olaylara sadece insan gözüyle bakmalıyız, o zaman doğru değerlendirme yapabiliriz.
Yaklaşık 20-25 sene önce iyi kötü herkesin karnı doyuyordu, rahattık huzurluyduk, bütün kurumlarıyla devletimize güveniyorduk. Kurumlarda liyakat vardı, adalet vardı. Bugün yaşadıklarımızı bakınca o günleri özlememek mümkün değil. Toplum yapımız sağlamdı; saygı , sevgi ,güven vardı. Yıllardır süren ve artarak devam eden adaletsiz uygulamalar toplumuzun ahlaki yapısını da ciddi manada bozdu.
Yukarıdan aşağıya adaletsiz uygulamalar her yerde var maalesef. İş alımlarında getirilen mülakat gençlerimizin kabusu haline geldi. Hepimiz basından takip ediyoruz, yüksek sınav notu alanların mülakat notu düşürülerek hakkı elinden alınıyor buna mukabil sınav notu düşük birçok kişi mülakat notları yükseltilerek hakkı olmayan işe alınıyor.
Mahkeme kararlarına rağmen kaz dağlarında ve birçok yerde maden arama çalışmaları sürüyor. Geleceğimiz, çocuklarımızın torunlarımızın hakkı gasp ediliyor.
Ülkemize getirilen milyonlarca sığınmacının hastane giderlerinin ilaç giderlerinin, yapılan sosyal yardımların bu millet tarafından ödenmesi, bu millete yapılan en büyük adaletsizlik.
Adaletin, .hakkın, hukukun hakim olduğu, insanların huzur ve mutlulukla yaşadığı güzel bir ülke özlemiyle yazımı Hz. Ali’ nin bir sözüyle bitiriyorum.
‘Devletin dini adalettir.’ Hz Ali
Sevgiyle kalın.