Bir grup daha var ki, onlar da araştırmadan okumadan kendilerine öğretilenler doğrultusunda ön yargıyla Atatürk düşmanlığı yapıyorlar. Hangi sebeple olursa olsun yeni Osmanlı söyleminde bulunanların hepsi Atatürk düşmanlığı yapıyor.
Yoksa Osmanlı devam etseydi, babadan oğula geçmesi sebebi ile sarayda bahçıvan bile olamayıp bugün Cumhuriyet sayesinde elde ettikleri makam ve mevkileri rüyalarında bile göremeyeceklerdi, bunu biliyorlar.
Saltanat devam etseydi padişah olacak olan Abdulhamit’in torunu Osman Ertuğrul, Atatürk düşmanlığı yaparak Osmanlıya övgüler düzenlere tarihi bir cevap veriyor:
“Ailemiz için çok kötü oldu ama, Türkiye kazandı. Ben Türk olarak doğdum, Türk olarak öleceğim. Atatürk, Türk halkı için çok iyi bir liderdi. Mustafa Kemal Atatürk olmasaydı, İstanbul olmazdı. Gençler laikliğe ve vatanın bütünlüğüne sahip çıksınlar. Padişahlık, monarşi, hilafet, şeriat geride kalmıştır, artık olmaz.” diyor.
Atatürk düşmanlığı yapanlar Atatürk’e saldırmak adına Mehmet Akif Ersoy’u sömürmeye çalıştılar.
Atatürk’ün Mısır’a sürgün ettiğini söylediler, oysa kendi kararı ile Mısır’a yerleşerek ölümünden kısa bir süre öncesine kadar bu ülkede yaşayan M. Akif Ersoy diyor ki,
“Mısır'da 11 yıl kaldım. Fakat 11 saat daha kalsaydım artık çıldırırdım. Sana hâlisane bir fikrimi söyleyeyim mi: insanlık da Türkiye'de, Müslümanlık da Türkiye'de, hürriyetçilik de Türkiye'de. Eğer varsa, Allah benim ömrümden alıp Mustafa Kemal'e versin!" diyor.
Osmanlı imparatorluğu Almanya’nın yanında 1. Dünya savaşına girmiş ve savaşı kaybetmiş. (1914-1918)
Osmanlı İtilaf devletleriyle Mondros Mütarekesini imzaladı. Bu fiilen Osmanlının sonunu getirdi.
Özellikle, İngiltere, Fransa, Yunanistan ve İtalya Anadolu’yu işgale başladı.,
Bu noktada Mustafa Kemal Atatürk 19 Mayıs 1919 da Samsun’a çıkarak Kurtuluş Mücadelesini başlattı.
Ardından Amasya, Erzurum ve Sivas Kongrelerini düzenleyerek halkın desteğini aldı.
23 Nisan 1920’de Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Ankara’da açıldı. Bu meclis halkın temsilcilerinden oluşuyordu ve egemenlik artık saraydan millete geçiyordu.
Atatürk bu önemli günü çocuklara armağan etti.
23 Nisan Türk milletinin egemenliğini ilan ettiği ve Türkiye Büyük Millet Meclisinin açıldığı, tarihe altın harflerle yazılmış bir gündür. Bu anlamlı gün Gazi Mustafa Kemal tarafından sadece bir bayram değil aynı zamanda geleceğimizin teminatı olan çocuklara armağan edilmiş en özel gündür.
Atatürk Türk Milletinin kaderini milletin kendisinin belirlemesi gerektiğine inanarak 23 Nisan 1920’de meclisi açmış, egemenliği saraydan alıp halka vermiştir. Bu büyük adım Cumhuriyetimizin temel taşıdır.
‘Ey yükselen yeni nesil, gelecek sizindir. Cumhuriyeti biz kurduk onu yaşatacak ve yüceltecek sizlersiniz’ sözleriyle Atatürk çocuklara olan güvenini ve inancını her fırsatta dile getirmiştir.23 Nisan sadece bir bayram değil; özgürlüğün, bağımsızlığın, sevginin ve barışın simgesidir.
Bugün bizlere düşen Ata’mızın mirasına sahip çıkmak, çocuklarımızı iyi yetiştirmek, onlara güzel bir gelecek sunmaktır.
Her milli bayramda olduğu gibi her 23 Nisanda da Ata’mıza minnet duymak, onun çocuklara duyduğu güvene layık olmak hepimizin görevidir.
Ne mutlu çocuklara, ne mutlu 23 Nisan’ı kutlayanlara.
Sevgiyle kalın.