Hoca bir gün... Kızlarını ziyaret etmiş.
"Haliniz nicedir?.. Para pul durumunuz nedir" diye.
Önce kocası çiftçi olan kızına gitmiş...
Kızı demiş ki:
-Bu yaz iyi yağmur yağarsa sebze, meyve, ekin bol olur... Elimize çok para geçer... Zenginleşiriz... Babacığım dua et, bu yaz yağmurlu geçsin.
Sonra... Kocası kiremitçi olan kızının çayını içmiş... Onu dinlemiş:
-Eğer bu yaz yağmur yağmazsa, kocamın yaptığı kiremitler hemen kurur... Onları satarız... Elimize çok para geçer... Zenginleşiriz... Babacığım dua et, bu yaz yağmur yağmasın.
Nasrettin Hoca düşüne düşüne evine dönmüş.
Karısı sormuş:
-Hocam nedir bu düşünceli halin?
Hoca "Sorma Hanım" demiş:
-Damatlarımızdan biri bu yaz ayvayı yiyecek ama... Hangisi yiyecek bilemiyorum.
Ülkede uygulanan ekonomi politikaları ve tüm dünyada yükselen enerji fiyatları yüzünden ihracatçı haklı olarak bu sebeple maliyetlerinin çok yükseldiğini söylüyor ve kur korumalı mevduatın etkisiyle dövizin fiyatlarının düşük kalmasıyla rekabet güçlerini kaybettiklerini ileri sürüyorlar. Yılbaşından sonra asgari ücretin ve doğal olarak tüm çalışanlara ödenen ücretlerin yükselmesiyle işlerinin daha da zorlaşacağını, karlılığın iyice düşeceğini ve netice olarak ihracatın azalacağını söylüyorlar. Bunu engellemek için döviz fiyatlarının yükselmesinin şart olduğunu dile getiriyorlar. İhracatçıların istediği olur ve döviz yükselirse ihracatçının yüzü gülecektir. Fakat onların istediği olur da kurlar yükselirse enflasyonun artmasıyla, iğneden ipliğe her şeye zam geleceği için esnafın, emeklinin, işçinin hayatı zorlaşacak ve hayat daha pahalı hale gelecektir. Bu tablodan anlaşılan o ki Nasrettin Hoca'nın fıkrasındaki gibi taraflardan biri ayvayı yiyecek ama bakalım hangisi?