TBB web sitesinde herkese açık olarak yayınlanan rehber, daha evvel hazırlanarak baskısı yapılan ve aradan geçen zamanda değişen mevzuat ve uygulamalar doğrultusunda yeniden değerlendirerek güncellenmiştir. Deprem bölgesinde dağıtılan rehberde, ceza hukuku, özel hukuk, kamu hukukunun farklı alanları yönünden vatandaşın haklarını nasıl arayabileceği anlatılmaktadır.
Yeni rehberde, depremzedeler ve depremden zarar görenlerin hakları ile yıkılan veya ağır hasar gören yapıları sebebiyle konut veya işyeri için sunulan destekler ile hak kaybına uğramamaları için hangi süreler içinde, hangi mahkeme veya mercilere nasıl başvurabilecekleri ayrıntılı şekilde yer almaktadır. Rehberden bazı başlıklar şöyledir:
Ceza Hukuku yönünden, yapıların inşaat öncesi ve sırasında mevzuata, projesine ve bilimin gereklerine uygun şekilde inşa edilip edilmediği veya sonradan mevzuata aykırı tadilatlar yapılıp yapılmadığının vb. tespiti için enkazlar kaldırılmadan önce binalardan bilirkişi eşliğinde beton, demir, kolon, kiriş numunelerinin alınması; gerek enkaz gerekse hasarlı binaların mümkünse kolonların demir yapısını gösterir biçimde fotoğraflanması, videoya alınması; uydudan yapıyı bulup koordinat adres tarih eklenerek fotoğrafların arşivlenmesi gibi yöntemler önerilmektedir. Aksi hâlde deliller yok olabilecektir.
Ölüm meydana gelmişse, adli sürecin başlaması için ölenin ya da yaralananın eşi ve çocukları, eğer bunlar yok ise yakınları suçun işlendiği yerin Cumhuriyet Başsavcılığına şikâyet dilekçesi vermelidirler. Bu suça ilişkin, şikâyet dilekçesi verilmese de savcılık, re'sen soruşturma yapmak ve suç unsuru bulduğu takdirde kamu davası açmak zorundadır. Bununla birlikte soruşturma sürecinde itiraz haklarına sahip olabilmek için, suçtan zarar görenin de şikâyet dilekçesi vermesinde yarar vardır. Şikâyet dilekçesi vermiş olsun veya olmasın, kamu davası açıldıktan sonra suçtan zarar gören, davaya müdahale hakkına sahip olup, bu hakkını davaya bakmakta olan Mahkemeye vereceği bir dilekçe ile kullanabilmektedir.
Özel Hukuk yönünden, deprem sonucu ölüm meydana gelmiş ise, ölenin mirasçılarının mirasçılık sıfatını ispat edebilmesi için öncelikle mirasçılık belgesi (veraset ilamı) alması gereklidir. Yasal mirasçılardan biri, mirasçılık belgesini Noterliğe veya oturduğu yerdeki Sulh Hukuk Mahkemesine tek başına başvurarak alabilir.
Bina, dükkân gibi taşınmaz veya otomobil, kamyon, mobilya, mefruşat vb. gibi taşınır mallarda oluşan maddi zararlardan dolayı, gerek idarelere karşı gerekse özel kişilere karşı açılabilecek tazminat davalarına esas olmak ve delil teşkil etmek üzere hasarlı malların bulunduğu yerdeki Sulh Hukuk veya asıl davada hangi mahkeme görevli olacak idiyse o mahkemeye yazılı olarak (dilekçe) başvuruda bulunularak delil tespiti yaptırmak gerekmektedir.
Binanızdaki Hasar Oranının Tespiti Ve Buna İlişkin İtirazlar Hangi Süre İçerisinde Nasıl Yapılır?
· Deprem sonucunda binada oluşan hasarı Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı yetkilileri tespit eder.
· Bakanlık yetkilileri, kolon kiriş ve taşıyıcı aksamları incelemek suretiyle depremde zarar gören her bina için hasar derecelerini tespit ederek; hasarsız, hafif hasarlı, orta hasarlı, ağır hasarlı ve acil yıktırılacak şeklinde değerlendirme yapar.
· Acil yıktırılacak binalar mülki amirin kararıyla derhal boşaltılarak yıkımı için üç (3) gün süre verilir. Karara bu süre içerisinde itiraz edebilir ve itirazla ilgili karar üç (3) gün içinde verilir. Binanın sahibi orada yoksa bildirim ilân yoluyla yapılır ve ilân tarihinde öğrenmiş sayılır.
· Binaları hasarsız olarak tespit edilenlerin veya gayrimenkullerinin hasar tespiti hiç yapılmayanların, yargı yoluna gitmeden önce, ilan tarihinden itibaren otuz (30) gün içinde ilgili idareye başvurmaları zorunludur.
· Acil yıkılacaklar dışındaki hasar bildirimlerine hasar derecesinin artırılması ya da azaltılması amacıyla otuz (30) gün içinde itiraz edilebilir. Hasar tespit raporları ancak asıl işlemlerle birlikte dava konusu edilebilir.
· Hasar tespit sorgulama ve itiraz işlemleri e-devlet üzerinden yapılabilmektedir.
Depremzedeler İçin Hukuk Rehberinde “ticaret ile uğraşanlar, serbest meslek erbabı olanların vergi ve tutmak zorunda olduğu defter ve kayıtlar, müteahhit satıcı veya kooperatiflere hasar gören bina bedeline karşılık verilen çek veya senetlerin iptali, İş Kanunu kapsamında olan işçilerin iş mevzuatında düzenlenen diğer işçilik alacaklarını isteme hakları ve işverenin yasal hakları ile Çocuklara Özgü Düzenlemeler ve Çocukların Korunması”;
İdare Hukuk Yönünden “deprem nedeniyle idari yargıda açılabilecek tazminat davaları deprem ertesi arama ve kurtarma faaliyetleri, derem sonrası sağlık, gıda, barınma, ulaşım, haberleşme gibi haklara erişimin sağlanması, idari yargıda açılacak dava ne zaman nerede açılacağı ve ispat, devlet memurlarının hakları”;
Vergi Hukuku Yönünden “depremde yok olan mallar için emsal bedel tespiti, amortismana tabi kıymetler için amortisman oranı tespiti, deprem nedeniyle beyan ve ödemelerin ertelenmesi, vergi ve cezaların silinmesi ve bağış ve yardımların gelirlerden indirilebilmesi"
Sağlık Hukuku yönünden, “tıbbi müdahalelere rızanın verilmesi, sağlık hizmetlerinin sunulması ve genel sağlık sigortası, ölümün tespiti ve ölünün adli muayenesi ile kimliklendirilmesi, ölüden organ ve doku nakli yapılması”
“Afetzedelere yıkılan veya ağır hasar gören yapılar sebebiyle konut veya işyeri için sunulan destekler” konuları da açıklanmıştır.
Yukarıda sözü edilen davaların gerek açılması gerekse izlenerek sonuçlandırılması uzmanlığı gerektirmektedir. Bu durum gözetilerek vatandaşların bulundukları ildeki veya ilçe de iseler bu ilçenin bağlı olduğu ildeki barolara adli yardım isteği ile başvurarak kendilerine bir avukat tayin edilmesini istemeleri tavsiye edilmektedir. Bu yöndeki başvurular, ilgili baro tarafından alınıp, yasadaki koşulları taşıyanlara, peşin ücret ödemeden hukuksal yardımda bulunmak üzere bir avukat tayin edilmesi mümkündür.
Yapı sahibi, müteahhit ile diğer özel hukuk kişileri ve sorumluları hakkında ceza mahkemelerindeki yargılamalarda yıkımdan zarar görenlere otomatik olarak vekil ataması yapılamamaktadır. Zira Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 234. maddesinde sayılan suçlar için zorunlu avukat ataması söz konusudur. Deprem, felaket vb. bu hükümde yer almamaktadır. Ancak, şikâyetçi/mağdur/katılan için, yukarıda belirtilen Avukatlık Kanunu hükümlerine göre Adli Müzaheret yolu kullanılabilmektedir.