Gözlerinin İçine Bakıp Yalan Söylediğin 3 Amirin Uydurduğun Kılıfı Yutacak mı?

Eskişehir İl Milli Eğitim Müdürlüğü üç amirinin gözünün içine bakarak, yalan söyleyen bu okul müdürünü neden koruyor?

İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından yaptırılan Cumhuriyet Anadolu Lisesi’nin Konferans Salonu koltuk yenileme işiyle ilgili Okul Yönetimi tarafından 8 ay önce başka bir firmaya brüt olarak 29 bin 952 Lira ödendiğini gösteren resmi belgeyi siz okurlarımla paylaşıyorum. Eskişehir eğitimindeki bu ‘yolsuzluğun belgesi’ ile ilgili yetkililer harekete geçmelidir. Eskişehir Valiliği, Cumhuriyet Başsavcılığı aynı iş için iki ayrı firmaya nasıl ve neden ödeme yapıldığını ortaya çıkarmalıdır.

Görünüm’de dün kaleme aldığım “Cumhuriyet Anadolu Lisesi’nde Akçeli İddialar” yazısı kentte büyük yankı yarattı. Cumhuriyet Anadolu Lisesi’nin Konferans Salonunun arızalı koltuklarının sökülerek, yenilenmesi işi Eskişehir İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından yaklaşık 41 bin liraya yapıldı. Bu yenileme çalışmaları dün itibariyle tamamlandığı belirtildi. Teslimi yapılmadığı için bu para ihaleyi kazanan firmaya ödenmedi. Ancak Okul Müdürü Halil Uçar’ın bu iş için Milli Eğitim Bakanlığından 8 ay önce 29 bin 952 lira ödenek getirdiği öğrenildi. Uçar’ın bu işi yapıldı göstererek;  bir firmaya 14 Aralık 2023 tarihinde brüt 29 bin 952 lira ödeme yaptığı öğrenildi. Bu ödemenin yapıldığının belgesine ulaştım. Okul Müdürü Uçar’ın 2 ay önce Eskişehir İl Milli Eğitim Müdürlüğüne, salonun yapılması için Bakanlıktan ödenek getirtemediğini söyleyerek, bu işin onlar tarafından yapılmasını istedi. Bu iş için Bakanlıktan okula ödenek geldiğinden bilgisi olmayan Eskişehir İl Milli Eğitim Müdürlüğü ihale yaptı. İhaleyi alan firma bu işi yaklaşık 41 bin liraya tamamladı. Peki aynı işin yapılması için Bakanlıktan gelen 29 bin 952 Liraya ne oldu? Bu para nasıl buhar oldu?

Bu konferans salonu ile ilgili dün okulda çalışan eğitimci dostlarımın iddialarına yer vermiştim. Onlar konuyla ilgili şunları söylemişti; “Cumhuriyet Anadolu Lisesi’nin Konferans Salonu neden kullanılmıyor? Eskişehir'in en merkezi ve köklü listelerinden Cumhuriyet Anadolu Lisesinin konferans salonu kurulduğundan beri hem okulun tüm etkinliklerinde hem de İl Milli Eğitim ve İlçe MEM toplantıları ve etkinlikleri başta olmak üzere diğer okulların ve kamu kurumlarının etkinliklerinde yoğun olarak kullanılıyordu. Yaklaşık 200 kişilik salonda sinema koltukları bulunuyor. 8-10 sandalyenin menteşe arızası ve kumaşlarında yıpranma olduğu halde Okul Müdürü Halil Uçar, Milli Eğitim Bakanlığından Aralık 2023 döneminde ödenek istedi. Milli Eğitim Bakanlığından konferans salonunun tefrişat tamirat ve tadilatı için gönderilen 29 bin 952 TL ödenek geldi. Devlet İhale Kanununun 22/d maddesi uyarınca 3 firmaya teklif verilerek en düşük teklifi veren firmaya ihale edildi. İhaleyi alan firmaya ödemesi gerçekleştirildi.  Aradan 6 aydan fazla sure geçmesine rağmen salonun koltukları tamir edilmedi. Okulların ve kurumların yoğun ihtiyaç duyduğu salon 1 yıldır kullanılamıyor. İhale edilen işin bedeli 29 bin 952 TL ihaleyi alan firmaya peşkeş mi çekildi? Ya da bu para başka amaçlı mı kullanıldı bilinmiyor. Devletin tasarruf tedbirleri uyguladığı bir dönemde, acil ihtiyaç olmadığı ve koltuklar ekonomik ömrünü tamamlamadığı halde bu harcama neden yapılmıştır? Harcama yapıldığı halde salon hala neden kullanılmamaktadır?”

Yazım sonrası Eskişehir İl Milli Eğitim Müdürlüğü yetkilileri, bu salonu okulun değil, kendilerinin yaptığı belirttiler. Koltukları yenileme çalışmalarının dün itibariyle tamamlandığını ifade ederek; salonda temizlik çalışmalarının sürdüğünü kaydettiler. Bakanlıktan bu iş için okula herhangi bir ödeneğin gelmediğini söylediler. Okul Müdürüne sormuşlar. O da onlara iddia edildiği gibi bir ödeneğin gelmediğini söylemiş. Onlarda okul müdürüne inanarak, bana bu bilgileri verdiler. Aynı iş için hem Milli Eğitim’in hem de bakanlıktan gelen ödenekle okulun iki ihale yapmasının mümkün olmadığını ifade ettiler. Ben de kendilerine Bakanlıktan ödeneğin geldiğini ve 14 Aralık 2023’te bu iş yapılmadığı halde bir firmaya ödemenin yapıldığını söyledim. Haberimin arkasında olduğunu belirttim.  Milli Eğitim Yöneticileri keşke ‘güven kontrole mani değildir’ sözüyle hareket etse. Olayı araştırmadan; “O yapmaz. O bu konuda çok titizdir. Hata yapmaz. Bizi kandırmaya çalışmaz” diye kendi personelini korumaya çalışmasa, kurumlarda her şey daha güzel olur.  Eskişehir İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından yaptırılan Cumhuriyet Anadolu Lisesi’nin Konferans Salonu koltuk yenileme işiyle ilgili Okul Yönetimi tarafından 8 ay önce başka bir firmaya brüt olarak 29 bin 952 Lira ödendiğini gösteren resmi belgeyi siz okurlarımla paylaşıyorum. Eskişehir eğitimindeki bu ‘yolsuzluğun belgesi’ ile ilgili yetkililer harekete geçmelidir. Eskişehir Valiliği, Cumhuriyet Başsavcılığı aynı iş için iki ayrı firmaya nasıl ve neden ödeme yapıldığını ortaya çıkarmalıdır. Eskişehir İl Milli Eğitim Müdürü Sinan Aydın, bu okuldaki akçeli iddialarla ilgili gerekli soruşturmayı başlatmalıdır. Halil Uçar’ın bir önceki okulu olan Edebali Anadolu Lisesi’ndeki Bakanlıktan gelen ödenekleri nasıl kullandığı da araştırmalı. 14 Aralık 2023’de yapılmadığı halde yapıldı gösterilen bir iş için ödeme yapılan firmanın, Edebali Anadolu Lisesi’nde buna benzer işler yapıp, yapmadığı da ortaya çıkarılmalı.

YARISINI ESKİŞEHİR İL MİLLİ EĞİTİM YENİLEDİ KILIFI(!)

Yukarıdaki satırları 18 Temmuz 2024’te Görünüm’de  “Eskişehir Eğitimi’ndeki Yolsuzluğun Belgesi” başlıklı yazıda kaleme almıştım. Yolsuzluk belgesinin fotoğrafını yazımda yer vermeme rağmen, Eskişehir İl Milli Eğitim Müdürlüğü uzunca bir süre kulağının üstüne yattı. Ve nihayet 2 ay sonra olayı soruşturmak için bir müfettişi okula göndermeyi akıl edebildi. Oysa yayınladığım ve onlarında rahatlıkla elde edebileceği yolsuzluğun belgesine bakıp, okul müdürünü açığa almalıydılar. Böylece soruşturma daha sağlıklı yürütülebilirdi. Ama bunu yapmadılar veya yapamadılar. Anlaşılan okul müdürüne birileri kol kanat germiş. Cumhuriyet Anadolu Lisesi çalışanları beni arayarak; müfettişin olayı soruşturmaya değil de üstünü kapatmaya gelmiş gibi hareket ettiğini iddia etti. İhale alımındaki komisyonda görevli öğretmenler, okul müdürü açığa alınmadığı için evrakların prosedüre göre yapılmadığını nasıl söyleyebilir? ‘Doğruyu söylersem, okul müdürü benimle uğraşır’ diye korkanlar olmaz mı? ‘Benim bu konuda bilgim yok. Ne diyeyim?’ diyen bir öğretmene müfettiş; “Yapılan iş prosedüre göre yapıldı de” diye telkinde bulunabilir mi?  Umarım bulunmamıştır. Beni arayanların iddiaları doğru çıkmaz. Eskişehir İl Milli Eğitim Müdürlüğü 2 ay sonra müfettiş göndererek; ‘Okul müdürü yolsuzluk yapmamış. Bu olayda haklıymış. Onu kimse görevden alamaz’ algısını verdi. Okul Müdürü de “Bu salondaki koltuklarının yarısını biz, yarısını İl Milli Eğitim yeniledi” diyerek, 10 ay önce gelen parayı buraya harcadığını söylüyormuş.  2 aylık süreçte kendini aklamak için böyle kılıf uydurabilmiş. Okul Müdürü Halil Uçar’ı hiç tanımam. Cumhuriyet Anadolu Lisesi’ne gelene dek Eskişehir’de o zatın müdürlük yaptığını da bilmiyordum.

"BAKANLIKTAN BİZE KOLTUK YENİLEME İÇİN ASLA PARA GELMEDİ" DEMEDİN Mİ?

Sayın Uçar, haber çıktıktan sonra Teftiş Kurulu Başkanına  “Gazeteci yalan yazıyor. Bakanlıktan bize koltuk yenileme için asla para gelmedi” demedin mi? Aynı sözleri Odunpazarı İlçe Milli Eğitim Müdürüne de söylemedin mi? İnşaatlardan Sorumlu Şube Müdürüne; “Bakanlıktan para gelmedi. Salondaki koltukları yenileyemedik. Ne olur, İl Milli Eğitim Müdürlüğü olarak siz yenileyin” demedin mi? 10 ay önce gelen parayı inkar ederek; üç amirine de yalan söyleme cüretini göstermedin mi? Aklınca ‘Ayhan Aydıner Bakanlıktan ödeneğin geldiğini gösteren belgeyi bulamaz’ diye düşündün. ‘Üç amirimi yalanlarla uyuturum’ dedin.  Ben belgeyi yayınlayınca kazın ayağının öyle olmadığını öğrenmiş oldun. Üç amirinde Bakanlıktan okuluna para geldiğini senden değil, benden öğrendi. Eskişehir İl Milli Eğitim Müdürlüğü üç amirinin gözünün içine bakarak, yalan söyleyen bu okul müdürünü neden koruyor?  Eskişehir İl Milli Eğitim Müdürü Sinan Aydın, okul müdürünü çağırıp; 10 ay önce Bakanlıktan gelen 29 bin 952 Lirayı o işi yapmadığı halde firmaya neden verdiğini hiç sordu mu? Sormuşsa;  diğer amirlerine söylediği gibi aynı yalanı ona da mı söyledi? Teftiş Kurulu Başkanı, Odunpazarı İlçe Milli Eğitim Müdürü ve İnşaatlardan Sorumlu Şube Müdürü, kendilerine yalan söyleyerek, yanıltan Halil Uçar’ın son bulduğu kılıfı yutacak mı? İşi ihaleyle yaptıran İnşaatlardan Sorumlu Şube Müdürü, tüm koltukların İl Milli Eğitim tarafından yenilendiğini zaten biliyor. Olayı soruşturan müfettiş, görevini gerçekten layıkıyla yapmayı düşünüyorsa, Halil Uçar’ın uydurduğu kılıfı çürütmek istiyorsa, tanık sıfatıyla Teftiş Kurulu Başkanının, Odunpazarı İlçe Milli Eğitim Müdürünün ve İnşaatlardan Sorumlu Şube Müdürünün ifadelerini alsın. Halil Uçar’ın bu üç amirine benim yazdıklarını söylemiş mi söylememiş mi öğrenmiş olur? Eskiden yaptığım haberlerle ilgili Milli Eğitim Müfettişleri  benim de ifademe başvururdu. Müfettiş benim de ifademi almak isterse, beklerim. Belki benim yayınladığım Bakanlıktan okula gelen ödeneğin belgesine ulaşamayabilir. Gelirse, o belgeyi kendisine memnuniyetle veririm. “Gerçeklerin er geç ortaya çıkmak gibi bir huyu vardır” sözü boşuna söylenmedi!...