Televizyon kanallarında en "vahşi" yönleri sunularak, bu hayvanları topluma "canavar" gibi gösteren medya niyeyse şimdilerde böyle haberlerle ilgili değil. Daha önceki yazılarımda da belirttiğim gibi medyanın gücüne ve yönlendirilebilirliğine en güzel örnek olarak da bu durum gösterilebilir. Bir toplumu etkilemek istiyorsanız medya en etkili araçtır çünkü... Zalimi mazlum, mazlumu da zalim göstermek için birkaç abartılmış haber yeterlidir... Bakıldığında çıkartılan yasa iyi şeylere de sebep olmadı değil. Bu yasanın ve bu tür haberlerin ortaya çıkmasıyla barınaklarda ki hayvanların birçoğu sahiplendirildi. Belediyeler farklı çözümler bulmaya çalıştı. Ve gerçekten de bu anlamda iyi şeyler yapıldığını es geçemeyiz . Hani derler ya "her şerde bir hayır vardır" diye. Yapılan güzel işler bu duruma en güzel örnek. Ama diğer yandan medyanın asla ekranlarda göstermediği birçok kötü durumda yaşandı. Birilerinin "yok etmek" için sırada beklediği sokak hayvanlarının çoğu, bazı şehirlerde diri diri ya da işkence edilerek öldürüldü. Çoğu insan meydanında etkisiyle hayvan düşmanlığını iyice arttırıp had safhaya çıkarttı. Sonuç odaklı bakarsak; içindeki hayvan düşmanlığını "hayvanseverlik seküler kesime mal edildiği için" her türlü köşe yazısında, sosyal medya hesaplarında bolca işleyen kişilere şahit olduk, oluyoruz . Sıradan biri olarak düşünüyorum; evlerinde kedi köpek besleyen insanlara (yani o kişilere göre seküler kesime) olan öfkeniz ağzı dili olmayan masum bir hayvana düşman olmanızı gerektiriyor muydu? Hadi düşman oldunuz o canlıyı da Allah'ın yarattığının farkında mısınız ? Ülke genelinde oluşturulan bu kötü algı onca masumun katledilmesine sebep oldu bunun vebali nasıl verilir düşünüyor musunuz? "Ama onlarda çocuklarımıza zarar veriyor" derken de cani bir insan tarafından öldürülen Narin'imiz gelsin bence akıllara... Narin'i bir sokak köpeği öldürmedi, cehalet öldürdü...