Eskişehir Rumeli Balkan Kültür ve Dayanışma Derneği’nin (ERBALDER) Kitap Okuma Grubu tarafından ETO Konferans Salonu’nda “Atayurttan Anayurda Yaşayan Kültür 101’nci Yılında Mübadele Öyküleri’ konulu söyleşi programı düzenledi. Kaleme aldığı ‘İki Gözüm Despina’, ‘Angeliki ile Mehmet’, ‘Bu Böyle Yarım Kalmayacak’ romanlarıyla mübadele döneminde yaşanan dramları gözler önüne seren Yazar Yasemin Özek etkinliğe konuşmacı olarak katıldı. Kendisi de bir mübadil torunu olan Yasemin Özek; “Mübadelede göç etmiş insanlar, ister burada ister orada… Aynı acıyı çektiler, aynı özlemi hissederek yaşamlarını noktaladılar. Özlemenin, sevmenin milliyeti olur mu hiç? Dilerim ki kültür zenginliğimizin farkında olarak, ötekileştirmeyi, etiketlemeyi, yargılamayı bir kenara bırakarak barıştan yana oluruz her zaman” Kendisi de bir mübadil torunu olan Özek; “Bir bebeğin ilk nefesi kadar önemlidir bir insanın doğduğu ve büyüdüğü yer! İlki sana hayatta olduğunu öğretir, diğeri ise kim olduğunu! İki din bir dile sığmadı her iki yakada da… Ve biz göçmen kuşlar, iki yakanın birinde ama hep sevdiklerimizin hep karşı kıyısında kaldık” dedi.
ERBALDER Başkanı Neziha Bilen etkinliğin açılış konuşmasında şunları söyledi; “Bu günümüzü çok özel ve anlamlı kılan kıymetli yazarımız Sayın Yasemin Özek Hanımefendi. Mübadelenin 101.yıldönümü nedeniyle ERBALDER Kitap Okuma Grubu olarak düzenlemiş olduğumuz etkinliğe hepinize hoş geldiniz diyorum, en içten sevgi ve saygılarımla iletiyorum. 30 Ocak1923 tarihinde imzalanan Lozan Barış Antlaşmasına, ek olarak yapılan sözleşme uyarınca, Türkiye ve Yunanistan kendi ülkelerindeki yurttaşlarını, din esası üzerine zorunlu göçe tabi tutulmasına karar vermiştir. Mübadele; iki ayrı ulusun, doğdukları toprakları terk etmek zorunda kalışlarının, savruluşlarının, oraları soy isimleriyle ölümsüzleştiren, mezar taşlarına geldikleri memleketi yazdıracak kadar hasret çeken insanların hüzün dolu hikayesidir. Dünya tarih sayfalarına bir dram olarak geçen Mübadele, adsız şehitlerin, gazilerin, yiğitlerin ve Ege’nin iki yakasındaki gönül erlerinin adıdır. İnsanın insanla takasıdır. Mübadelenin 101.yıldönümü anısına düzenlediğimiz bu anlamlı etkinliği, göç yollarında yaşamını yitiren, doğdukları toprakları bir daha görmeden hasret dolu gözleriyle bu dünyadan göçüp giden tüm mübadillere ithaf ediyoruz, rahmet ve saygıyla anıyoruz. Ruhları şad olsun. Günümüzde hiçbir kelime, yapılan saldıralar ve savaşlar sonucu, insanların yaşadıkları acıyı tarif etmeye yeterli değildir. Bu acılar bir daha yaşanmasın diye, Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Yurtta Sulh, Cihanda Sulh’ özdeyişini hatırlatarak, 2024 yılı ‘Barış Yılı’ olmasını temenni ediyorum."