Adapınar yayınladığı mesajda şunları söyledi; “Toplumsal cinsiyet kalıplarının negatif etkisi bilhassa kadınları geçmişten günümüze pek çok olumsuz durum ile karşı karşıya bırakmıştır. Kadınlar ve erkekler arasındaki toplumsal ve kültürel olarak inşa edilmiş farklılıklardan doğan sonuçlar kadınlar için kısıtlayıcı durum olmanın çok daha ötesine geçerek eşitsizlik ve adaletsizliklere yol açmıştır. 1857 yılında Amerika'nın New York kentinde tekstil sektöründe çalışan yüzlerce kadının düşük ücretlerini, uzun çalışma saatlerini ve insanlık dışı çalışma koşullarını protesto etmek için başlattıkları grev sırasında çıkan yangında işçilerin fabrika önünde kurulan barikatlardan kaçamaması sonucunda 129 işçi can vermiştir.  Bu olaylardan 52 yıl sonra 1910 yılında Danimarka'nın Kopenhag kentinde düzenlenen II. Sosyalist Enternasyonal toplantısında Clara Zetkin’in önerisiyle, 1857’de başlayan, kadın haklarının kazanılması ve kadınların birlikteliği mücadelesinin her yıl ‘Kadınlar Günü’ olarak kutlanması kararlaştırılmıştır. Dünya Kadınlar Günü’nün amacı, yalnızca kadınlara övgülerde bulunmak, güzellemeler yapmak ve onların bu gününü kutlamak değildir. Kadın hakları, kadın-erkek eşitsizliği, kadına şiddet gibi konuların da gündeme gelmesi ve bu konularda toplumsal bilinç oluşturulması - farkındalık yaratılması da bu özel günde olması gerekendir.  Çünkü bu tarih insanlara kadın haklarının kazanılmasında verilen mücadeleyi, yitirilen canları hatırlatır. Kadınların pek çok konuda mücadele vererek, çokça zorluğa göğüs gererek geldikleri bugünkü özgür ortam hepimiz için gurur vericidir ancak ne yazık ki cinsiyet eşitsizliğinde aşılması gereken pek çok zorluk önümüzde dağ gibi durmaktadır. Kadınların iş hayatında, aile hayatında hatta sosyal yaşam alanlarında dahi çeşitli mobing ve adaletsizliklere maruz kaldıklarını görüyoruz. Biz Eskişehir Alzheimer Derneği olarak; 8 Mart Dünya Kadınlar Günü vesilesiyle ayrıştırmanın değil birlik olmanın yapıcı gücüne olan inancımız ile şiddetin her türlüsüne karşı olduğumuzu, tüm adaletsizliklerin karşısında yer alacağımızı bildirmekten onur duyarız.”