Odunpazarı Belediyesi, 17 farklı mahallede açtığı 18 halk merkezinde öncelikle kadınların sosyal ve ekonomik hayatta söz sahibi olabilmeleri için çeşitli atölyeler, etkinlikler düzenliyor. Çalışmalarını “Halk için Halk Merkezleri” sloganı ile çalışmalarını yürüten belediye, halk merkezlerinde kadın, çocuk, genç, yaşlı, engelli gibi toplumun tüm gruplarına yönelik atölye ve eğitim çalışmaları gerçekleştiriyor. Bu halk merkezlerinden biri de Kırmızıtoprak Mahallesi’nde bulunan Prof. Dr. Orhan Oğuz Halk Merkezi. 11 farklı branşta atölye çalışmalarının yapıldığı merkezin müdavimleri olan kadınlarla ile konuştuk. Atölyelere katıldıkları günle bugünleri arasındaki farkı anlatan kadınlar, diğer kadınlara da seslenerek “hiç durmayın, koşup koşup gelin” diyorlar…

7’DEN 70’E BÖYLE BİR DESTEK VERDİĞİ İÇİN ÇOK TEŞEKKÜR EDİYORUM
Prof. Orhan Oğuz Halk Merkezi’nin 11 atölyesinden biri İğne Oyası. Atölye katılımcılarından Seda Koçar, ev hanımı. 2 yıldır da Odunpazarı Belediyesi halk merkezlerinde açılan atölyelere gidiyor. “Bu dönem İğne Oyasına geliyorum” diyor Koçar ve ekliyor “Bilmediğim bir el işi idi, öğrenmek ve eve maddi anlamda katkı sağlamak için geliyorum. Odunpazarı Belediyesi’ne bize, özellikle de 7’den 70’e böyle bir destek verdiği için çok teşekkür ediyorum. Çünkü böyle bir destek maalesef her yerde yok. Özellikle de insanların böyle psikolojisinin düşük olduğu dönemlerde sosyalleşmek, bir arada olmak, yeni insanlar tanımak, değerli hocalarımızla tanışmak bizim için çok değerli.” Halk merkezine gelmeden önceki hali ile bugünkü hali arasında farklar olduğunu anlatan Koçar, eve bağlı kalmanın, evde kapalı ortamda oturmanın insan psikolojisine iyi gelmediğini söylüyor. İnsanlarla bir arada olmanın, yeni insanlar 

Eskişehir OSB İtfaiyesinden Türkiye’de Bir İlk Eskişehir OSB İtfaiyesinden Türkiye’de Bir İlk

tanımanın, fikir alışverişinde bulunmanın insana çok şey kattığına dikkat çeken Koçar, “Bu, benim için çok değerli” diyor.  

MADDİ KAZANÇ SAĞLAYAN ARKADAŞLARIMIZ VAR
İğne Oyası Atölyesinin bir diğer katılımcısı Seher Çolak. Emekli. Atölyelere severek geldiğini belirtiyor Çolak. “Belediyemize bize hem sosyal hem de kültürel anlamda arkadaşlıklar, dostluklar kazandırdıkları için çok teşekkür ediyorum. Hocalarımızın bizlere katkısı çok büyük.  Bize böyle bir imkan sağladığı için herkese çok teşekkür ediyorum” diyor. Seher Çolak da 2 yıldır halk merkezlerinin atölyelerine katılan kadınlardan. “Burası çok güzel arkadaşlıklar kattı bana. Yeni şeyler öğrendim, bilgi dağarcığımı daha da genişletti” diyen Çolak, iğne oyasının ufkunun çok geniş olduğunu belirtiyor.  Hayallerindeki her şeyi iğne oyasına dökebildiğini anlatan Çolak, sözlerine şöyle devam ediyor: “Ben şuanda efe oyası adı verilen bir yazma yapmaya çalışıyorum. Ben buradan maddi bir kazanç sağlamıyorum, ama maddi kazanç sağlayan arkadaşlarımız var. Ben daha yeni öğrendiğim için, hobi olarak yapıyorum.” 

Prof. Orhan Oğuz Halk Merkezi’nde çalışmalarını sürdüren bir diğer atölye de “Takı Tasarımı”. Bu kez takı tasarımı yapmayı tercih eden kadınlar kendi serüvenlerini anlatıyor… 

ÇOK MUTLUYUM BURADA
Nuray Öztürk, ev hanımı. “Fırsat buldukça her sene geliyordum, hemen hemen tüm branşlara geldim” diyor Öztürk. Bir dönem sağlık sorunları nedeniyle atölyelere ara vermek zorunda kalmış. Sonra da yolculuğuna takı tasarımı ile devam etmiş. Şu sözlerle anlatıyor  yolculuğunu Nuray Öztürk: “Ben onkoloji hastasıyım. Sanki burada kemoterapi alıyor gibiyim. O derece buraya gelmek istiyorum. Ben buraya gelince hastalığımı unuttum. Şuan boncuklardan bileklik yapıyorum. Diğer kadınlara da çağrı yapıyorum, hangi dal olursa olsun mutlaka halk merkezlerinin kurslarına gelsinler. Arkadaşlık ortamı dört dörtlük. Bir an önce Salı olsun da geleyim istiyorum. Doktor bazen Salı gel dediği zaman, Çarşamba geleyim diyorum. Çok mutluyum burada.” 

ÇOK GÜZEL DOSTLUKLAR EDİNDİM
Dilek Kara. 2 yıldır Prof. Orhan Oğuz Halk Merkezi müdavimlerinden olan Kara, “Buradan, hocalarımızdan çok memnunum. Çok güzel modeller öğreniyorum. Bunu kazanca da çeviriyorum. Sevdiklerime de hediye ediyorum” sözleri ile başlıyor konuşmasına. Halk merkezinde çok güzel dostluklar edindiğini belirten Kara, “Ortamımız çok güzeli çok keyifli. Yeri geliyor kahkaha atıyoruz, yeri geliyor modeller yapıyoruz” diyor.  

BENİM İÇİN TERAPİ OLUYOR
 “Çok severek geliyorum” diye başlıyor sözlerine Nevin Karaoğlu. Arkadaşlarını ve hocasını çok sevdiğini belirtiyor. “Çocuğum hasta olmasına rağmen çıkıp buraya geliyorum. Ben kendi zevkim için yapıyorum. Çok memnunum. Böyle bir imkanı sağladığı için Belediye Başkanımız Kazım Kurt’a çok teşekkür ediyorum” diyen Karaoğlu, sözlerine devam ediyor: “Burası benim için terapi oluyor. Hiç boncuk yapmayı düşünmüyordum, şimdi eve gidip çocuğumu uyuttuktan sonra oturup, boncuk yapıyorum. Beni çok dinlendiriyor, başka şey de düşünmüyorum. Diğer kadınlara da sesleniyorum. Hiç oturmasınlar, koşup koşup gelsinler.” 

Editör: Ayhan Aydıner