Bir önceki meclis toplantısında Plan ve Bütçe Komisyonuna havale edilen; Odunpazarı Belediyesinin 2025 Mali Yılı Bütçesi’nin görüşüldüğü meclis toplantısına, Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt’un açıklamaları damga vurdu. Geçtiğimiz günlerde Odunpazarı Belediyesi ile ilgili tartışmalara neden olan konularla ilgili açıklamalar yapan Başkan Kurt, zehir zemberek açıklamalarda bulundu. Başkan Kurt ilk olarak, okullarda temizlik çalışmaları ile ilgili açıklama yaptı. Milli Eğitim Müdürlüğü’ne pek çok başvuruda bulunduklarını söyleyen Başkan Kurt, “Özellikle iklim ve küresel ısınma konusunda birlikte çalışalım, temizlik konusunda birlikte iş üretelim istedik. Ama ne yazık ki bu başvurulardan istediğimizi olumlu yanıtları alamadık” dedi. Geçtiğimiz dönem İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Müdürlüğü’nün okullarda verdiği iklim değişikliği ve sıfır atık eğitimlerinin, bu dönem müdürlükten gelen bir yaz ile reddedildiğine dikkat çeken Başkan Kurt, “Bize başvuran ve bizden yardım isteyen bütün okullara eşit mesafede davranıyoruz. Bu tartışma ortamı doğuncaya kadar Fatih Anadolu Lisesi, Seçil Akkurt Anaokulu, Zübeyde Hanım Anaokulu, Süleyman Hava Kamışlı İlköğretim Okulu, Salih Zeki Anadolu Lisesi ve Okçular Sokak’ta bulunan Salih Zeki Anadolu Lisesi, Halil Akkurt Ortaokulu, Halil Sözer Ortaokulu, Cumhuriyet Anadolu Lisesi, Yıldırım Beyazıt Ortaokulu, Türkiye Futbol Federasyonu Özel Eğitim Anaokulu, Yunuskent Anaokulu’nu temizledik. Bazı konuların araştırılarak, bilerek konuşulmasında fayda var” şeklinde konuşu.
KARABAYIR’DA YIKTIĞIMIZ VİLLALARIN İNTİKAMI MI ALINIYOR?
Odunpazarı Belediyesi’nin gerçekleştirdiği bir asfalt çalışmasından sonra hafriyat atıklarını Orhangazi Mahallesi’nde bir alan döktüğü gerekçesi ile Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından kesilen cezaya da değinen Başkan Kurt, “Bu işi kim yaptı, emri kim verdi, onunla ilgili bir soruşturma açıyoruz. Onun değerlendirmesini yapacağız. Arkadaşlarımız oraya dökülen asfalt kırıklarını orada biriktirip, alacaktık dediler. Oraya dökülen atıklar toplandı. Ancak, yan tarafında da atıklar vardı. Çevre ve Şehircilik İl Müdürünü ben uyarıyorum. Yanındaki bu atıkları da alsınlar. Bu atıklar alınmazsa, ben özel kasıt altında Odunpazarı Belediyesi’nin arabasını beklediklerini düşüneceğim. Bununla geçen haftalarda Karabayır’da yıktığımız villaların intikamı mı alınıyor, acaba diye de bir soruyu Eskişehir kamuoyuna soruyorum? Eskişehir’de sanki tek hafriyat atığı dökülen yer orası, tek döken de Odunpazarı Belediyesi gibi bir işlemle karşı karşıyayız. İtiraz hakkımızı kullanacağız. O işin ayrı bir tarafı. Personelimiz ile ilgili de gereken soruşturmayı yapacağız. Varsa bir kusuru onun gereken değerlendirmesini idari yapı içerinde yapacağız. Ama şu gerçektir; Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, bu işi özel olarak yapmıştır. Hafriyat atığını yanlış yere döken, hafriyat alanı dışına döken binlerce kişi, müteahhit var. Şuana kadar bunların hiç birine ceza yazılmadı, bize yazıldı. Bunu da kamuoyunun bilgisine sunuyorum” dedi.
ESKİŞEHİRSPOR’A ŞİMDİYE KADAR KİMSENİN VERMEDİĞİ PARAYI BİZ BU YOLLA AKTARDIK
Başkan Kurt, gazete ve televizyon haberlerinde yer alan, AKP Eskişehir İl Başkanı Gürhan Albayrak’ın demeçler verdiği Yöresel Festivaller ile ilgili de açıklamalar yaptı. “Belediyemizin önündeki arsayı, biz bu yöresel festival düzenleyenlere kiralıyoruz. Bunun karşılığında da Eskişehirspor’a bir katkıda bulunuyorlar. Odunpazarı Belediyesi oradan yüklü bir miktarda para almıyor. Odunpazarı Belediyesi onların Eskişehirspor’a bağış yapmasını sağlıyoruz. Bu doğrudan Eskişehirspor ile onlar arasındaki bir iştir ve Eskişehirspor’a şimdiye kadar kimsenin vermediği bu parayı, biz bu yolla aktarmış olduk. Güzel de bir takım kurdular ve ilk maçlarında da yendiler. Umarım, bu sene şampiyon olacaklar. Biz bunu Eskişehirspor’a kaynak yaratmak için yaptık. Çünkü hiç kimse Eskişehirspor’a destek vermedi. Ama bunu yaparken buradaki meclis kürsüsünden de Sosyal Sigortalar Kurumu, Vergi Dairesi, Sağlık Müdürlüğü, Tarım İl Müdürlüğü gelsin burayı denetlesin dedim” diyen Başkan Kurt açıklamalarına şu sözlerle devam etti: “Bizim üstlendiğimiz bir organizasyon değil. Bunu herkes böyle bilmelidir. Odunpazarı şöyle yaptırdı, Odunpazarı’nın düzenlediği festival diye başlık atmak, gazetecilik ahlakı ile bağdaşmaz. Odunpazarı Belediyesi düzenlemiyor, Odunpazarı Belediyesi arsasını kiraya veriyor.
ODUNPAZARI BELEDİYESİ’NİN YETKİSİ YOK!
Denetim, bizim işimiz değil, bunu ısrarla söylüyorum ancak arkadaşlarımız bir türlü anlamıyor. Fiyat denetimi, 6585 sayılı Perakende Ticaretin düzenlenmesi hakkındaki kanunla belirlenmiş. Kim yapacak, Ticaret İl Müdürlükleri yapacak. İlgili odalar fiyat etiketine bakacak, belediye de fiyat etiketi var mı yok mu sadece ona bakacak. İlgili Ticaret İl Müdürlüğü gelir bu fiyatın az mı çok mu olduğuna kadar verir. Bizi ilgilendirmez. Serbest piyasa ekonomisi diye bir şey var. Serbest piyasa ekonomisinde belediyenin böyle bir olaya müdahale etme hakkı yok. Hijyen ve gıda ürünlerinin denetimi, gıda hijyenik yönetmeliği diye bir yönetmelik var. 17.12.2011 tarihinde resmi gazetede yayınlanmış, 5996 sayılı veteriner hizmetleri, bitki sağlığı, gıda ve yem kanunu var. 6331 sayılı iş sağlığı ve güvenliği kanunu var. Bunlara göre de Tarım ve Orman İl Müdürlüğü, Gıda ve Yem Şube Müdürlüğü yetkilidir. Odunpazarı Belediyesi’nin yine yetkisi yok. Odunpazarı Belediyesi’nin yetkisinin olmadığı ile ilgili bizim bilgimiz şuradan da var, biz bir yeri denetlemeye kalkmışız bu yüzden açılan bir dava da var. Eskişehir Odunpazarı Belediyesi’ne karşı bir firma dava açmış, bu firmanın avukatı da AKP’nin yöneticilerinden. Onun açtığı dava sonucunda mahkeme şöyle bir karar vermiş; Yukarıda verilen düzenlemelerin değerlendirilmesinden belediyelere, belediye kanunu ile verilen izin, ruhsat ve denetleme yetkilerinin gıda ile ilgili işyerlerinin teknik ve hijyenik koşulları ile gıda güvenirliliği ve kalitesi konularını kapsamadığı, gıda kodeksinin gıdanın asgari teknik ve hijyenik kriterlerini belirlediği, gıda kodeksine aykırı gıdanın üretilemeyeceği, üretilmesi halinde ise 5996 sayılı kanunda yer alan idari para cezası ile ilgililerin cezalandırılacağı, hijyene ilişkin kurallara uyulmaması halinde ise idari para cezası ve faaliyetin durdurulması gibi yaptırımların uygulanacağı ceza verme ve yaptırım uygulama yetkisinin ise İl Tarım Müdürlüğüne ait olduğu anlaşılmaktadır. Dolayısıyla Ticaret Odası Başkanı da, Oda Başkanları da bilerek konuşacak. Politikacılar da bilerek eleştirecek. Buradaki yapılacak işin düzenlenmesi, kayıtlanması, denetlenmesi Tarım Orman İl Müdürlüğü’ne aittir. Ve nitekim gelmiş, denetlemiştir. Bizim bu gürültülerimizden sonra denetlemiştir. Odunpazarı Belediyesi’ne 5.04.2019 tarihli Valilik oluru ile ilçe müdürlüğümüz de dahil olmak üzere Eskişehir sınırları içerisinde ki tüm ilçelerin gıda denetim yetkisi Eskişehir Tarım ve Orman Müdürlüğü Gıda ve Yem Şubesi’ne devredilmiştir. Bundan sonra gıda denetimi ile tüm iş ve işlevler ilgili şube müdürlüğü tarafından yürütülecektir, gereğini rica ederim diye de Valilik tarafından bir yazı gelmiştir. Bize orada kokuşmuş sucuk, çürümüş gıda demeyecekler. Bunun sorumlusu kimse gereğini yapacak.
ODUNPAZARI BELEDİYESİ YAPMASI GEREKEN İŞİ YAPMIŞ
Hatta dediğim gibi Sosyal Sigortalar Kurumu gelecek sigortasız insan çalıştırıyorsa, engel olacak. Vergi Dairesi kaçaksa engel olacak. O bizim işimiz değil. Ancak Odunpazarı Belediyesi yapması gereken işi de yapmış. 29.09.2024 tarihinde Yenidoğan Mahallesi Çam Koru Sokak üzerinde oyun gurubu koyarak geliş gidişi engellediği için buradaki vatandaşa ceza yazmış. Aynı tarikte saat 16.00’da Yenidoğan Mahallesi Çam Koru Sokak ile Nazik Sokak üzerine masa sandalye ile stant açarak geliş gidişi engellediği için de başka bir vatandaşa ceza yazmış. Yine aynı yerde ses sistemi ile yüksek sesle ses yayını yaparak gürültüye neden olduğu için bir ceza yazılmış. Aynı şeyi Büyükşehir Belediyemizde yapmış. Büyükşehir Belediyemiz de ilan ve reklam vergisine uygun hareket etmediği için ceza yazmış. Bu sebeple Odunpazarı Belediyesi’nin de Büyükşehir Belediyesi’nin de daha doğrusu CHP’li belediyelerin bu konuda ne kadar titiz olduğunu herkesin bilmesinde yarar var.
LAFA GELİNCE MANGALDA KÜL BIRAKMAYANLAR ESKİŞEHİRSPOR MAÇINA ÜCRETSİZ GİRMEYE ÇALIŞIYOR
Sorun şudur değerli arkadaşları, bir hafta önce Sümer Park’ta bir festival yapıldı. Ne Ticaret Odası’nın ne Esnaf Odası’nın gıkı çıkmadı. Neden Odunpazarı Belediyesi’nin önündeki festivale bağırıyorlar da oraya ses çıkarmıyorlar. Yine 10 gün önce Karadenizliler Derneği Kanlıkavak Parkı’nda bizim alanımızı da işgal ederek bir festival yaptı. Neden ses çıkarmadılar, kutlamaya gittiler. Stant başına kaç para aldıklarını ben biliyorum. Bu doğru bir şey değil. Eskişehir’de her hafta neredeyse 10 tane kermes oluyor. Hiçbir gurubun, partinin, esnaf odasının gıkı çıkmıyor, ama Odunpazarı Belediyesi Eskişehirspor’a katkı sunacağım diye bir iş yapıyor, bizi eleştiriyorlar. Gazetelerde manşeti televizyonlarda flaş haber oluyor. Böyle bir şey yok. Eskişehirliler Odunpazarı Belediyesi’ne güveniyor. Biz de onların sağlığı için, huzuru için her şeyi yaparız. Eskişehir en önemli markalardan birisidir. Lafa gelince mangalda kül bırakmayanlar Eskişehirspor maçına ücretsiz girmeye çalışıyor. Bu yanlıştır. Benim itirazım budur. Maça bilet alarak girsinler, girmişken de bir forma alsınlar da Eskişehirspor’a katkıda bulunsunlar.
BU İŞİ ORTAK BİR ÇÖZÜME ULAŞTIRINCAYA KADAR BEN MÜCADELE EDECEĞİM
Kimseden trilyonlar istemiyoruz. Bizim yapacağımız hamlelerin önü kesilmek isteniyor, sorun budur. Ben bunu tüm hemşehrilerime anlatıyorum. Alnımız açık, yüreğimiz pak. Tertemiz bir anlayış ile bu belediyeyi yönetiyoruz. Her alanda da etkiliyiz, katkı sunmaya çalışıyoruz. Herkes işine baksın. Festivallerin de en iyisini biz yarız. Eskişehirspor’a da biz katkı sunarız. Hem bizi Eskişehirspor’un borcunu ödemiyorsunuz, destek olmuyor diye eleştireceksiniz hem de arkadan CİMER’e, Savcılığa, Sayıştaya şikâyet edeceksiniz. Bu iki yüzlülüktür. Eskişehir’in tüm kurumları kendi içlerindeki hesaplaşmaları Odunpazarı Belediyesi üzerinden yapmasınlar. Biz bütün kurumlara aynı mesafedeyiz. Ticaret Odası birileri ile olan kavgasını Kazım Kurt üzerinden çözmeye çalışmasın. Çok net söylüyorum; bu işi ortak bir çözüme ulaştırıncaya kadar ben mücadele edeceğim. Kim ne derse desin, herkes işini yapsın.”