Müdür koltuğuna iyice kurulan müfettiş Nazım’ı tepeden tırnağa süzer ve: “Demek Nazım Hikmet sensin” der. Nazım’a oturması için yer göstermez. Kısa bir konuşma sonrası, “Gidebilirsiniz” der. Nazım tam kapıdan çıkarken durur ve müfettişe: “Ömer Hayyam adını duydunuz mu?” diye sorar. Müfettiş hemen atılır: “Kim bilmez ki Hayyam’ı” Nazım: “Hayyam zamanında İran Hükümdarı kimdi?” diye sorar. Müfettiş şaşırır. Nazım konuşmasını sürdürür, “Görüyorsunuz, sanatçıyı anımsadınız ama hükümdarı anımsamadınız. Yıllar sonra beni dünya anımsayacak, ama dönemin Adalet Bakanını ve sizi kimse anımsamayacak” der ve çıkar. Müfettiş yaptığı yanlışı anlar, Nazım’ı geri çağırır ama Nazım koğuşunun yolunu tutmuştur, asla geri dönmez. O dönemin Adalet Bakanını kimse hatırlamıyor. Ama Nazım Hikmet her zaman hatırlanıyor.
2022-2023 Eğitim-Öğretim Yılı dün başladı. İlimizde 496 eğitim kurumu 6 bin 399 derslikte 142 bin 996 öğrenci eğitim görecek. Eskişehir’de 11 bin 855 öğretmen görev yapacak. Sultandere Köy Yaşam Merkezi'nde dün okulların açılması nedeniyle tören yapıldı. Köylerde okulların yaşatılması ve öğrencilerin bulundukları yerde eğitim almaları açısından Köy Yaşam Merkezleri Projesini önemli buluyorum. Sultandere’deki Köy Yaşam Merkezi’ni çok beğendim. Başta Eskişehir İl Milli Eğitim Müdürü Pervin Töre, Odunpazarı İlçe Milli Eğitim Müdürü Murat Sertsöz olmak üzere emeği geçen herkesi kutluyorum. Önümüzdeki günlerde bu merkezi tanıtan geniş bir yazı kaleme alacağım.
HAYATINIZ BOYUNCA UNUTAMAZSINIZ
Burada yapılan törene katılan AK Parti Eskişehir Milletvekili Prof. Dr. Nabi Avcı, Milli Eğitim’in her töreninde olduğu gibi öğrencilere ve velilere iki soru sordu. Avcı; “Eminim ilkini hiçbiriniz bilemeyecek. Ama ikinci soruyu herkes bilecek” dedi. Avcı “Siz ilkokul birinci sınıfa başladığınızda Milli Eğitim Bakanı kimdi?” diye sordu. Tabi ki kimse bilemedi. Avcı; “Peki siz ilkokula başladığınızda öğretmeniniz kimdi?” diye sordu. Tabi ki okumayı kendilerine öğretmen ilk öğretmenlerini unutmadığı için herkes bildi. Avcı; “Milli Eğitim Bakanlarını kimse hatırlamaz. Ama ilk öğretmenlerini hayatı boyunca unutmaz” dedi. Avcı 2,5 yıl önce Çankaya Mahallesi’ndeki Şehit Onur İlkhan İlkokulu’nda yarıyıl karne törenine katıldığında da öğrencilere bu soruyu sormuştu. Nabi Avcı, derslikleri gezerek, öğrencilerle sohbet etmişti. Karne töreninin yapıldığı ve dördüncü sınıfların eğitim gördüğü derslikte Avcı; “Öğrencilere ben kimim?” diye sormuştu. Bir öğrenci; “Vali misiniz?” demişti. ‘Hayır’ diyen Avcı, “Size iki soru soracağım. Birincisini bilemeyeceksiniz. İkincisini hepiniz bileceksiniz” demişti. Avcı; “Siz ilkokul birinci sınıfa başladığınızda Milli Eğitim Bakanı kimdi?” diye sordu. Sonra ‘Tabi ki bilmiyorsunuz’ dedi. ‘Peki ilkokula başladığınızda ilk öğretmeniniz kimdi?’ diye sormuştu. Tabi ki herkes bildi. Avcı, “Siz ilkokula başladığınızda Milli Eğitim Bakanı bendim. Siz öğrenciler eğitime başladığınızda ilk öğretmenizi hayatınız boyunca unutamazsınız. Ama ilkokula başladığınız günde hangi Milli Eğitim Bakanının görev yaptığını bilmezsiniz. Ve tabi ki hatırlamazsınız” demişti. Katıldığı her törende bilge ve babacan kişiliğiyle fark yaratan Prof. Dr. Nabi Avcı öğrenci, öğretmen ve velilerin gönüllerini fethediyor. O’nun kullandığı sevgi diline bugün ülkemizin o kadar çok ihtiyacı var ki! Bir İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun bir Ömer Çelik’in kullandıkları dile bakın. Bir de Nabi Avcı’nın diline bakın. Keşke Türkiye’deki tüm bakanlar Nabi Avcı gibi bilgili, donanımlı, mütevazi olsaydı. Farklı düşünen insanları kimse ötekileştirmeye kalkmazdı!..