Başkan Ataç: “Çocuklarımızın Sağlıklı Bir Geleceğe Adım Atmalarını Sağlayacağız” Başkan Ataç: “Çocuklarımızın Sağlıklı Bir Geleceğe Adım Atmalarını Sağlayacağız”

İngiltere’de bir dönem Kraliyet avukatlığını da yapan Nijeryalı Rickey Mustapha Tarfa, belinde kanal daralması ve bel fıtığı nedeniyle beş kez ameliyat oldu. Ameliyatlar sonucu, Tarfa’nın bacaklarında kuvvetsizlik ve yürüme güçlüğü oluştu. İki ayağında da ‘düşük ayak sendromu’ gelişen Rickey Mustapha Tarfa İstanbul’da olduğu ameliyattan sonra rehabilitasyon ihtiyacı duydu. Tavsiye üzerine 2 ay önce Eskişehir Fizyomer Terapia Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Tıp Merkezi’ne gelerek tedavi olmaya başladı. Tedavinin başlarında ayakta dahi duramayan avukat, sürecin sonunda yürümeye başladı. Geldiği aşamadan oldukça memnun olan Rickey Mustapha Tarfa, mutluluğunu Eskişehir Fizyomer Terapia Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Tıp Merkezi Tıbbi Direktörü Uzm. Dr. Türkan Tünerir ve Fizyomer sağlık çalışanlarıyla pasta keserek paylaştı.
“Memnun bir şekilde ülkesine göndereceğiz”
Hasta hakkında konuşan Eskişehir Fizyomer Terapia Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Tıp Merkezi Tıbbi Direktörü Uzm. Dr. Türkan Tünerir, “Hastamız sağlık turizmi çalışmalarımız içerisinde, bizi tanıyan bir arkadaşımızın vasıtasıyla merkezimize tedavi olmak için geldi. Hastamız Nijerya ve Londra’nın ünlü avukatlarındandır. Özellikle belde kanal daralması ve bel fıtığı nedeniyle maalesef beş kez ameliyat olmak zorunda kalmış, bacaklarında kuvvetsizlik ve yürüme güçlüğü oluşmuş. Uyuşma ve yanma şikâyetleri ile birlikte her iki ayağında ‘düşük ayak sendromu’ gelişmiş. İstanbul’da özel bir hastanede başarılı bir cerrahi operasyon geçirmiş ancak ameliyattan sonra rehabilitasyona ihtiyaç duyulmuş. Doğal olarak, iyi bir cerrahinin ardından iyi bir rehabilitasyon yapılırsa hastalığın tedavisinde daha fazla başarı elde edilebiliyor. Hastamızı iki ay önce merkezimize davet ettik, iki aydır yoğun ve bütüncül bir tedavi programı uyguluyoruz. Sanal gerçeklik, aktif yürüme robotları ve yatak içi egzersizler şeklinde günde 3 saat tedaviler uyguladık. Bunun neticesinde ilk önce tekerlekli sandalye ile merkezimize gelen hastamız, şimdi baston desteği ile yürüyebilir hale geldi. Sağlık turizminde hastaların hem tedavilerinin iyi olması hem de kendilerini evlerindeymiş gibi hissetmeleri çok önemli. Sonuçta yabancı bir yere geliyorlar ve hem sağlıklarına kavuşmak istiyorlar hem de yabancılık çekmek istemiyorlar. Biz bütün ekibimizle, doktorlarımız, fizyoterapistlerimiz, hemşirelerimiz ve diğer personellerimizle yedi gün 24 saat hastamızın hizmetinde olduk. Şimdi kendisini memnun bir şekilde ülkesine göndereceğiz. Hastamız oradan ve diğer ülkelerden özellikle Eskişehir’e hasta göndermek istediğini bize iletti, çok memnun kalmış” diye konuştu.
“Türkiye’deki en iyi fizik tedavi merkezinin burası olduğu söylendi”
İngiltere’de bir dönem Kraliyet avukatlığını da yapan Nijeryalı Rickey Mustapha Tarfa ise Eskişehir Fizyomer Terapia Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Tıp Merkezi’nde aldığı tedavi ve kaydettiği aşamalar için sağlık çalışanlarına ve Tıbbi Direktörü Uzm. Dr. Türkan Tünerir’e teşekkür ederken şöyle konuştu;
“Ben bu sorunla yaklaşık 5-6 yıldır mücadele ediyorum. Avukat olduğum için uzun saatler boyunca oturmam gerekiyor. Sürekli rahatsızlandığımdan dolayı ameliyat olmak için Ağustos ayında İstanbul’a geldim. İstanbul’daki ameliyatımdan sonra Türkiye Uluslararası Sağlık Turizmi Derneği’ndeki arkadaşlarımın vasıtasıyla Fizyomer’e geldim. Fizyomer’de yaklaşık 2 aydır fizik tedavi görüyorum. Buradaki tedavimden çok mutluyum, çalışanlar ekipmanlar ve doktorlar herkes muhteşem. Burası benim için büyük ve güzel bir tecrübe oldu. Hastalığımın daha ciddi ve profesyonel bir şekilde rehabilite edilmesini düşündüğüm için araştırdım. Türkiye’deki en iyi fizik tedavi merkezinin burası olduğu söylendi. Buradaki olanaklar ve profesyonellik daha fazla olduğundan dolayı Eskişehir Fizyomeri tercih ettik. Burası etkilendiğim bir başka şehir oldu, Eskişehir’de Fizyomer’in yemeğini yedik ve sağladığı imkânlardan yararlandık. Onlar sayesinde tedavi olduk, buradaki insanlar ve Eskişehir halkının konuşması bile bizlere ne kadar misafirperver olduklarını gösterdi. İnsanların konuşma tonlarındaki sesten bile ne kadar iyi olduklarını anlayabiliyorsunuz. Eşim de buraya aşık oldu, ben de artık Fizyomer ailesinin bir bireyiyim eğer bana bu unvan verirlerse Türk kimliği alarak, Eskişehirli olarak kendimi nitelendirebilirim. Kendimi tamamen hazır hissettiğimde tekrardan buraya geleceğim ve burada yaşamaya devam edeceğim.”

Editör: Ayhan Aydıner