Kürt Sorunu Var mı?

Ülkemizde gerçekten bir Kürt sorunu var mı? Bugün Kürt vatandaşlarımız seyahat edebiliyor mu, yurt içinde gezerken yurt dışına çıkarken bir engelle karşılaşıyor mu? Kürt vatandaşlarımızın bir  eğitim sorunu bir kısıtlama var mı, ilkokul, ortaokul, liseye gidebiliyor mu? Türkler gibi kazandıkları üniversitelere gidebiliyorlar mı?

Kürt vatandaşlarımız ülkemizin istedikleri ilinden mülk alabiliyorlar, istedikleri yere yerleşebiliyorlar iş kurabiliyorlar. 

Her Kürt vatandaşımız istediği yerde istediğiyle evlenebiliyor, çocuğuna istediği adı koyabiliyor. İstediği yere tatile gidebiliyor. Şirket kuruyor, iş yeri açıyor, ortaklık yapabiliyor. 

İsteyen Kürt vatandaşımız muhtar oluyor. Milletvekili, Bakan oluyor. Doktor, Avukat, Öğretmen, İmam, kamuda memur oluyor. 

Eğer Kürt vatandaşın yaşadığı bir problem varsa ki olabilir; inanın aynısını Türk vatandaşı  da yaşıyor. Yani sıkıntıyı, Kürt, Türk ayırımı yapılmadan herkes ortaklaşa yaşıyor. Bu topraklarda sevinçte, acıda kederde biriz.  

Sizler de takdir edersiniz ki durum bu iken suni bir kürt sorunu ile yıllardır uğraşıyoruz. 

Türkiye’nin güçlü olmasını istemeyen ABD ve batılı devletler, terörü destekliyor. En önemlisi ABD’nin yıllardır sürdürdüğü ve belki de sona yaklaştığı BOB Projesinin engellenmemesi  için suni bir kürt sorunu yaratıldı. Böylece yıllardır maddi manevi bütün enerjimizi, gücümüzü harcadılar, harcamaya devam ediyorlar. Sözde Kürt halkın özgürlük savaşçısı imajıyla doğuda özellikle güneydoğuda binlerce vatandaşımızı katlettiler. Öldürülen sivillerin çoğu da maalesef özgürlük getirecekleri Kürt vatandaşlarımız oldu. 

Tabanda kesinlikle Kürtlerle Türklerin bir problemi yok. Böyle olduğunu da hepimiz biliyoruz ve yaşıyoruz. 

Hal böyleyken kırk senedir, sözde Kürtlere özgürlük bahanesiyle ülkemize milyarlarca dolar para harcatıldı, binlerce vatandaşımız katledildi, yine binlerce askerimiz şehit edildi. Bunların ülkemizi bölmek parçalamak, toprak kopartmak için yapıldığı gerçeğini artık Türk  Kürt vatandaşlarımız biliyorlar. 

Artık ABD Ülkemizde yıllardır terör yaptırdığı PKK ile Irak’ta bulunan YPG ile sayısı 80 ila 120 bin arasında değiştiği söylenen bir ordu kurdurduğu bilinen bir gerçek. 

Buna rağmen “Apo’yu konuşturalım örgütü lağvettirelim” diyenler “Demirtaş’la konuşalım terörü durduralım” diyenler milletin aklıyla alay ediyorlar. Ne  DEM partinin ne Apo’nun ne de Demirtaş’ın PKK terör örgütü üzerinde zerre kadar etkilerinin olmadığı artık bilinen bir gerçek. ABD, PKK. PYD‘den oluşturduğu  ortalama 100 bin kişilik orduyu kimsenin komutasına bırakır mı? 

Amerikalı İlahiyatçı olan James Freeman  Clarke  “Devlet adamı gelecek nesilleri, siyaset adamları ise gelecek seçimleri düşünür” demiş. Bu söz ışığında olaya bakınca; gelecek seçimleri düşünen, koltuklarını korumak isteyen, devlet imkanlarından gönlünce yararlanan basiretsiz siyasetçiler, Kürt oyları için; Kürtlere şirin görünmek adına bir Kürt sorunu oluşturdular ve çözme yarışına girdiler. Dünyanın hiçbir yerinde, hiçbir yönetici ülkelerindeki etnik unsurları gündeme getirmez, gündem de tutmazlar. Şimdi siyasiler olmayan sorunları çözmek için yarış halindeler. Türkler ve Kürtlerin tarihi ilişkileri, oldukça derin ve karmaşıktır. Bu iki halk arasındaki ilişkiler, Selçuklu İmparatorluğu'ndan başlayarak Osmanlı İmparatorluğu'na kadar uzun bir geçmişe dayanır ve farklı dönemlerde farklı şekillerde gelişmiştir. Selçuklu döneminde sonra Osmanlı döneminde uzun yıllar problemsiz bir şekilde ilişkiler sürmüştür. Osmanlının son dönemlerinde, Cumhuriyetimizin ilk yıllarında İngilizlerin kışkırtmasıyla Kürt isyanları çıkmış, fakat halk bunlara itibar etmemiştir. 

Son kırk senedir PKK’nın terör eylemlerini de Kürt halkı desteklememiştir hala desteklemiyor. Herkes tarafından da biliniyor DEM partide o bölgede yaşayan Kürt halkın temsilcisi değildir. Sadece Kürtleri kullanıyorlar. 

Ermeni terör örgütü ASALA kapatıldı PKK kuruldu. PKK’yı kuran çocuk katili, binlerce  askerimizin vatandaşımızın katili Apo’nun adının Artin Agopyan olduğunu unutmayalım. Bir dönem Şanlıurfa milletvekilliği yapan İbrahim Ayhan’ın Erbil de kalp krizi geçirip öldüğünü, cenazesinde tabutuna Ermeni bayrağı örtüldüğünü bilelim. Bu örnekleri çoğaltmak mümkün. 

Ata’mız "Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran halka Türk milleti denir. Türkiye'de yaşayan, Türkiye Cumhuriyeti kimliği taşıyan tüm unsurlar, hep birlikte Türk milletidir” dedi. 1924 Anayasasında millet tanımı ırka, dine dayanmaz. Millet ile etnisiteyi karıştırmamak gerekir. Yine Ata’mız “ Türk bayrağı bir etnik unsuru değil tüm unsurları ile Türk Milletini temsil eder” diyerek bu coğrafyada yaşayan herkesin aynı haklara tabi olduğunu deklare etmiştir. 

Türkler Kürtler hep beraber bu bayrak altında topraklarımıza, Cumhuriyetimize sahip çıkmak  zorundayız.  Bizim bizden başka dostumuz yok. Birlikte hareket ederek başımızdaki yabancı istilasını sonlandırmalıyız. Ülkemizi medeni, refah seviyesi yüksek ülkeler kategorisine çıkarmak için var gücümüzle çalışmalıyız.