GÖRÜNÜM
Mustafa Kemal İlkokulu Müdürü Musa Özgür Karatay, geçtiğimiz eğitim yılı başında Bakanlık Maarif Müfettişlerinin yaptığı soruşturma sonucunda görevden alınmıştı. Karatay’a ‘okul müdürlüğünün üzerinden alınması ve 1 yıl kademe ilerlemesinin durdurulması cezası’ uygulandı. Karatay bu durumu Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’a iletti. Selçuk bu olayla ilgili ikinci defa maarif müfettişlerini görevlendirdi. Bu müfettişler kurul toplantısında ‘öğretmenlere hakaret ettiği gerekçesiyle’ Yunus Emre Mesleki Anadolu Lisesi Müdürü Kerim Erzincanlı’yı da soruşturmuştu. O’na maaş kesimi ve görev yeri değişikliği cezasını uygulamıştı. Aynı müfettişler Karatay’ı ‘suçsuz bularak’, cezalarını kaldırdı. Okul müdürlüğüne tekrar dönmesi kararını aldı. Karatay, disiplin ve idari cezalarının kalktığı yönünde rapor sonucunun 27 Şubat 2020 tarih 4302307 sayılı resmi yazı ile Bakanlık Personel Genel Müdürlüğü tarafından Eskişehir Valiliğine gönderildiğini öğrendi. Müdürlük görevine dönmeyi beklerken birileri yine devreye girdi. İl Milli Eğitim Müdürlüğü Teftiş Kurulu Başkanlığı, dosyanın yeniden değerlendirilmek üzere Milli Eğitim Bakanlığı tarafından istendiğini ve 17 Mart 2020 tarihi itibariyle gönderildiğini Karatay’a söyledi. Ne oldu da ikinci rapor sonucu uygulanmadı? Neden tekrar birinci rapora göre işlem tesis edildi? Millî Eğitim Bakanlığı tarafından gönderilen ikinci rapor yeniden değerlendirilmek üzere neden tekrar istendi? Karatay’ın haklılığının ortaya çıkmasından kim neden rahatsızlık duydu? Birileri Karatay görevdeyken müfettiş raporları gelmeden Mustafa Kemal İlkokulu’na ‘kimin müdür yapılacağı konusunda’ pazarlık yaptı mı? İl Milli Eğitim Müdürü daha ortada hiçbir şey yokken peşinen cezayı kesip, birilerine ‘seni Mustafa Kemal İlkokuluna müdür vermeyi düşünüyoruz’ dedi mi? Daha önceleri okulun önünden geçmeyen malum sendika başkanı 29 Ekim 2019 Cumhuriyet Bayramı günü herkesten önce eğitim kurumuna gelip, ‘sizin müdürün işi artık çok zor, alınıyor’ dedi mi? Okulda ‘öğretmen döven ve dövdüren müdürü kurtarmak için türlü türlü bahaneler arayanlar, kurul toplantısında öğretmenlere hakaret eden müdürün cezasını sümen altı etmek isteyenler’, suçsuzluğu ikinci raporla kanıtlanan Musa Özgür Karatay için hiçbir şey yapmadı. Maalesef son yıllarda Milli Eğitim’i ‘malum sendika başkanının güdümünde yöneten’ İl Müdürleri yüzünden eğitimde liyakat da, adalet de kalmadı…
/////////////////////////////////////////////////
İLK MÜDÜRLÜĞE BAŞLADIĞI LİSEYİ YÖNETECEK
Tarih: 3 Mayıs 2001. O yıllarda İl Milli Eğitim Müdürlüğü Muttalip Caddesi arasındaki eski binasındaydı. Dönemin İl Milli Eğitim Müdürü Sezai Yıldırım’ın makamına uğramıştım. Müdür Yıldırım kapıda beni görünce, içeri davet etti. Odada iki genç kadın vardı. Yıldırım; “Ayhancığım bu arkadaşlarımız Eskişehir’in ilk kadın lise müdürleri. Bunu haber yaparsan sevinirim” dedi. Bende ‘Tabi ki yaparım’ dedim. Bu iki genç kadın yöneticilerinden birisi Canan Madenoğlu, diğeri ise Esin Kavga idi. Müdür Yıldırım’ın makam otomobiline binip, önce Kılıçoğlu Lisesi’ne gittik. (Bu okul yıllar sonra yıkıldı. O’nun yerine Kenan Yalçın Anadolu Lisesi yapıldı.) Esin Kavga bu okulun müdürü olarak atanmıştı. O’nu makamında fotoğrafını çektim. Sonra Müdür Yıldırım ile birlikte iki genç kadın müdürünü fotoğrafladım. Esin hanımı bu okulda bıraktıktan sonra Yenikent’te bulunan Kılıçoğlu Anadolu Lisesi’ne gittik. Canan Madenoğlu bu liseye müdür olarak atanmıştı. O’nu da makamında fotoğrafını çektim. Madenoğlu ‘Hep siz mi bizi çekeceksin’ diyerek elimden fotoğraf makinemi almıştı. Benim fotoğrafımı çekmişti. Madenoğlu ve Kavga’nın haberi o yıllarda çalıştığım Sakarya Gazetesi’nin manşetinde yer almıştı. İlimizde 19 yıldır değişik okullarda müdürlük yapan Esin Kavga’nın görev yeri değişti. Puanlamaya göre yapılan değerlendirme sonucunda Kavga 19 yıl önce ilk müdürlüğe başladığı Kenan Yalçın Anadolu Lisesi’nin (Eski Kılıçoğlu Lisesi) tekrar müdürü oldu. Kendisini arayıp, tebrik ettim. Kavga; “İlk müdürlüğe başladığım okuldan emekli olacağım” dedi. Eski Kılıçoğlu Lisesi eski ve küçük bir okuldu. Hayırsever Kenan Yalçın buraya Eskişehir’e ve Tepebaşı’na yakışır çok güzel bir okul binası yaptırdı. Kavga yönetiminde bu okulun başarı çıtasının daha da yükseleceğine inanıyorum…
//////////////////////////////////////
ŞUBE MÜDÜRLERİ ÜVEY EVLAT MI?
Eskişehir Milli Eğitim’de şube müdürlerinin büyük çoğunluğu rotasyona tabi tutularak, il dışına tayin olacak. Bundan dolayı yönetimde büyük bir değişim yaşanacak. İl Milli Eğitim Şube Müdürleri Fevzi Kavak, Ali Osman Yalçın, Abdülkerim Çömçe, İbrahim Şeker, Serhat Murat il dışına tayin olacaklar. Sağlık durumundan dolayı Ahmet Şen istemesi halinde Odunpazarı veya Tepebaşı’na atanabilecek. Emekliliğine bir yıldan az süre kaldığı için Mustafa Özdemir rotasyona tabi olmayacak. Vekaleten İl Milli Eğitim Şube Müdürlüğü yapan Doğan Dinçsoy Mahmudiye’ye atanacak. Eş durumundan Eskişehir’e gelmek isteyen Ayben Çimen’e onay çıkmadı. Seyitgazi’ye dönecek olan Çimen’de rotasyona tabi olacak. Odunpazarı’nda Milli Eğitim Şube Müdürleri Ahmet Melik Gül, Eyyüp Arayıcı, İbrahim Kaya, Murat Ecer rotasyon kapsamında Eskişehir dışına tayin olacaklar. Onların yerlerine beş yeni şube müdürü Odunpazarı’na gelecek. Tepebaşı’nda Milli Eğitim Şube Müdürleri Ömer Karaca, Tülay Gündoğan, Gürol Bozkurt, Ali Şahin Yıldız, İbrahim Çelik il dışına gidecekler. Onların yerine beş yeni şube müdürü Tepebaşı’na gelecek. Tepebaşı’nda sadece iki Milli Eğitim Şube Müdürü (Mehmet Kına, Murat Aycan) kalacak. Kırsaldaki diğer ilçelerde de büyük değişim olacak. Milli Eğitim Bakanlığı ilçe müdürleri ve İl Milli Eğitim Müdür Yardımcılarını rotasyon dışı bırakarak, şube müdürlerine büyük haksızlık yaptı. Aslında yönetmelik hepsini kapsıyordu. Demek ki İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ve İl Milli Eğitim Müdür Yardımcılığı siyasi makamlarmış. Parti baskısıyla bunların il dışına tayin olmaları durduruldu. Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’a soruyorum; “İlçe müdürleri, İl Milli Eğitim Müdür Yardımcıları Bakanlığın öz evladı mı? Milli Eğitim Şube Müdürleri üvey evlat mı?”
FOTO ŞAKA
“Bizler kazandığımız şeylerin değerini biliyoruz. Çünkü zor elde ettik. Siz bunu ancak kaybettiğinizde anlayacaksınız.” Muazzez İlmiye Çığ