Yaşadığımız köyümüzde kentimizde bir yerde bir suç işlenince, suç işleyen için falancanın çocuğu filancanın yeğeni diye kökene inilir.
Apo CİA ’in güdümüyle 1976 da PKK örgütünü kurmuş, 1978’den itibaren terör eylemlerine başlamış. Apo ve kurduğu terör örgütü PKK, uluslararası kuruluşlar ve ülkeler tarafından terör örgütü ve lideri olarak tanınmıştır.
50.000 şehidimizin anne ve babası, çocukları, her birinin eşi , dosttu, akrabası, komşusu olduğunu düşünün. Bunların hepsinin yürekleri yandı.25.000 civarı yaralanan kamu görevlisi var. Bunların bir kısmı çeşitli organlarını kaybetti. Kiminin kolu yok, kiminin bacağı yok, kiminin ise gözü kulağı. Hepimiz mutlaka uzaktan yakından bu terörden etkilendik, hepimizin canı yandı. Hiç etkilenmedik desek bu ekonomik sıkıntılarımızın bir parçası olduğu bir gerçek. 6.000 civarı vatandaşımız ölmüş , bunların çoğu Apo’nun sözde kendi milletinden olan insanlar. Eğer Apo Kürt olsa idi binlerce Kürt ü öldürür müydü?
Yeri gelmişken yine değinelim, PKK bir Kürt hareketi değildir. Bir Ermeni hareketidir ve ülkemizi bölme hareketidir. Asala’nın devamıdır. PKK’ ya alt yapı oluşturmak için Kürt hareketi senaryosu uyduruldu. Sözde , Kürtlerin haklarını almasını sağlamak gibi bir vizyon verildi, bir söylem oluşturuldu. Türklerle Kürtler, arasında bir ayrıcalık söz konusu değil. Ülkemizde Kürtlerin Türkler le, Türklerin Kürtlerle bir problemi yok. Neden Cihanbeyli‘de Kürt sorunu yok, neden Ankara ‘da İstanbul ‘da Kürt sorunu yok, sadece güneydoğuda var. Böyle suni bir problem yaratılarak ülkemiz bölünmeye çalışılıyor. İşin aslı bu. Güney doğuda dahil ülkemizin her yerinde yaşayan Kürt vatandaşlarımız hayatlarından memnun veya Türkler ne kadar memnunlarsa onlar da aynı derecede memnunlar, arada memnuniyet farkı yok.
Burada başta ABD olmak üzere Avrupa ülkeleri sistemli bir şekilde bu terör örgütünü kullanarak Türkiye’yi ekonomik, sosyal ve kültürel olarak bitirmeye çalıştılar ve çalışıyorlar. Ciddi de bir mesafe aldılar yaklaşık 40 senedir teröre milyarlarca dolar para harcıyoruz, harcamaya devam ediyoruz. Bu da bizim ilerlememizi gelişmemizi sekteye uğrattı.
Bizim kesinlikle bu terör belasından kurtulmak zorunda olduğumuz bir gerçek. Bunun yolu mapushanede tutuklu olan terör örgütü liderinden yardım istemek değil. Zaten terör yurt içinde hemen hemen bitme noktasına gelmiş. Apo içeri girdiğinde doğan çocuklar bugün 25 yaşında. Nerdeyse örgütünde tanıyanı kalmadı. PKK Suriye’deki PYD/YPG ile birleşti. KCK çatısı altında Irak’ta İran’daki PJAK ve Suriye’ deki PYD/YPG Kürt gruplar Öcalan’ ın mektubundan sonra bu mektup bizi bağlamaz açıklaması yaptı. Özellikle Suriye de ABD destekli kurulan YPG 100.000 civarı elinde tankları bulunan modern silahlarla donatılmış bir ordusu var. Öcalan’ın çağrısıyla bu örgüt silah bırakır mı? Buradan büyük bir projenin son perdesine gelindiği anlaşılıyor. Buradan hareketle madem sözde Kürt problemine çözüm arıyoruz, anayasadan vatandaşlık kavramını değiştirelim, hatta anayasanın ilk üç madde sini de gerekirse değiştirelim, olmazsa resmi dili de çiftleştirelim, konuları konuşulacak. Sonuçta tamamı değilse bile önemli tavizler kopartılacak görünüyor. Sözde Kürt vatandaşlarımızın partisi görülen DEM’ den zaman zaman yapılan açıklamalarda da dozu artırdıkları görülüyor.
ABD de on milyon civarı İtalyan var, bu sayıya yakın Alman var. Ortalama bu sayılarda Avrupa milletleri var. Kimse özerklik istemiyor, kimse kendi dilinde eğitim istemiyor. Eğitim dilleri İngilizce’dir.
Aslında Öcalan’ın mektubunun Kürtçe okunmasıyla o mesaj verildi. Tabanlarına biz bu süreçte anayasanın değiştirilemez maddelerinin de değiştirilmesini sağlayacağız mesajıdır. Yoksa o mektubun Öcalan tarafından Türkçe yazıldığını Kürtçe yazılmadığını Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu söyledi. Çünkü Apo Kürtçe bilmez dedi.
Bu coğrafyada yaşayan herkes terörün bitmesini istiyor. Atalarımızdan yadigar bu güzel ülkede huzur içinde yaşamak istiyoruz. Sabah kalktığımızda televizyonlardan şehit haberi almak istemiyoruz. Ülkemizin bölünmez bütünlüğünün korunmasını istiyoruz.
Ata’mızın bizlere ışık tutan iki sözünü paylaşmak istiyorum.
‘Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır. O satıh bütün vatandır. Vatanın her karış toprağı vatandaşın kanıyla ıslanmadıkça terk olunamaz. Vatan mutlaka selamet bulacak, millet mutlaka mutlu olacaktır. Çünkü kendi selametini, kendi saadetini memleketin ve milletin saadet ve selameti için feda edebilen evlatları çoktur.’
‘Ülkeniz sizindir, Türklerindir. Bu ülke tarihte Türk’tü, bugünde Türk’ tür ve sonsuz dek Türk olarak yaşayacaktır.’
Sevgiyle kalın.