Anma etkinliklerinin ilki Sosyal Demokrasi Derneği (SDD) Eskişehir Şubesi iş birliği ile Hasan Polatkan Kültür Merkezi’nde gerçekleşti. Programa Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt’un yanı sıra Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Eskişehir İl Başkanı Talat Yalaz, CHP Eskişehir Milletvekilleri Utku Çakırözer ve İbrahim Arslan, Sosyal Demokrasi Derneği (SDD) Genel Başkanı Sami Doğan, SDD ESK Şube Başkanı Ali Şen Aksoy, Malatya Hekimhan Eski Belediye Başkanı ve SDD Onursal Başkanı Aliseydi Millioğulları, Yazar Yaşar Seyman, Gazeteci-Yazar-Siyasetçi Mustafa Balbay, Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Eski Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen, Seyitgazi Belediye Başkanı Uğur Tepe, Mahmudiye Belediye Başkanı İshak Gündoğan, SDD Eskişehir Şubesi Yönetim Kurulu Üyeleri, demokratik kitle örgütleri başkan ve temsilcileri ile çok sayıda Eskişehirli katıldı. Mumcu’nun yaşamı, gazetecilik kariyeri ve demokrasi uğruna verdiği mücadeleler üzerine konuşmaların yapıldığı programa yazar Yaşar Seyman ve gazeteci-yazar-siyasetçi Mustafa Balbay konuşmacı olarak katıldı. SDD Eskişehir Şube Başkanı Ali Şen Aksoy, SDD Genel Başkanı Sami Doğan ve Odunazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt’un konuşma yaptığı etkinlikte, Seyman ve Balbay, Mumcu’nun fikirlerini, gazetecilik ilkelerini ve bıraktığı mirası katılımcılarla paylaştı.
KATLEDİLDİĞİ ARACIN ÖNÜNDE UĞUR MUMCU’YA SAYGI DURUŞU
Her 24 Ocak’ta olduğu gibi Mumcu’nun katledilişinin 32. yılında da Odunpazarı Belediyesi tarafından Uğur Mumcu Parkı’nda bir anma töreni düzenlendi. Anma törenine Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Eskişehir İl Başkanı Talat Yalaz, CHP Eskişehir Milletvekilli İbrahim Arslan, CHP Odunpazarı İlçe Başkanı Rahmi Çınar’ın yanı sıra çok sayıda gazeteci ve vatandaş katıldı.
Tören, Murat Ozan Avcı ile Murat Durukan’ın “Yiğidim Aslanım” adlı parçayı ve “Ben Ölmedim ki” adlı şiiri okuması ile başladı. Törende Odunpazarı Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü hocalarından Aydın Ünal ve Gökhan Eryiğit “Uğurlar Olsun” adlı parçayı seslendirdi. Ardından da Odunpazarı Belediye Tiyatrosu oyuncuları Hüseyin Demir ve Ferhat Karataş, Uğur Mumcu’nun 25 Ağustos 1975 tarihinde Cumhuriyet Gazetesi’nde yayınlanan “Sesleniş” başlıklı yazısını okudu.
“BU DÜZEN BÖYLE DEVAM ETTİĞİ SÜRECE DAHA ÇOK UĞUR MUMCULAR KATLEDİLİR”
Törende konuşan Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, Uğur Mumcu’nun katledilmesinin ardından 32 yıl geçtiğine dikkat çekti. “32 yıldır benzer şeyleri söylüyoruz” diyen Başkan Kurt, aradan geçen 32 yıla rağmen Mumcu’nun katillerinin ve cinayetin sebeplerinin tespit edilemediğine dikkat çekti. Odunpazarı Belediye Tiyatrosu oyuncularının okuduğu Mumcu’nun “Sesleniş” yazısına atıfta bulunan Başkan Kurt, “Oysa biraz önce okunan şiirde de yazdığı, söylediği gibi işin özü bu idi. Uğur Mumcu, bu düzene karşı emperyalizme karşı, gericiliğe karşı, yobazlığa karşı durduğu için öldürüldü. O günün yetkilileri bir tuğlayı çekersek devlet çöker dedi ve hiç kimse o tuğlayı çekmedi” dedi. Önemli olanın hukuk, demokrasi, insan haklarına uygun yargılama ve soruşturma olduğunun altını çizen Başkan Kurt, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: “Ne yazık ki o gün hesap sorulamadığı için bugün hala aynı sıkıntılarla uğraşıyoruz. Eğer zamanında önlemlerimizi almış, bu düzeni değiştirmiş olsaydık, şu anda Türkiye refah içerisinde, tam bağımsız bir Türkiye Cumhuriyeti olarak bütün dünyaya tek başına karşı durabilecek bir pozisyonda olabilirdi. Ama sadece ülkesi, sadece ekonomisi bağımlı değil beyinleri de dışarıya bağımlı pek çok yöneticimiz nedeniyle Türkiye hala geriye doğru gitmektedir. Biz buna itiraz ediyoruz. Biz buna itiraz etmek durumundayız. Türkiye Cumhuriyeti, Türkiye halkı, dünyanın en iyisine layıktır. Yöneticilerin görevi de Türkiye halkını
refah, huzur, barış ve kardeşlik içinde yaşatmaktır. Bu sağlanamıyorsa yöneticilerimiz görevini yapmamıştır, yapamamıştır, yaptırılmamıştır. Bu noktada önümüzde tarihi fırsatlar var. Bu tarihi fırsatları birleşerek, yan yana gelerek, iktidara karşı her türlü hakkımızı kullanarak değiştirmeliyiz. Bu düzen böyle devam ettiği sürece daha çok Uğur Mumcular katledilir. Daha çok Gaffar Okanlar, Sinan Ateşler ve nice insanlar katledilir. Katledilen insanlar, siyasi düşüncesi ne olursa olsun, birine ses çıkarmadığınız için öteki, ötekine ses çıkarmadığınız için beriki gidiyor. O zaman, hepimiz birlikte olmak zorundayız. Bugün yaşanan tablo şudur; solculara tutuklama geldiği zaman sağcılar itiraz etmedi, sağcılara sıra geldi. Bu yanlış uygulamayı çözecek olan tek şey demokratik, laik, sosyal hukuk devletine hepimizin sahip çıkmasıdır. Elbette, 24 Ocaklarda Uğur Mumcu'yu unutmayacağız, anacağız ve anmaya devam edeceğiz. Ona bir söz vermeliyiz. Bizim, O’nun aradığı, özlediği sistemi, düzeni
oluşturmak gibi bir görevimiz var. Bu nedenle herkesi bu göreve davet ediyorum. Herkesi yan yana durmaya, birlikte hareket etmeye, bireysel çıkarların bir tarafa bırakılarak Türkiye'nin, yoksullarının, ezilenlerinin, dışlananlarının haklarını korumaya davet ediyorum.”
ANT OLSUN Kİ UĞUR MUMCU CELLATLARINDAN UZUN YAŞAYACAKTIR!
Törende konuşma yapan isimlerden biri de CHP Eskişehir İl Başkanı Talat Yalaz oldu. Uğur Mumcu’nun 32 yıl önce bugün Türkiye'nin içine düştüğü karanlığı gördüğünü söyleyen Yalaz, Mumcu’nun Türkiye'nin tam da bugün olduğu haliyle açlığa, sefalete mahkûm edilmiş; mutsuz insanların yaşadığı bir ülke olmaması için o günden tespitlerde bulunduğuna dikkat çekti. Yalaz, “O günden bugüne Türkiye çok değişmiştir, kötüye gitmiştir. Üzülerek görüyoruz ki Uğur Mumcular'ın o gün korktukları her şey maalesef bugün başımıza gelmiştir. Ama değişmeyen şey, o gün mücadele edenlerin, Uğur Mumcu'nun, bu karanlık günleri engellemek için ortaya koyduğu yol haritasıdır, reçetedir. Reçete hiçbir zaman değişmemiştir. Uğur Mumcu, Atatürkçülük her şeyden önce devrimciliktir diyor. O gün için arzulanan, istenen örgütlü mücadele, aydınlık yarınlara inancı olan insanların kenetlenip, kol kola girip, karanlığı yenmek için vermek istediği mücadele bugün de geçerliliğini korumaktadır. O yüzden ben bu anmanın sadece bir anma değil, aynı zamanda bu içinde bulunduğumuz mücadele uğruna hayatını veren Uğur Mumcu'ya bir söz verme günü olması gerektiğini düşünüyorum. Bugün Türkiye'nin karanlıktan çıkması için o gün öngörülen mücadeleyi vermenin tam da zamanıdır. Uğur Mumcu'ya yapılacak en iyi, en doğru, en anlamlı anmada bu uğurda yürekten söz vermektir. Ant olsun ki Uğur Mumcu, cellatlarından uzun yaşayacaktır. Hem cellatlarından hem de cellatlarını cesaretlendirenlerden, o cellatların açmak istediği yolları bugün için inşa etmek istedikleri Türkiye'yi yönetenlerden de uzun yaşayacaktır. Uğur Mumcu, bizler olduğumuz sürece, Atatürk'ün yolunda tam bağımsızTürkiye için, Uğur Mumcular'ın aydınlattığı yolda yürüdüğümüz sürece, yaşamaya devam edecektir. Ve inanıyorum ki yakın bir gelecekte hepimiz bu anmayı Uğur Mumcu'nun o gün arzu ettiği ülkeyi kurmak adına iktidar meşalesini elimizde tutuyorken yapacağız” dedi.
HEP BİRLİKTE SORUMLULUĞU ÜSTLENİP AYAĞA KALKMA ZAMANIDIR
Anma töreninde konuşma yapan bir diğer isim de CHP Eskişehir Milletvekili İbrahim Arslan oldu. Arslan, konuşmasında şu sözlere yer verdi: “Bu cinayet ve bu tür cinayetlerin aydınlatılması gereken sorumluların sorgulanması gereken yılları geride bıraktık. 32. yılındayız. Ne yazık ki bir ülkemizde ömür boyunca, yüzyıllar boyunca yaşanan suikastlerin, katliamların aydınlatılamadığına da tanık oluyoruz. Ne yazık ki, ülkemizde artık her geçen gün bir yeni anmayla; bir yeni acıyla bir önceki acının bastırıldığı, bastırılmaya çalışıldığı çok zor ve
çetin günlerden geçiyoruz. Koro halinde herkes sorumlu arıyor. Ben sorumlunun biz olduğumuzu düşünüyorum. Gereğince ve yeterince ayağa kalkmadığımız için; bu kokuşmuş, köhne düzeni bize dayatanlara hesap sormadığımız için; cesaretle, cesur bir biçimde ayağa kalkıp, sandık önümüze geldiğinde bu köhne düzeni, bu yaşam düzenini bir kader gibi bize dayatanlara başkaldırmadığımız için, asıl sorumlunun biz olduğunu düşünüyorum. Aydınlarımıza; canını ortaya koyarak idam sehpalarına giderken idam sehpalarını tekmeleyenlere; bu ülkenin bağımsızlığına, özgürlüğüne, eşitliğine, demokrasisine, anayasal düzenine canlarıyla baş koymuş insanlara bir borcumuz var. O borcu ödemek için hep birlikte sorumluluğu üstlenip ayağa kalkma zamanıdır. Cesaretle, cesur bir biçimde biz buradayız ey halkım gelin hep birlikte bu düzeni ortadan kaldıralım deme zamanıdır. Ancak o zaman belki borcumuzu ödemiş, acılarımızı hafifletmiş oluruz.”
Anma töreninde, törene katılanlar Uğur Mumcu’nun saldırıya uğradığı “06 YR 245” plakalı aracının sergilendiği kaideye kırmızı karanfil bırakarak, barış güvercini uçurdu.