Pervin hanım, Sarar Kız Anadolu İmam-Hatip Lisesi Müdür Yardımcısı Alaaddin Biçiçi’yi Milli Eğitim’in önemli etkinliklerinde sunuculuk yapması için görevlendirmiş. Kendisini de ‘bu görevi rahat bir şekilde ifa etsin’ diye o meşhur özel büroda görevlendirmiş. Özel Kalem’in girişinde kendisine masa da tahsis edilmiş. Biçiçi etkinliklerde sunuculuk görevini rahat yapabilmesi için kendisine özel kalemde masa tahsis edilmesini galiba yanlış anlamış. Kendisi Milli Eğitim’de olmayan bir makamın sahibi sanmaya başlamış. Sanki Pervin Töre’nin özel kalem müdürüymüş gibi davranmaya başlamış. Töre’yle görüşmek isteyen İlçe Milli Eğitim yöneticilerine, okul müdürlerine hafif yollu gider yapmaya başlamış. ‘Buranın kralı benim. Beni geçmeden onunla görüşemezsiniz’ edasıyla “Pervin hanımla ne görüşeceksiniz? Bana bu konuda bilgi verin ki onu sizinle görüştüreyim” diyormuş. Gelen okul yöneticilerine ve diğer konuklara buyur etmeden (hoş geldiniz demeden); ‘akıl vermeye’ kalkıyormuş. Müdür Töre’ye görüşmek için geldiklerini iletmek yerine onlara üstünlük kurma derdiğini düşüp; çene çalma yarışına giriyormuş.
Yaşanan bu durum Milli Eğitim personeli arasında rahatsızlığa neden olmuş. Eskişehir Milli Eğitim Müdürlüğü’nde çalışanlar Biçiçi’ye “Alaadin’in Sihirli Lambası” lakabını takmışlar. Alaadin Biçici’yi ilk olarak; geçtiğimiz eğitim yılının kapanış töreninde gördüm. Etkinliğin sunuculuğunu yapıyordu. Ancak bir sunucudan çok Kırkpınar Yağlı Güreşlerinde pehlivanlara övgüler düzen Başcazgır gibiydi. Eskişehir Valisi Erol Ayyıldız tören alanına geldiğinde onu öyle destansı övgülerle takdim etti ki katılımcılar neredeyse küçük dillerini yutacaktı. Daha sonra kendisini bu göreve layık gören Pervin Töre’yi de Aydın ve Muğla başarı övgüleriyle takdim etti. 24 yıllık meslek hayatımda Vali ve İl Müdürünü bir törende bu kadar vıcık vıcık öven bir sunucuyla ilk defa karşılaştım. Hatta o törene AK Parti Eskişehir Milletvekili Prof. Dr. Emine Nur Günay’da vardı. Nedense onun için destansı övgülerde bulunmadı. Demek ki Prof. Dr. Emine Nur Günay Ormancı Hikayesi’ndeki gibi az daha okusaymış da İl Milli Eğitim Müdürü olsaymış. Böylece Başcazgır Alaaddin Biçiçi’nin o vıcık vıcık destansı övgülerine mazhar olurmuş(!) Ne diyeyim? Alaadin’in Sihirli Lambası’yla renklenen Eskişehir İl Milli Eğitim Müdürlüğü Özel Kalemi, köy kahvesine dönmüş!..