Eskişehir Valiliği onayı ile Eskişehir İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Müftülük arasında yapılan "Eğitimde İş Birliği" protokolü kapsamında okullara imamlar gitmeye başladı.  Eğitim Sen Üyesi eğitimciler kitlesel eylem yaparak öğrenciler için çok yanlış olan uygulamaya  tepki gösterdi. CHP Eskişehir Milletvekilleri de eyleme katılarak, eğitimcilere destek verdi.

"Eskişehir kamuoyunu rahatsız eden bu uygulama sonlandırılmalıdır” diyen Faik Alkan şunları söyledi;

“- Okullarda öğrencilere manevi danışmanlık için imam, vaiz vb. diyanet personeli görevlendirilmesi hukuka, pedagojik ilkelere, çocuk hakları sözleşmesine açıkça aykırıdır.

- Mevzuat hükümlerinde okullarda psikolojik danışmanlık hizmetini rehber öğretmenlerinin hangi ilkelere yürüteceği belirlenmişken üçüncü kişilere bu görevin verilmesinin hukuksal dayanağı yoktur.

- Eğitimci olmayan bu kişilerin çocukların ruhsal durumlarında ve kişilik yapılarında ne denli olumsuzluklar yaratacağı, aldıkları eğitimle ve rehberlikle bağdaşmayan sonuçlara neden olacağı kuşkusuzdur.

-Devletin eğitim-öğretim yetkisini kötüye kullanıma ve/veya olumsuz sonuçlara neden olabilecek şekilde yetki devri, çocuk hakları sözleşmesine de aykırıdır.  Bu bağlamda bir an önce Milli Eğitim Bakanlığının bu görevlendirmeye dayanak olan protokolleri iptal etmesi bir zorunluluktur.

Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde öğrenci velilerinin de idari yargıya başvurma hakları vardır.

Sayın Milli Eğitim Müdürü’müz, eğitime bir katkı sunmak istiyorsanız önce ikili eğitimi, sınıflardaki öğrenci sayısını 25-30'a düşürün, okullara 1 öğün yemeği ücretsiz verin. Okullara yeterince rehber öğretmen ve doktor görevlendirin. Ne demek ‘manevi danışman’!

Zaten okullarda zorunlu ve seçmeli din dersleri yeterince fazla iken bir de cami imamlarının anaokulu, ilkokul, ortaokul ve liselerde görevlendirilmesini anlamak mümkün değildir. Yoksa Sayın Pervin Töre, din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenlerine güvenmiyor musunuz ki bu protokolü imzaladınız?

Eskişehir kamuoyu bilmelidir ki demokratik kitle örgütleri ve Eğitim Sen olarak başta hukuksal işlemler dâhil olmak üzere çocukların üstün yararı adına süreci takip edeceğiz.

Bu ülkenin olmazsa olmazı inanç özgürlüğü ve bilimsel eğitimdir.”