Röportaj sonrası 700 bin değerinde evraklarının geri kapına poşetle asılması hakkında konuşan Filiz Şen, “Pazartesi akşamı sizinle o gün röportaj yaptıktan sonra birkaç kişi beni sürekli böyle bilinmeyen numaralardan aradılar. Ama Ben umursamadım o gün. İftara yarım saat kala babam ekmek almaya gitmişti. ‘Kızım sen ekmek mi söyledin’ dedi. Yok dedim. Kapıyı açtık. Bir market poşetinin içerisine bilgisayarımı koyup bırakmışlar. Ben şok oldum. Polisi aradık. İftardan bir saat sonra kapıcımız, ‘Filiz Hanım burada poşetler var. Bunlar senin evraklar olabilir mi?’ diyerek beni çağırdı. Oğlumla birlikte koşarak aşağıya indik. Burada onları görünce zaten ben bayılmak üzereymişim. Çok sevinerek, ne yapacağımı bilemedim. Hemen polisi ara çünkü dokunmamamız gerekiyormuş. Geldiler görevlimizin, babamın parmak izleri ayrıştırmak acıma amaçlı bilgiler alındı. Kontroller yapıldı ve buna istinaden bugün sonuçlar oluyor. Ben eğer ki o gün valiliğe gidip bana yardım edin demeseydim ve sizinle röportaj yapmasaydım eminim ki bir şey sonuç elde edemeyecektik” dedi.
Eşyaları alan şahsın veya şahısların dizüstü bilgisayarı açmaya çalıştığını ve kırdığını da belirten Şen şöyle devam etti;
“Bulunan evrakların değeri 750-800 bin civarında. Kaybolanlar da 600 bin ile 300 bin arasında. Şüphelendiğim insanlar var. Bunları bildirdim zaten polise. Bu yönde araştırmalar yapılıyor. Herkes bir suç unsuru şu an. Ama vicdanlı bir insanmış, bana sıkıntıya sebep olacakları getirdi. Teşekkür ediyorum. Sizlere çok teşekkür ediyorum. Benim yanımda olduğunuz için bilhassa bir kadını yalnız bırakmadığınız için teşekkür ediyorum. Siz beni yalnız bırakmadınız tekrar teşekkür ediyorum. Bana ait olanları, değerli olanları getirsinler. Tabii ki istiyorum. Çünkü hard diskin içerisinde şifreler vardı. Bilgisayarıma zarar vermeye çalışmış zaten. Açamamış bilgisayarımı, açamadığı için zarar vermiş. Şu an çok sevinçliyim.”
Röportaj sonrası 700 bin liralık evrak kapısına bırakıldı
Bunlar da ilginizi çekebilir