SANAT ve KİŞİSEL GELİŞİM

Merhabalar dostlar,

Karantina döneminde herkese keyifli hafta sonları diliyorum. Sokağa çıkma yasağında sabırlar diliyorum evde mahsur kalan herkese. Umarım çok kısa süre sonra hayat normale döner.

Bugün sanat ve kişisel gelişim üzerinde yazmak istedim sizlere.

Kişisel gelişim her insanın yaşamından ölümüne kadar olan sürede kendini geliştirmesidir. İnsanı sosyal hayatında, iş hayatında, özel hayatında etkili ve güçlü kılarak hayatına yön verir. Kişi ancak bunu farklı öğrenmeler ile yapabilir. İşte bu farklı öğrenmelerden en önemlisi sanat ile ilgilenmektir. Sanatla uğraşanların beyinleri sanatla uğraşmayanlara göre farklılıklar gösteriyor. Sanatçıların beyin taramalarında motor hareketleri, dokunma ve görsel canlandırma ile ilgili beyin bölgelerindeki nöral maddenin yoğun olduğunu ortaya koyuyor.

Sanat insanın var oluşu ile başlamıştır. Tolstoy’un ‘’İnsanın bir zamanlar yaşamış olduğu duyguyu başkalarının da hissedebilmesi için hareket ses ve çizgi, renk veya kelimelerle belirlenen biçimlerde ifade etme ihtiyacından sanat ortaya çıkmıştır.’’ ifadesi, sanatın insan ve toplum için ne kadar önemli olduğunu ortaya koymaktadır. İnsanlar yaşadıkları duyguları başkalarının da hissetmesini istemekte ve bunun için sanatı aracı olarak kullanmaktadır. Sanat, bireylerin, toplumların bakış açılarını yansıtmaktadır. İçinde yaşadığı toplumun hislerinden, havasından, suyundan beslenmektedir. Sanat, sanatçıdan ruh alır, bu nedenle özneldir aynı zamanda. O yüzden kişilerin sanatsal gelişimi toplumların gelişimidir. Yani hem birey hem de toplumun kendini ifade etme şeklidir.

Genç nesil sanata yönlenmeli ülkemizde. Geri kalmış toplumlara bakarsanız sanatla ve kitapla geçirecekleri zamanı yararsız işlerle harcamış olduklarını görürsünüz. Özellikle genç kitlenin bu tür gereksiz zaman kaybı kendi kişisel gelişimleri için büyük bir kayıp olmakla beraber ülke içinde büyük bir kayıptır. Henüz kendi tarihini, müziğini ve kültürel yapısını öğrenememiş bu konuda gelişimini tamamlayamamış genç nesil, başka milletlerin kendilerine dikte ettiği kültürü farkında olmadan kabul eder. Yani kendi değerlerini bilemeyen ve kişilik olarak dik durabilecek bir neslin olmaması demektir. Olayları ve gündemi iyi analiz ederek doğru karar verecek neslin olmaması demektir. Ne acıdır ki, okuduğu bir kitabı anlayamayan ya da size melodik olarak çalıntı nağmeleri kendi müziğinizmiş inandırmaya çalışan kültürler karşısında yorum yapma ve kabul etmeme ancak sindirilmiş bir topluluğun yapacağı davranıştır.

Sanat kesinlikle kendini doğru ifade edebilen ve ne istediğini bilen, bir amaç uğruna çalışan nesillerin oluşmasını ve gelişmesini sağlayacaktır. Bir müzik aleti çalabilen ya da bir topluluk karşısında şarkı söyleyebilen insanlar, karşısındaki kitleye her zaman daha net ve özgüveni yüksek bir ifade ile hitap edebilirler. Kişisel menfaatlerini asla toplumun önünde tutmazlar. Ego en alt sınırdadır. Bir olaya bakış açıları farklı ve çözüm odaklı olmaları da özel bir farktır.

Çocuklarınızın sanatın herhangi bir dalıyla ilgilenmesini sağlayın. Asla dersleri olumsuz etkilenmeyecektir. Bilakis daha yüksek başarıyı yakalayacak ve daha net hedeflere kanalize olacaktır. Çocuğun kişisel gelişiminin seyrini gözlemlediğiniz zaman, konuşurken seçtiği kelimelerden tutun olaylara bakış açısından yorumuna kadar daha olgun, akıllı, akılcı ve yapıcı yorumları olduğunu göreceksiniz. Akıllı ve akılcı çözümler üretecek nesiller muhakkak ki sanatın içinde yetişenlerden olacaktır.

Sanat dolu günlerde buluşmak üzere.