Evet, bu işin bir standardı varmış. 17-19 Mart 1992 tarihlerinde Avrupa Konseyi tarafından kentlerdeki temel ihtiyaçların ve özgürlüklerin belirlenmesi hedeflenmiştir. Bunun sonucu olarak şehirlerde olması gereken temel ihtiyaçlar listelenmiştir. Bunlar;
-Sağlıklı çevre,
-Güvenlik,
-İstihdam imkanı,
-Barınma,
-Ulaşım,
-Sağlık hizmetleri,
-Spor ve aktivite alanları,
-Kültürel etkinlikler,
-Sosyalleşme,
-Kaliteli mekan ve mimari,
-Ekonomik gelişim,
-Sürdürülebilir kalkınma,
-Erişilebilir hizmet ve olanaklar,
-Doğal kaynakların korunması olarak sıralanmıştır.
Yani bir şehrin yaşanabilir bir şehir olması için şehrin her bölgesinin yukarıdaki hizmetlerin tamamını eşit olarak alabilmesi gerekmektedir. Şehrin sadece bir bölgesinin bu hizmetleri alması o şehri yaşanabilir şehir yapmaz. Bu nedenle Viyana dünyanın bir numaralı “En Yaşanabilir” şehri seçilirken, imkanları ve binaları çok daha modern görünen Dubai ancak 79. Sırada yer alabilmektedir. Çünkü yapılanlar halka hizmet amaçlı değil GÖSTERİ amaçlıdır. İmkanlar sadece bir bölgeyle veya birkaç bölgeyle sınırlıdır. Turistik amaçla yapılmıştır. Viyana’yı dünyada birinci sırada yaşanabilir şehir yapanlar ise;
-Avrupa’nın en temiz içilebilir musluk suyuna sahiptir.
-Dünyanın ulaşımı en kolay şehridir. Şehrin her noktasından metro ve tramvaya birkaç dakika içerisinde ulaşım mümkündür. Bu metro ağı ile şehrin gidilemeyecek hiçbir noktası yoktur.
-1.346 km bisiklet yoluna sahiptir. Yüzlerce yerden bisiklet kiralayabilir ve istediğiniz noktaya ulaşabilirsiniz.
-Dünyanın en tarihi şehirlerinden olan Viyana’da tarihi değerler korunmuş şehrin tamamı müze haline getirilmiştir. Ayrıca şehre yüzlerce müze yapılmıştır.
-Tarihi binaların önlerine büyük bahçeler yapılmış ve bu bahçeler yürüyüş alanları ve süslemelerle zenginleştirilmiş ve halka açılmıştır.
-Engelli ve yaşlıların şehir yaşamına dahil olabilmesi için gerekli altyapı yapılmış. Onların şehrin tüm imkanlarından eksizsiz faydalanması sağlanmıştır.
-Şehrin içerisinde bulunan tarihi binaların ortaya çıkabilmesi için tüm cadde ve sokaklar onların estetik görünümlerini kapatmayacak şekilde tasarlanmış, sokaklar tarihi binalarla uyumlu hale getirilmiştir. Cadde ve sokaklardaki genişlikler ve binalar insan görüşünü kapatmayacak ölçülerde yapılmıştır.
-Şehirde bulunan hiçbir eser KOPYA değildir. Tamamı özgün tasarımdır, benzerini hiçbir ülke ya da şehirde bulamazsınız.
Şehirler için bir başka kriter de “Expatlar (eğitimli beyin gücü) için en yaşanabilir şehirler” sıralamasıdır. Buna göre şehirler, çevre, sürdürülebilirlik, kültür-sanat, dijitalleşme, iş yaşamının şartları, günlük yaşamın ucuz olması, kolay ve ucuz ev bulma, vb. şartları karşılamalıdır.
Yukarıda saydığımız yaşanabilir şehir kriterlerine ilave olarak son yıllarda Avrupa Yeşil Şehir Endeksi yayınlandı. Bu endekse göre şehirlerde kişi başına düşen bazı değerler şehrin yaşam kalitesi hakkında bilgiler vermektedir.
Bu endekse göre şehirlerde oluşan;
Çevresel yönetişim; Yeşil eylem planı,/ Yeşil yönetim,/ Yeşil politikada halk katılımı,
Hava kalitesi; Temiz hava,/ Partikül miktarı,/Nitrojen dioksit,/ Sülfür dioksit,/ Ozon, miktarları
Su; Su tüketimi,/ Sistem sızıntıları,/ Atıksu sistemi arıtma,/ Su verimliliği ve arıtma politikaları,
Atık ve arazi kullanımı; Belediye atık üretimi,/ Atık geri dönüştürme,/ Atık azaltma politikaları,/ Yeşil arazi kullanımı,
Ulaşım; Otomobil dışı ulaşım kullanımı,/ Otomobil dışı ulaşım ağı boyutu,/Yeşil ulaşımın geliştirilmesi,/ Sıkışıklık azaltma politikaları,
Binalar; Konutların enerji tüketimi,/ Enerji tasarruflu bina standartları,/
Enerji; Enerji tüketimi,/ Enerji yoğunluğu,/ Yenilenebilir enerji tüketimi,/ Temiz enerji politikaları,
CO2 (karbon dioksit); CO2 yoğunluğu,/ CO2 emisyonları,/ CO2 azaltma stratejileri,
Yeşil sürdürülebilir şehirler için Avrupa’nın takip ettiği kriterler bu yüzyılın yaşanabilir şehirlerinin seçilmesinin temelini oluşturacaktır.
Buraya kadar Dünya’nın ve Avrupa’nın yaşanabilir şehirler için beklediği şehir özelliklerini ve gelecekte hangi standartların geçerli olacağını ve beklentileri özet olarak açıklamaya çalıştım.
Sayın Başkan adayları içerisinden vatandaşlık görevimiz gereği bir seçim yaparken, vaatlerin ve söylemlerin “Yaşanabilir Şehirler” standartlarına uygunluğunu kontrol etmekle, hem kendimizin yaşayacağı “yaşanabilir bir şehre”, hem de çocuklarımızın gelecekte yaşayacağı şehre karar vermiş oluyoruz.
Şehrimizi kendi kendimize “Avrupa Şehri” ilan etmekle, şehir “Avrupa Şehri” olmuyor.
Saygılarımla