Bu yöreye has yetişen sebzeler ise; “Hünnap, Kepen Kelemi, Pırasa ve Koçaş Patlıcanı...” ilk sıralamada yer alır. Ayrıca bu yörenin patlıcan turşusu ve göçe-aşı kendine özel tadıyla başka bir yerde bulunamayacağı ender lezzetlerdir.
Sivrihisar’ın ünlü yemekleri olarak da şunları sıralayabiliriz.
“Bamya çorbası, Düğün aşı çorbası, Kelem dolması, Tirit, Bastı Güveç, Keşkek, Etli bulgur pilavı, Sivrihisar et kavurması, Yaprak sarması... Tatlı olarak; Un ve İrmik helvası ve meşhur Sivrihisar baklavası... Hamur işlerinde ise; Haşhaşlı gözleme, Dolama börek, Katmer ve Su böreği” olarak sıralayabiliriz. Sivrihisar Mutfağında pek çok sebze çeşidini bir arada görebilirsiniz. Sebzelerin, Anadolu mutfağını olmazsa olmazlarından olan et ile birlikte soğanlı, domatesli veya salçalı pişirilerek servis edilmesi en yaygın mutfak olarak karşımıza çıkmaktadır. Sivrihisar mutfağının önemini yadsımak bu mutfağa haksızlık olur. Sütten elde edilen yağlar özellikle tereyağı ve kaymak... Ayrıca hayvan iç yağı da yemeklerde sıkça kullanılır.
Anadolu mutfağının zengin çeşitlilikteki baharatları ve daha çok da kırmızıbiber kullanılır.
Her türlü sebzeler özellikle “biber patlıcan” gibi ürünler yaz aylarında temin edilip kurutularak kış aylarında da sebze yemeğinde kullanılır.
Maydonoz, dereotu ve nane gibi otlar da Sivrihisar yemeklerinin kendine has lezzeti için oldukça yaygın tüketilmektedir.
Yemek alışkanlığındaki değişim nedeniyle Sivrihisar Mutfağının geleneksel bazı yemekleri de ne yazık ki unutulmaya yüz tutmuş. Geleneksel yemeklerin bazıları düğünlerde, özel günlerde veya davetlerde ortaya çıkmaktadır.
Özellikle Sivrihisar’ın yöresel sucuğu, kelem ve yaprak dolması, suböreği ayrıca bamya çorbası ile ünlü muska baklavası ayrı bir lezzet şöleni sunduğunu belirtebiliriz.
Sivrihisar tarihinin Anadolu’nun ilk uygarlık geçmişi olan Eti’lere kadar uzandığı biliniyor. Frig Krallığı, Roma ve Bizanslılara ev sahipliği yapan Sivrihisar; Büyük Selçuklu Devleti ve İlhanlılar için de önemli bir yerleşim merkezi olmuş.
Sivrihisar’da tarih boyunca anılacak önemli alimler, ulema ve devlet adamları yetişmiş ve Osmanlı devletinde önemli mevkilerde görevlendirilmişler. Özellikle Türk mizah kültürünün dünyaca ünlü nüktedan bilgesi Nasrettin hoca ve Hoşgörü felsefesinin ve hümanizmin asırlarca önce ilk adımını atan gönül insanı Yunus Emre de bu topraklarda doğmuş ve yetişmiş olması bu yörenin kültür zenginliğine önemli katma değer kazandırmış.