Depremlerin ardından iki yıl geride kalırken Hatay halkının hala deprem yaralarını sarmaya çalıştığını belirten Çakırözer, “Depremlerin ardından neredeyse iki yıl geçti. Aradan geçen iki yıla rağmen yaralar hala sarılamamış durumda. İnsanların evleri konteyner, dükkanlar konteyner, kamu kurumları konteyner. Kimse evlerine, dükkanlarına ne zaman kavuşacağını bilmiyor. Büyük bir belirsizlik ve çaresizlik var. Hatay’da yurttaşlarımız bir yanda deprem yaralarını sarmaya çalışırken, diğer yanda ekonomik krizin yarattığı sorunlarla mücadele veriyor. Emekli, emekçi, memur, genç yaşlı, kadın erkek herkesin ortak derdi geçinebilmek!” dedi.
YARALAR SARILMADI, GEÇİM DERDİ DERİNLEŞİYOR
Cumhuriyet Halk Partisi tüm kadrolarıyla Türkiye’nin dört bir yanında saha indi. Hafta sonu 81 ilde görevlendirilen Milletvekilleri, Parti Meclis’i üyeleri ve parti örgütü sokakta, pazarda yurttaşları dinledi.
CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, PM Üyesi Erbil Aydınlık ise 6 Şubat depremlerinin yaşandığı Hatay’da Dörtyol, Defne, Antakya ve Payas’ta esnafı, emekliyi, emekçiyi ve çiftçiyi dinledi. Çakırözer’e, CHP Hatay İl Başkanı Hakan Tiryaki ve parti temsilcileri de eşlik etti. CHP’li Çakırözer’e bölgede hala büyük çaresizlik ve belirsizliğin olduğunu ve hala deprem yaralarını sarmaya çalıştıklarını dile getirirken vatandaşlar, ekonomik krizin de yaşanan çaresizliği derinden etkilediğini söyledi.
“ERKEN DEĞİL, HEMEN SEÇİM”
Çakırözer’in dinlediği bir emekli, “Ben 12 bin 500 lira maaş alıyorum. Bir oda bir mutfak konteyner da kalıyorum. Antalya’da çocuklarım okuyor. Ben bu maaşla kiramı mı ödeyeyim, çocuklarıma para mı göndereyim, yoksa ev mi geçindireyim. Çocuklarım tatile geldiklerinde kalacak yer bulamadılar, gittiler başka yerde kaldılar. Böyle hayat olur mu? Biz erken seçim değil, hemen seçim istiyoruz” dedi.
ÇAKIRÖZER: “BÜYÜK ÇARESİZLİK VE BELİRSİZLİK HAKİM”
Çakırözer gerçekleştirdiği ziyaretlerin ardından Hatay’daki son duruma ilişkin şunları söyledi;
“Hatay’da yaşanan depremlerin üzerinden iki yıl geride kaldı. Aradan geçen iki yıla rağmen yaralar hala sarılabilmiş değil. İnsanların evleri konteyner, dükkanlar konteyner, kamu kurumları konteyner. Kimse evlerine, dükkanlarına ne zaman kavuşacağını bilmiyor. Ortada büyük bir belirsizlik ve çaresizlik var. Üzerine ekonomik krizin getirdiği sorunlar da eklenince Hataylıların yaşadığı acılar katlanıyor, derinleşiyor. 176 bin kişi konteynerde yaşıyor. 2025 yılında tüm depremzedelerin evlerinin teslim edileceği belirtilmiş ama bir yıl içerisinde bitirilecek diye söz verilen bu evlerin anca yüzde 10’u bitirilmiş. İnsanlar ev teslimleri için yapılan kuraların yüzde 30’unda 3,4 kişiye bir daire çıktığını söyledi. Sonra onların içinden yeniden kura çekiliyor. Ayrıca rezerv alan belirsizliğinin yarattığı büyük çaresizlik var. İnsanlar bu belirsizliğin içinde neyin yanlış, neyin doğru olduğuna karar veremiyor. Tüm bunlar psikolojik olarak da insanları derinden etkiliyor. Antakya Çarşı’da, Defne’de, Dörtyol’da, Payas’ta çarşıda, pazarda dinlediğimiz tüm vatandaşlarımız pahalılıktan, yoksulluktan, geçim sıkıntısından da dert yanıyor. Hatay’da da, Türkiye’nin dört bir yanında da yaraları hep birlikte saracağız.”