Vekil Özel Kalem Müdürü Şehit Eşine Nasıl Haddini Bildirecek?

Merak ediyorum. Valilik Özel Kalem Müdür Vekili Hamit Bey, kendi biriminde bile çalışmayan şehit eşi kadın personele ‘ayağını denk almazsa’ nasıl haddini bildirecek? Ayağını kaydırıp, başka yere mi gönderecek? Yoksa şiddet uygulayarak mı had bildirecek?

3 Ocak 1979 yılında doğdu. 1998 yılında Özel Kuvvetler Komutanlığında bordo bereli astsubay olarak göreve başladı. 1. Özel Kuvvetler Tugayı 1. Özel Tabur Komutanlığı emrinde görev yaparken 9 Ekim 2004’te Şırnak Cudi Dağı Şahtepe mevkiinde terör örgütü mensuplarıyla çıkan çatışmada şehit oldu. Eskişehir’de adı bir Anadolu Lisesi’nde yaşatılan kahraman şehidimizin adı İsmail Tetik’tir. 

KADİR ÇALIŞICI İŞE ALDI

Tetik evliydi. Şehit olduğunda geride 22 yaşında bir eş ve 1 yaşında  bir kız çocuğu bıraktı. Ankara’da oturan genç anne Kader Tetik, kızı Nursena ile birlikte memleketi olan Eskişehir’e döndü. Vali Kadir Çalışıcı, 17 yıl önce anne Kader Tetik’i Eskişehir Valiliği Özel Kalem’e aldı. Ona sahip çıkarak, babalık yaptı. Çalışıcı’dan sonra gelen Valiler de kahraman şehidimizin emaneti olan Kader Tetik’e sahip çıkmaya devam ettiler. Kader hanım da mesailerine dikkat ederek özverili şekilde kurumda çalıştı. ‘Şehit yakınıyım’ diyerek İşini hiçbir zaman suistimal etmedi. Kızını okuttu. Kader hanım daha sonra Valilik’te Yazıişleri Müdürlüğünde çalışmaya başladı.

"AH GÜLBEN YOK MU?"

Burada eğitimlerden sorumlu oldu. 6 Aralık Çarşamba günü Valilik personeli için Bilişim Hukuku ile ilgili hizmetiçi eğitim programı vardı. Tetik, eğitime katılmadığını fark ettiği özel kalemde görevle İlknur Solmaz’ı çağırmaya gitti. Özel Kalem’de Solmaz yoktu. Orada görevli Gülben Cura’ya, yarın bir gün soruşturma geçirmemesi için İlknur hanımın eğitime katılması gerektiğini söyledi.  Daha sonra Yazıişleri Müdürü Serhan Yavuz’un yanına gitti. Onunla kahve içerken, Yazıişleri Müdürünü Valilik Özel Kalem Müdür Vekili Hamit Selçuk iç hattan telefonla arıyor. Kadın Yazıişleri Müdürünü; “O kadına söyle haddini bilsin. Ayağını denk alsın. Haddini bilmezse ben onun haddini bildiririm” diye azarlıyor. Selçuk’un yükseldiği konuşmayı şehit eşi Kader Tetik de duyuyor. “Bu nasıl beni tehdit edebilir? Ben görevimi yaptım diye böyle bir muameleyi nasıl maruz kalırım?” diyor. Kadın Yazıişleri Müdürü, niye böyle davrandığını sormak için Hamit Selçuk’un yanına gidiyor. Selçuk; ‘Ah Gülben yok mu?’ diyerek, kendisini Gülben Cura’nın doldurduğunu söylüyor. Ve ‘o  kırmızı arabası olan kadın değil mi?’ diye soruyor. Çünkü Selçuk, geçtiğimiz yılda onun şehit yakını ve kurum personeli Kader Tetik’in Valilik önündeki park alanına arabasını park etmemesi için ona personeller gönderip, defalarca uyarmış. Kendisi Milli Eğitim personeli olarak, aracını park ettiği alana şehit yakınının park etmesinden büyük rahatsızlık duymuş. Bu konuda yaptığı tüm baskılara rağmen emeline ulaşamamış. Asıl kadrosu Şehit Barış Öztürk Ortaokulu’nda Türkçe Öğretmeni olan Hamit Selçuk’un Kader Tetik’e bu kadar öfke göstermesinin nedeni hala aracını Valilik park alanına park ediyor olması mı?

VALİ AKSOY'UN BU OLAYDAN BİLGİSİ VAR MI?

Kader hanım bu yaşananları kendi biriminden sorumlu Vali Yardımcısına iletmiş.  Hamit Selçuk’u şikayet etmek için Özel Kalem’den resmi bir şekilde randevu alarak, Vali Hüseyin Aksoy ile görüşmek istemiş. Ancak, kapıda karşılama personeli tarafından “Vali Bey sizinle görüşmek istemiyor. Vali Yardımcısıyla görüşsün diyor” denilmiş.  Kızıyla birlikte 19 yıldır büyük bir hayat mücadelesi veren Kader Hanım Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi’ne (CİMER) dilekçe ile başvurarak, Özel Kalem Müdür Vekili Selçuk’tan şikayetçi olmuş. Merak ediyorum. Hamit Bey, kendi biriminde bile çalışmayan şehit eşi kadın personele ‘ayağını denk almazsa’ nasıl haddini bildirecek? Ayağını kaydırıp, başka yere mi gönderecek? Yoksa şiddet uygulayarak mı had bildirecek? Eskişehir Valisi Hüseyin Aksoy’un Özel Kalem Müdür Vekili ile şehit yakını personel arasında yaşanan bu olaydan bilgisi var mı? Şehit yakını Kader Tetik ile görüşüp; onun şikayetini dinleyecek mi? Şehit yakını kadın personele, Hamit Selçuk tarafından yapılan bu çirkin muamele asla kabul edilemez.