Eskişehir Millet Bahçesi yapımında sona gelindi. Zannediyorum önümüzdeki günler içinde açılış töreni gerçekleşir. Düşünenlerin, karar verenlerin, yapanların, emeği geçenlerin hepsine teşekkür etmemiz gerekir. İlk önce Nabi Hoca ve şüphesiz iktidar kanadı bu takdir ve teşekkürü hak ediyor. Peki bu Millet Bahçesi konusunda başka kim teşekkürü hak ediyor? Bunu anlamak için şu iki sorunun yanıtını dürüst bir şekilde vermemiz gerekiyor…
Soru 1: Eğer Yılmaz Hoca 2007 de Kent Park ve Sazova Parklarını hizmete açmasaydı ve bu parklarda da Eskişehir halkının ilgisi oluşmasaydı; genelde mega yapılar (Dev beton tesisler- binalar) ile övünen iktidar kanadı şehrin böylesine değerli bir arazisine ‘park’ yapmayı düşünür müydü?
Soru 2: Eğer Yılmaz Hoca Açık Öğretim Sistemini kurmasaydı, Anadolu üniversitesi güçlü bir kurum olmasaydı ve kasasında para bulunmasaydı (ki artık yok, çünkü mevcut iktidar artık o parayı ve gücü doğrudan hazineye aktardı) stadyumun arazisi için TOKİ’ye ödeme yapan dönemin Rektörü Prof. Dr. Naci Gündoğan Hoca nereden ve nasıl ödeme yapabilirdi?
Bu iki sorunun yanıtını siyasetten arınmış bir şekilde “dürüst” olarak verebilirsek vizyonu ve kaynağını dahi yaratmış olmasından dolayı şehrimize böylesine bir yeşil alan daha kazandırmaya vesile olması bakımından Nabi Avcı kadar Yılmaz Hoca’da teşekkürü hak ediyor. Biz eskiden parkları; yeşil çimen ekilmiş küçük alanda üç-dört ağaç, iki salıncak, bir kay kay, üç-beş bank olarak bilirdik. Ta ki Yılmaz Hoca o dev parkları Eskişehir’e yani bizlere kazandırana dek.
////////////////////////////////
NOSTALJİ
ESKİŞEHİR TÜRKÜSÜ HALKALI ŞEKER
Yıl 1985. 35 yıl önce. Yer: Eskişehir’in ölümsüz türküsü ‘Halkalı Şeker’i derleyen merhum Satılmış Kılıç’ın evi. Eskişehir’in yetiştirdiği iki usta sanatçı Satılmış Kılıç ve Tevfik Eriş TRT çekimi öncesi çalışıyorlar. Merhum Kılıç son derece bilgili ve mütevazi kişiliğiyle genç müzisyenlere hep yardımcı oldu. 6 Temmuz 2004 tarihinde 75 yaşındayken yaşamını yitirdi. Biz Eskişehirliler olarak, bu büyük sanatçıyı asla unutmayacağız. Merhum Kılıç’a Allah’tan rahmet diliyorum. Mekanı Cennet olsun. ‘Nazmiyem’, ‘Kirazımın Dalları’ gibi sayısız derlemeleri olan Tevfik Eriş ES TV’de yıllardır yaptığı ‘Köşe Bucak Hikayeler’ programıyla Eskişehir’in geleneklerini, değerlerini ortaya çıkarıyor. O’nun sayesinde geleceğimiz olan gençler Türk örf ve adetlerini öğreniyor. Hayatı TRT’de belgesele konu olan Eriş, Eskişehir’in 250 köyünde program gerçekleştirdi. Eskişehir’in önemli bir değeri olan Tevfik Eriş’e sağlıklı uzun ömürler diliyorum. Satılmış Kılıç’ın derlediği Eskişehir’in ölümsüz türküsü Halkalı Şeker’in sözlerini siz okurlarım için köşeme alıyorum; “Halkalı şeker şamfıstık/ Aman arpalar kara kılçık/ Eğer beni seversen/ Aman al çeyizi yola çık/ Halkalı şeker/ Hasiretlik çeker/ Çok sallanma sevdiğim/ Cahilim aklım gider/ Ben bu yerde haneyim/ Aman yel vurur pervaneyim/ Gidin söylen o yâre/ Aman derdinden divaneyim/ Halkalı şeker/ Hasiretlik çeker/ Çok sallanma sevdiğim/ Cahilim aklım gider/ Galabak dereleri/ Aman yayılır develeri/ Kalkı da vermiş oynarlar/ Aman şu Gırka efeleri/ Halkalı şeker/ Hasiretlik çeker/Çok sallanma sevdiğim/ Cahilim aklım gider.”
////////////////////////////////
FIKRA
MAZOTUM BİTTİ
Kamyon sürücüsü 'dikkat, alçak köprü' ikaz levhasını fark ettiğinde iş işten çoktan geçmişti. Olanca hızıyla üst köprüye bindirdi ve orada sıkıştı kaldı. Arkasında kilometrelerce araç kuyruğu oluştuktan sonra trafik/kurtarma ekibi nihayet geldi. Kurtarıcı işine başlarken polis de gözleri sıkışmış kamyonda, sürücüye yaklaşarak söze girmiş olmak için sordu:
— Köprüye sıkıştınız, he?
Sürücü canı burnunda homurdandı:
— Yoo!!! Köprü taşıyordum, mazotum bitti.
////////////////////////////////
“Zevkten, neşeden ve aşktan yoksun bir dünya değerden de yoksundur.” Bertrand Russell