Sokak köpekleri… Şehrin sessiz sakinleri, kimisi bir tas suya, kimisi bir parça ekmeğe muhtaç. Ama maalesef, bazı belediyelerin ve siyasetçilerin gözünde bu masum canların değeri hiç yok!... Evet, tam da bunu yapıyorlar; bazı belediyeler sistematik olarak sokak köpeklerini zehirleyerek öldürüyor ve biz, bu katliama karşı sessiz kalıyoruz. Bu sessizlik, suça ortak olmanın ötesinde, insanlığımızdan ne denli uzaklaştığımızın acı bir göstergesi.
Bu vahşet, yasaların arkasına sığınılarak, meşru gösterilmeye çalışılıyor. Ancak, yasa adına yapılan her cinayet, sadece bir canın değil, insanlığın da katledildiği anlamına geliyor. Bu nasıl bir düzen, nasıl bir insafsızlıktır ki, sokakta hayatta kalmaya çalışan bir canlıyı öldürmek, bir belediyenin "hizmet" anlayışına dahil olabiliyor? Yasalar, insanın ve hayvanın yaşam hakkını korumak için vardır; bir belediyenin sokak köpeklerini sistematik olarak katletmesi için değil!..
Peki ya bu uygulamalara göz yuman siyasetçiler? Seçim meydanlarında hayvan haklarından dem vuranlar, şimdi neredeler? Neden bu sessizlik? Vicdanını kaybetmiş bir toplumun sesi mi duyuluyor, yoksa sadece koltuğunun derdine düşmüş siyasetin sessizliği mi? Bu ölümler, sadece sokak köpeklerinin sonu değil; insanlığımızın da ölümüdür.
Bütün bunlar yaşanırken, fırsatçı caniler de harekete geçiyor. Bu yasaları, bu zalim uygulamaları kendi sadist zevkleri için bir fırsat olarak gören insanlar, sokak köpeklerine karşı acımasızca şiddet uyguluyor ve öldürüyor... Bu insanlar, bu toplumun neresinde yer alıyor? Böyle bir kötülükle nasıl yüzleşeceksiniz?
Bir an durup düşünün. Bir canlının acı içinde kıvranarak ölmesini izlemek... Bu nasıl bir insanlık, nasıl bir adalet anlayışı? Ve bu adaletsizliğe sessiz kalanlar, bu suça ortak olmuyor mu? Bu sadece bir insanlık suçudur ve bu suçu işleyenlerin de göz yumanların da elleri kanlıdır! ...
Bugün bu köşe yazısını okurken, belki bir köpek daha ölecek. Belki birileri tarafından zehirli bir iğneyle, belki de bir caninin akıl almaz işkencesiyle… Ve biz, bu durumu sadece medyadan izleyip birkaç tepki mesajıyla ve sosyal medya paylaşımlarıyla geçiştireceğiz.
Sokak köpeklerine yapılan bu zulüm, bir an önce durdurulmalı. Belediyeler, hayvan haklarını hiçe sayarak, sorumluluklarını kötüye kullanmaktan vazgeçmeli. Siyasetçiler, bu katliama karşı seslerini yükseltmeli. Bizler de toplum olarak bu suça karşı durmalı, vicdanımızın sesini dinlemeli ve harekete geçmeliyiz. Unutmayalım ki, bir toplumun medeniyeti, en zayıf üyelerine nasıl davrandığıyla ölçülür.
Bugün sokak köpeklerini öldüren, yarın başka bir mazlumun canına kıyar. Bu vahşet karşısında sessiz kalırsak, sadece sokak köpeklerinin değil, insanlığımızın da sonunu hazırlıyoruz. Bu karanlık günler geride kalmalı, insanca yaşamanın ne demek olduğunu yeniden hatırlamalıyız. Çünkü bu dünya, sadece insanlar için değil, tüm canlılar için var. Ve biz, bu dünyada var olma hakkını savunmak zorundayız, hem de sonuna kadar.
Eğer bugün sesimizi çıkarmazsak, yarın karşımıza çıkacak olan insanlığımızın utancıdır!...