Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili seçimleri 14 Mayıs 2023’de yapılacak. Seçimde Cumhur ittifakının adayı Recep Tayyip Erdoğan, Millet İttifakının adayı da Kemal Kılıçdaroğlu olacak.

Her iki aday arasında çekişmeli bir seçim bekleniliyor. Millet İttifakına oy vermeyi düşünen bazı kişilerin, “Bugüne kadar hep seçim kaybeden Kılıçdaroğlu yerine, keşke Ekrem İmamoğlu veya Mansur Yavaş olsaydı” diye yüksek sesle düşünmeleri dikkati çekiyor. Recep Tayyip Erdoğan’ın girdiği her seçimi kazandığı yönünde görüş belirtiyorlar. Oysa ki Erdoğan yenilmez değil. 1994’ten bugüne girdiği her seçimden zaferle çıktı Recep Tayyip Erdoğan hiç seçim kaybetmedi mi? Erdoğan siyasete girdikten sonra üst üste üç seçim kaybetti. 

1986’DA MİLLETVEKİLİ SEÇİLEMEDİ
Siyasi kariyerine 1976 yılında Millî Selâmet Partisi Beyoğlu Gençlik Kolu Başkanlığıyla başlayan, 1984 yılında Refah Partisi Beyoğlu İlçe Başkanı, 1985 yılında da İstanbul İl Başkanı ve Merkez Karar Yönetim Kurulu üyesi seçilen Erdoğan 1986 ara seçimlerinde Refah Partisi’nden İstanbul milletvekili adayı oldu. Ancak girdiği bu ilk seçimi kaybetti.
SANDIKTA ONU TEK YENEN ASLAN OLDU
Ardından 1989’da İstanbul Beyoğlu Belediye Başkan adayı oldu.  RP’nin oyu yüzde 4’lerde olmasına karşın sandıklar açıldığında Erdoğan yüzde 21 almış, ama seçimi kaybetmişti. Seçim akşamı, “Oylarım çalındı” gerekçesiyle İlçe Seçim Kurulu’na itiraz etti. İtirazı reddedilince, İlçe Seçim Kurulu Başkanı hâkim ile tartıştı. Hâkime hakaret suçlamasıyla cezaevine girdi.  Şevket Kazan’ın bir hafta sonra devreye girmesi üzerine cezası para cezasına çevrildi. 1989-1994 yılları arasında SHP’den İstanbul Beyoğlu Belediye Başkanlığı yapan Hüseyin Aslan, sandıkta Erdoğan’ı tek yenen siyasetçi olarak tarihe geçti.


MAZBATASI ALINDI
20 Ekim 1991’de Refah Partisi İstanbul İl Başkanı Recep Tayyip Erdoğan milletvekili adayı oldu. Seçim sonucunda Erdoğan’ın milletvekili seçildiği açıklandı. Ancak Erdoğan ile aynı partinin aday listesinde yer alan  ve hemşerisi olan Mustafa Baş “Benim oyum Recep Tayyip Erdoğan’dan daha fazla, sayılmasını istiyorum” diyerek,  Yüksek Seçim Kurulu’na başvurdu.  Oylar sayıldı. Mustafa Baş’ın tercih oyları Erdoğan’dan fazla çıktı. (Baş’a 13 bin, Erdoğan’a 9 bin tercih oyu çıktı) Böylece mazbatası Recep Tayip Erdoğan’dan alınıp, Mustafa Baş’a teslim edildi.  
DÖRDÜNCÜ SEÇİMDE YÜZÜ GÜLDÜ

Bu seçim Erdoğan’ın üçüncü seçim yenilgisiydi. Bu olay belki de Türkiye siyaset tarihini değiştirdi. Tercihli Oy Sistemi nedeniyle milletvekilliği iptal edilen Erdoğan 2,5 yıl sonra (27 Mart 1994) İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçildi. Üç seçim ard arda kaybeden Erdoğan, dördüncü seçimde yüzü güldü. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı ona önce Başbakanlığa daha sonra da Cumhurbaşkanlığına giden yolu açtı.

BÜYÜKERŞEN’İN VİZYONUNDAN YARARLANMALI

Arkasına toplumun her kesimini kucaklayabilecek potansiyele sahip altılı masayı alan, halkın gözünde popülariteleri yüksek olan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş ile mitinglerde omuz omuza birlikte hareket edecek Kılıçdaroğlu, 29 yıl sonra Erdoğan’a üçüncü yenilgisini aldırabilir.  Kılıçdaroğlu, bugüne kadar girdiği her seçimi kazanan Eskişehir Büyükşehir Belediye Prof. Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen’in fikirlerini ve hayata geçirdiği projeleri de örnek almalıdır. Ülkemizde hangi şehre gidilirse gidilsin, insanların büyük saygı ve sevgiyle ismini andığı ve onun başkanlığından dolayı Eskişehir’e gıptayla baktığı Yılmaz Büyükerşen’i de mitinglerine davet etmelidir. O’nun vizyonundan yararlanmalıdır. Yılmaz Hoca girdiği beş seçimi de kazandı. Büyükerşen hiç yenilmedi. Erdoğan üç seçim kaybetti.

/////////////////       

İYİ İNSAN OLMAYI ÖĞRETTİLER

Münir Özkul, Adile Naşit, Tarık Akan, Kemal Sunal, Metin Akpınar, Zeki Alasya, Şener Şen, Ayşen Gruda, Halit Akçatepe, Ergin Orbey, Oya Aydoğan, Emel Sayın, Hale Soygazi, Müjde Ar, Itır Esen, Şevket Altuğ, Perran Kutman, İhsan Yüce, Hulusi Kentmen,Tekin Akmansoy, Meral Zeren, Ahmet Sezerel, Mahmut Hekimoğlu, Erdal Özyağcılar. 
‘HAYIR BİZ BÜYÜĞÜZ’
Gülen Gözler’de Usta oyunca Münir Özkul’un canlandırdığı Yaşar Usta’nın kalpsiz fabrikatöre söylediği “Büyük patron, milyarder, para babası, fabrikalar sahibi... sen mi büyüksün? hayır biz büyüğüz, biz. Sen bizim yanımda bir hiçsin, anlıyor musun, bir hiç. Gözümüzde pul kadar bile değerin yok. Ama şunu iyi bil, ne oğluma, ne de gelinime hiç bir şey yapamayacaksın. Yıkamayacaksın, dağıtamayacaksın, mağlup edemeyeceksin bizleri. Çünkü biz birbirimize parayla pulla değil, sevgiyle bağlıyız. Bizler birbirimizi seviyoruz. Biz bir aileyiz. Biz güzel bir aileyiz. Bunu yıkmaya senin gücün yeter mi sanıyorsun?” sözleriyle hep duygulandık.  Aynı filmde Vecihi’nin “Efendim çamaşırlarınızı getirdim” demesine sert çıkan Yaşar Usta; “Benim çamaşırlarımın ne işi var sende?" diye sorar. Vecihi'nin; “Çamaşırlarınız uçağımın kanadına takıldı da. Ama ütületip getirdim buyrun” sözleri unutulmazlar arasına girdi.

SEVGİNİN ÖNEMİNİ GÖSTERDİLER
Hababam Sınıfı filminde müfettişin sorduğu ‘Uçan Memeli’ sorucuna Damat Ferit’in ‘Hostes’ yanıtına hep güldük ve gülmeye devam edeceğiz. Turşucu Kazım’ı palavracı kardeşi  Ziya’nın “İngiltere Kralı, rahmetli Başkan Kenedy, taçsız kral Pele, Beckenbauer, kaleci Mayer, Nadia Komenaçiii, Biricit Bardoo vee Fenerbahçeli Cemill hepsi şöhretlerini bu bıçağa borçlular” deyip, bir vatandaşı zorla tıraş yaparken, yüzünü kesmesini hep kahkahalarla izledike.  Süt Kardeşler’de Ramazan’ın ‘Kumandan senin süt annenin abisiymiş’ sözlerine  Şaban’ın “O zaman o benim süt kumandanım” diye sevinmesine güldük. Onlar o kadar güzel sinema emekçileriydi ki; sevginin, ailenin, kardeşin, dostlukların  ne kadar önemli olduğunu bizlere gösterdi. Her şeyden önce ‘iyi insan olmamız’ gerektiğini bizlere öğrettiler...

/////////////////

NOSTALJİ

MİHALIÇÇIKLI İKİ DEV ÇINAR

Yıl 1991. 32 yıl önce. Fotoğraftaki kişiler dönemin SHP’li Büyükşehir Belediye Başkanı merhum Selami Vardar ile SHP İl Başkanı merhum Kemal Metin. 1973-1977 ve 1989-1994 yılları arasında iki dönem Eskişehir Belediye Başkanlığına seçilen (O yıllarda Eskişehir Büyükşehir kapsamında değildi) Vardar, büyük altyapı hamlesiyle dikkat çekti. O yıllarda Eskişehir’de alt yapı yoktu. Vidanjörler vardı. Evlerdeki fosseptiği vidanjörler çekerdi. Sezai Aksoy tarafından başlatılan altyapı çalışmaları Vardar döneminde büyük hız kazandı. Vardar parayı yer altına gömerek Eskişehir’in altyapı sorununu çözdü. Vardar 24 Ağustos 2001’de vefat etti.

BAYRAĞI OĞLU DEVRALDI
SHP İl Başkanı Kemal Metin otoriter ve babacan tavrıyla SHP’de gerçek bir liderdi. Vardar ile çok tartışmalar yaşadı. Hatta O’na ültimatom bile vererek, bazı belediye bürokratlarının görevden alınmasını bile istedi. Zaman zaman sert tartışmalar yaşasalar da Mihalıççıklı iki dev çınarın dostlukları ölene kadar sürdü. Kemal Metin 10 Mart 2009’da vefat etti. Üç gün önce 14’üncü ölüm yıldönümüydü. Kemal Metin’den bayrağı alan oğlu Yavuz Metin, babası gibi CHP’de ilkeli bir siyaset yapıyor.  Odunpazarı Belediye Meclis Üyesi olarak, kente hizmet ederken, CHP’nin Eskişehir’deki başarısı için hiçbir karşılık ve menfaat beklemeden var gücüyle çalışıyor. Her zaman maddi ve manevi olarak dimdik şekilde davasını savunuyor. Yavuz Metin, bugün Kemal Metin’in oğlu olmanın gururunu ve sorumluluğunu taşıyor. Kemal Metin ve Selami Vardar’a Allah’tan rahmet diliyorum. Mekanları Cennet olsun. Eskişehir halkı bu iki dev çınarı asla unutmayacak.

////////

ÇİVİ

 “Aynı evrende yaşamamalı cellâtlar ve çocuklar; Ya ölmeli cellâtlar,
ya da hiç doğmamalı çocuklar.”  Ernesto Che Guevara

//////

FIKRA

ÜÇÜNCÜ MÜ?

Kondüktör üçüncü mevki biletle birinci mevkide oturan saf köylü genci sertçe uyarır. Bir müddet sonra genci ikinci mevkide görünce 

-Oğlum ben sana üçüncüye git demedim mi?

Saf genç şaşkın halde dolaşırken yataklı vagonlardan birinin kapısını açar ve balayına çıkmış kan ter içindeki yaşlı damatla göz göze gelir ve sorar;

-Ağabey kaçıncı üçüncü mü?

-Sana ne ulan kapat kapıyı.