Millî Eğitim Bakanlığının (MEB) proje okullarındaki öğretmen atama sonuçları açıklandı. Hiçbir somut kritere dayanmayan sürecin sonunda Türkiye'de Eskişehir’de çok sayıda öğretmen açıkta kaldı. Proje okullarında görev yapan ve 4 yılını dolduran çok sayıda öğretmen aynı liseye tekrar atanmadı ve norm kadro fazlası oldu.
ESKİŞEHİR'DE 181 ÖĞRETMEN NORM FAZLASI OLDU
Sınav kazanan, yüksek lisans ve doktoralı ve uluslararası bilim yarışmalarında başarılı olan öğretmenler bir anda okulsuz bırakıldı. Okul Müdürlerinin, yandaş sendikanın ve iktidar partisinin dediği oldu. “Onlardan Olmayan Öğretmenler Proje Okullarından tasfiye edildi.” Eskişehir’de proje okullarına tekrar atamadığı için norm fazlası durumuna düşen öğretmen sayısı 181 oldu. Milli Eğitim Bakanlığı 2015 yılında ‘özel proje okul' uygulamasına başladı. Aynı tarihteki bu uygulamayla Eskişehir’in en gözde eğitim kurumlarında öğretmen kıyımı yapılmıştı. Uygulama başladığında sayısı 150 olan ‘özel program ve proje uygulayan eğitim kurumlarının' sayısı 2024’e geldiğinde 2300’ü buldu. Bu kurumlarda 4 yılını tamamlayan öğretmen ve yöneticiler bakanlığa başvuruda bulunarak ya okulda devam etme ya da başka okula geçme talebinde bulunuyordu. Ancak bu yıl yapılan uygulamada geçen yıllara göre çok daha fazla öğretmen ve yönetici tayin edilmeyi bırakın norm fazlası statüsüne getirildi. Yapılan bu haksızlık Türkiye’nin en gözde eğitim kurumlarında tepkilere neden oldu. İstanbul, İzmir'de öğrenciler protesto yaparak, haksızlığa uğrayan öğretmenlerine sahip çıktı. Muhalif sendikaları bu yaşanan adaletsizliği yargıyı taşıyacak.
FEN LİSELERİYLE DEĞİL İMAM HATİPLERLE ÖVÜNEN BİR ÜLKE
Okulları özel proje okul uygulamasıyla ayıran Milli Eğitim Bakanlığı 2018 yılında Türkiye'nin en gözde Anadolu liselerini bir gecede niteliksiz okul yapmıştı. Öğrencilerin yüzde 90'ının niteliksiz okula gideceği açıklanmıştı. İlimizde ve Türkiye'de tam anlamıyla 'Yüzde 10 kaosu' yaşanmıştı. Eskişehir ve Türkiye'de okulları ayrıştıran ve eğitim kalitesine büyük zarar veren bu iki uygulamanın mimarı Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Yusuf Tekin’di. Bugün de proje okullarında yaşanan öğretmen kıyımının da baş sorumlusunun yine aynı ismin olması dikkat çekiyor. Türkiye’nin belki de açık ara en sevilmeyen Bakanı olan Tekin’in niyeti ülkemizde ‘dindar’ adı altında ‘kindar nesiller’ yaratmaktır. Kendisinin eğitimin kalitesini arttırmak, öğrencilerimizin bilim alanında gelişmiş devletlerle yarışması gibi bir derdi de yok. Türkiye Cumhuriyeti son yıllarda Fen Liseleriyle değil de açılan imam hatiplerle övünen bir ülke durumuna haline düşürüldü.
ESKİŞEHİR'İN GÖZDE OKULLARI HER YIL GERİYE GİDİYOR
Türkiye'de hep ilk üçte yer alan hatta birinci de olan Eskişehir Fatih Fen Lisesi başarıda yerlerde sürünür hale getirildi. Artık ilk 20'ye girebiliyor mu? Peki neden? Çünkü eski Türkiye'de bu okulda sınav kazanmış liyakat sahibi öğretmenler görev yapıyordu. Eskişehir Anadolu Lisesi de her geçen neden yıl geriliyor. Eskişehir'in gözde okulları giderek, başarıdan uzaklaşması kimsenin umurunda değil. Çünkü ilimizde yıllardır yeter ki "şuraya bir imam hatip açalım. Şuraya da olsun. Bu mahallede öğrenci gelmez ama olsun gelmesin. Tabelasını takalım yeter. Bakandan, Vakıf ve derneklerden bir aferin alalım yolumuza devam edelim" diyenler iş başında! Türkiye’de imam hatip ortaokullarının sayısı 2014-2015 eğitim öğretim yılında 1597 iken bugün bu sayı 4 bin 500’e ulaştı. Eskişehir’de yeterli talep olmadığı için öğrenci sayıları az olan iki imam hatip okulu bir binada eğitim vermeye başladı. Öğrenci sayısı azalan ilkokul, ortaokul ve liseler rahatça kapatılırken; Eskişehir’de sadece 30 öğrencisi olan imam hatip ortaokulu başka imam hatip okulunun binasında eğitim veriyor. 30 kişilik okula bir müdür ve bir müdür yardımcısı da veriliyor. Peki niye bu iki okul kapatılamıyor? Demek ki Milli Eğitim’i Eskişehir ve Türkiye’de yönetenler bu okulları ‘kutsal’ sayıyorlar. ‘Tek öğrencisi bile kalsa bu okullar eğitime devam edecek’ diyorlar.
İMAMLARI DERSE SOKTULAR
Peki halkın taleplerinin kat ve kat fazla sayıda imam hatip okulu açanlar neden diğer eğitim kurumlarında din derslerini arttırıyo? “İmam hatipleri tercih etmezseniz, sizin okuduğunuz okullarınızı da imam hatibe çeviririz mi?” denilmek isteniyor? Bakan Tekin’i bu da kesmiyor. ‘Manevi Değerler’ adı altında okullarda imamların derse girmesini de sağlıyor. Zaten onun sayesinde Cumhuriyet ve Atatürk düşmanı tarikat dernek ve vakıfları okullarda cirit atıyor. Yani sayın Bakan Tekin eğitimde gericilikte sınır tanımıyor? Elinden gelse Türkiye’deki Fen Liselerinin tamamını bir gece de imam hatip yapar.
KADROLAŞMANIN APARATI OLDU
2024-2025 yılı 20 Haziran 2025’te kapanacak. Peki Milli Eğitim Bakanlığı proje okullarından tasfiye edilen öğretmenleri ne zaman açıkladı? 8 Nisan 2025’te. Okulların kapanmasına 2,5 ay kala bu öğretmenlerin belirlenmesi zaman açısından doğru mu? Deveye sormuşlar: "Boynun neden eğri?" Deve de "Nerem doğru ki?" diye yanıt vermiş. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in Müsteşarlığı ve Bakanlığı döneminde hangi işi doğru yaptı ki; bu zamanlamaya doğru yapsın! Proje okullarında çalışacak ve tasfiye edilecek öğretmenleri okul müdürlerinin belirlediği söyleniyor. ‘Yetersiz bulundukları’ gerekçesiyle tasfiye edilen öğretmenler okullarında 2,5 ay nasıl çalışacak? Öğrencilere karşı nasıl verimli olacaklar? Proje okullarında öğretmen atamalarını 8 Nisan’da mı 8 Haziran’da mı açıklanması daha doğru olurdu? Niye yangından mal kaçırır gibi bu atamalar yapıldı? Kendisinin büyük haksızlığa uğradığını düşünen öğretmenler için 2,5 aylık bu dönem çok zor geçecek? Maalesef ‘iş bilmez’ Milli Eğitim Bakanlığı yüzünden bu dönemde proje okullarında çalışma barışı bozulacak. Yusuf Tekin Milli Eğitim Bakanlığı koltuğunu terk etmeden Türkiye’deki eğitim kalitesi artmaz. Yapılan adaletsizlikler yüzünden okullarda çalışma barışı zor sağlanır. Ne yazık ki ülkemizin en gözde ve en iddialı eğitim kurumları olacağı söylenen proje okulları kadrolaşmanın aparatı haline getirildi.