Haberes ekibi olarak geçtiğimiz Çarşamba günü Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fuat Erdal’ı ziyaret ettik.
TÜRK SANAT MÜZİĞİ TUTKUNU
Çiftelerli olan Erdal, ilk-orta-lise eğitimlerini Eskişehir’de tamamladıktan sonra ODTÜ’yü kazandı. ODTÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’ni bitirdikten sonra yüksek lisans ve doktorasını İngiltere’nin saygın üniversitelerinde tamamladı. İngiltere’de başarılı akademik kariyeri sonrasında Türkiye’ye geldi. Aydın Adnan Menderes Üniversitesi’nde çalıştıktan sonra İstanbul Teknik Üniversitesi’ne geçti. Mühendis ağırlıklı İTÜ’de tüm karşı çıkmalara rağmen İktisat Fakültesini kurma başarısını gösterdi. Kurduğu fakülte bugün İTÜ’de ikinci dal olarak büyük ilgi görüyor. Erdal, akademik donanım olarak bir önceki rektör Şafak Ertan Çomaklı’yla kıyaslanmayacak şekilde yüksek noktada. Erdal, daha önce çalıştığı kurumlarda Türk Sanat Müziği Korolarında yer almış. Müziğin her türünü çok seviyor. Konservatuardaki personele her ay online üzerinden konser vermelerini istemiş. Öğrencilik yıllarında kanun öğrenmek için kurs almış. ODTÜ’deki ders yoğunluğu yüzünden yarıda bırakmış.
PERSONEL MUTLU
Erdal, her Salı günü Senato toplantılarını düzenli yaparak, üniversiteyi akademik personelle birlikte yönetiyor. Demokratik davranıyor, senato üyelerine baskı yapmıyor. Çomaklı zamanındaki o gerilimli ve baskıcı yapıdan kurtulan üniversite personeli çok mutlu. Artık insanların görevine giderken ve işlerini yaparken yüzleri gülüyor. Bence Erdal’ın yaptığı en önemli olay böyle bir sağlıklı ortamı tekrar oluşturmasıdır. Siyasi görüş ayrımı yapmayan Erdal, üniversiteye yıllarını vermiş, dirsek çürütmüş akademisyenlerin önünü açtı. Kadro olmadığı için profesörlük unvanlarını alamayan akademik personeller vardı. Erdal onlara kadro açarak, unvanlarını almalarını sağladı. Çomaklı ve ekibi gibi Anadolu Üniversitesi’nin bugünkü konumuna gelmesinde en büyük payı olan Yılmaz Büyükerşen’e karşı hiçbir olumsuz görüş belirtmeyen Erdal, onun hakkını da teslim ediyor. Online üzerinde Avrupa’da Açıköğretim Fakültesi olan üniversitelerin toplantısına katıldığını ifade eden Erdal; “Burada herkes bize hayranlıkla bakıyor. Açıköğretimde 1,5 milyon öğrenciye nasıl eğitim verdiğimiz konusunda sorular sordular. Başarımızdan dolayı bizleri tebrik ettiler. Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen Anadolu’da Açıköğretim Fakültesini kurarak, büyük bir vizyon ortaya koymuş. Anadolu Üniversitesi’nin bu konuda öncü olmasını sağladı. Dünya onun sistemini kendisine model almış. Dünya da öğrencisi en fazla üçüncü ülkeyiz. Bizim önümüzde olan Hindistan ve Bangladeş var. Onların verdiği eğitim üniversite eğitimi sayılmaz. Bizim ki gibi fakülteleri, videolu eğitimler, dersler hakkında animasyonlar yok. Eğitim programları da zengin içerikli değil. Büyükerşen’in Eskişehir’e kazandırdığı AÖF’yü uluslararası alanda daha üst noktaya taşımayı hedefliyoruz. Afrika ve Orta Asya’daki ülkelere de eğitimler vermeyi planlıyoruz” dedi.
VEFA DUYGULARINI YEŞERTTİ
Anadolu Üniversitesi içinde tarihi uçakların sergilendiği Havacılık Parkını Tepebaşı Belediyesi’ne devretti. Tüm uçaklar Tepebaşı Belediyesi’ne devredilirken bir uçak verilmedi. Bu uçak Anadolu Üniversitesi Sivil Havacılık Meslek Yüksekokulu’nun aldığı ilk uçaktı. Anadolu Üniversitesi Rektörü Fuat Erdal, TC-YBE ADLI Amerikan yapımı AA5B Tiger modeli uçağı Tepebaşı Belediyesi’ne vermedi. TC-YBE’den de anlaşılacağı gibi, uçak Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen adına tescillenmiş. Ziyarette Erdal’a bu olayı sordum. Sadece bu uçağı değil, üniversite için önemli olan başka bir uçağı daha vermek istemediklerini söyledi. Ancak betonun içine sabitlendiği için almadıklarını belirtti. Erdal bu uçağı Yunus Emre Kampusu içerisinde sergileterek, uzun yıllar sonra Anadolu Üniversitesi’nde vefa duygularını tekrar yeşertti.
///////////////////////////////////////////////
FOTO ŞAKA
Eğitim Bir-Sen Eskişehir Şube Başkanı Muammer Karaman: Zihni Bey, sizin iktidarınıza hep su taşıyoruz. Sizin için gece gündüz çalışıyoruz. Eskişehir’de bizden olmayan 3-5 okul müdürü kaldı. Gelin birlikte onları da gönderelim. Bizden olmayan yönetici olmasın.
AK Parti Eskişehir İl Başkanı Zihni Çalışkan: Daha düne kadar “Ben hiç AK Parti’ye oy vermedim” diye övünen birisi, bizim için gece gündüz nasıl çalışıyor? Bunca yıldır avukatım bu sorunun içinden ben bile çıkamadım.
///////////////////////////////////////////////
///////////////////////////////////////////////
NOSTALJİ
Türkülerin Dev İsimleri
Yıl 1998. Merhum Ali Gürlü’nün yapımcılığı ve sunuculuğunu üstlendiği Bengi Programını kentimizin yetiştirdiği önemli bir değer olan Tevfik Eriş ve seslendirdiği ‘Evreşe Yolları’, ‘Zühtü’, ‘Hop Taraleylim’, ‘Bir Of Çeksem’, ‘Zühre’, ‘Denizin Dibinde Hatçem’ türküleriyle bir döneme damgasını vuran Şakir Öner Gülhan katılıyor.
MİSYON ÜSTLENDİ
‘Nazmiyem’, ‘Kirazımın Dalları’ gibi sayısız derlemeleri olan Tevfik Eriş ES TV’de ‘Köşe Bucak Hikayeler’ programıyla Eskişehir’in geleneklerini, değerlerini ortaya çıkarıyor. Hayatı TRT’de belgesele konu olan Eriş, ilimizin 300 köyünde program gerçekleştirdi. Eriş sayesinde Eskişehir halkı gelenek, görenek ve kültürlerini unutmuyor. Bu konuda büyük bir misyon üstelenen Eriş’i kutluyorum.
TAHT KURDU
1947'de Mahmudiye'de doğan Ali Gürlü Lise öğrenimini Eskişehir'de tamamladıktan sonra 1966'da TRT'nin açtığı stajyer sanatçı adayı sınavını kazanarak İstanbul Radyosu'nda çalışmaya başladı. TRT İstanbul Radyosu Türk Halk Müziği Sanatçısı olan Ali Gürlü birbirinden güzel seslendirdiği türkülerle Türkiye’de türkü severlerin gönlünde taht kurdu 1997'de kendi isteğiyle emekli oldu. ‘Ben Gidiyorum Yoluma Ayşem’, ‘Çekemedim Akça Kızın Göçünü’ türküleri Gürlü sayesinde dillerden düşmedi. 22 Ağustos 2019’da vefat ederek, Türkülerini öksüz bırakan Ali Gürlü’ye Allah’tan rahmet diliyorum. Mekanı Cennet olsun.
///////////////////////////////////////////////
DÜNYA TARİHİ
Tanklara Karşı Tek Başına
Yıl 1989- Meşhur Tank Adam. Tiananmen Meydanında Çin tanklarına karşı tek başına duruyor.
///////////////////////////////////////////////
UNUTULMAZ REPLİKLER
“Kimsesi olmayan kişi ihanete uğramaz.” The Usual Suspects / Olağan Şüpheliler
///////////////////////////////////////////////
ÇİVİ
“Bu hayatta en çok, kralın gölgesini kendi gölgesi sanan soytarılara üzülüyorum.” W. Shakespeare
///////////////////////////////////////////////
FIKRA
ÜÇ ERKEK İKİ DİŞİ
Kadın eve geldiğinde kocasını mutfakta sinek öldürürken görür ve sorar:
—Ne yapıyorsun?
— Sinek yakalıyorum...
— Öldürebildin mi bari?
— Evet, üç erkek ve iki dişi yakaladım!
Şaşkınlık içerisinde sordu kadın:
—Dişi sinekle erkek sineği nasıl ayırt edebildin?
— Üçü bira şişesinin üstünde, ikiside telefonun üstündeydi.