Eskişehir İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi (E.İ.T.İ.A) 6 Kasım 1958’de kuruldu. Anadolu Üniversitesi’nin nüvesini (özü) oluşturan E.İ.T.İ.A., İstanbul, İzmir ve Ankara’dan sonra, gece eğitimi yapmak üzere 6 Kasım 1958 tarihinde, 3 öğretim üyesi Prof. Dr. Orhan Oğuz, Doç. Dr. Kemal Tuncatay, Prof. Yusuf Ziya Binatlı ve 367 öğrenci ile “Eskişehir Akşam Yüksek İktisat ve Ticaret Okulu” adıyla, Bağlar Caddesi’nde eski İşçi Bulma Kurumu’nun olduğu binada eğitime başladı. 1959 yılında 7334 sayılı yasa ile İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi haline getirildi. 1982 yılı Temmuz ayında 12 Eylül askeri idaresinin çıkardığı 41 sayılı KHK ile Anadolu Üniversitesi oldu. Bugün eski adıyla E.İ.T.İ.A olan Anadolu Üniversitesi’nin 62’nci kuruluş yıldönümü. Gün dolayısıyla bugünkü köşemi mezunu olmaktan gurur duyduğu Anadolu Üniversitesi’ne ayırdım.
Prof. Dr. Oktay Güvemli’nin ‘İktisadi ve Ticari İlimler Akademileri Tarihi’ adlı kitabında Prof. Dr. Orhan Oğuz, akademi kampüsü için arsa konusunun nasıl çözüldüğünü şöyle anlattı; “Yıl 1963, bir gün zamanın Başbakanı İsmet İnönü yanında Genel Kurmay Başkanı Orgeneral Cevdet Sunay’la birlikte Eskişehir’e geldi. Bu fırsatı değerlendirmek istedim. Vali İhsan Tekin ve I. Taktik Hava Kuvvetleri Kumandanı General Muhsin Batur’a sabah hareketten önce bir ara beni Sunay Paşa ile görüştürmelerini, Akademi’nin arsa işini kendilerine anlatacağımı bildirdim. Vali ve Komutan yardımcı olacaklarını beyan ettiler. Ertesi sabah erkenden Orduevi’ne geldim. Generaller odasında komutanlar Sunay Paşa’yı bekliyorlardı. Nitekim biraz sonra Cevdet Sunay Paşa aşağıya indi. Vali ve Paşa Genelkurmay Başkanına müsaade ederlerse benim Akademi Başkanı olarak bir arzum olacağını belirttiler. Sunay Paşa babacan bir tavırla bana gel yanıma otur dedi. Yanına oturdum. Krokileri, planları, çapları açarak, Eskişehir Tepebaşı mevkiindeki Yurtiçi Bölge Kumandanlığının arazisini kampüs yapmak üzere talep ettim. Sunay Paşa aynen şöyle söyledi : ‘Biz genellikle askeri alanları arsaları sivillere vermeyiz. Çünkü bize okul, kamu hizmeti diyorlar, sonra lojman vesaire yapıyorlar. Fakat görüyorum ki sen çok gayret sarfetmiş birçok imkanları bir araya getirmişsin onun için sana o arazinin şimdilik işini görebilecek kadar kısmını vereceğim. Dediklerini yaptığını gördükten sonra da üst kısmını veririz’ dedi. Paşa kendi elleriyle 180 dönüm kadar bir alanı ayırdı, bana da, sen yarın inşaata başla ben Ankara’dan emri gönderirim dedi. Aradan bir hafta geçti geçmedi, arsanın akademiye intikalini sağlayan yazılar bize ulaştı. TBMM’de bütçe görüşülürken, bütçe komisyonunda çeşitli partilere mensup parlamenterlere ortak önerge verdirerek ilk yatırım ödeneğini 1964 bütçesine koydurtmaya muvaffak olmuştuk. İstanbul Yıldız’daki M.E.B. İnşaat Daire başkanının görevlendirdiği Mimar Oktay Uzel tarafından kampüs projeleri kısa zamanda tamamlandı ve ilk ihaleyi 1964 yılında yaptık. İnşaata başladık. Kampüs alanından genişçe bir arsayı Kredi Yurtlar Kurumuna tahsis ettik. Onlarda 1965 yılında yurt ve yemekhane, kantin inşaatına başladılar. 1964 yılında inşaatına başlanan kampüs alanı 1968 yılında içine girilebilecek hale gelmişti. Kampüsün açılıştarihini tespit etmek için kendisini davet etmeye söz verdiğim Genelkurmay Başkanı Orgeneral Cevdet Sunay cumhurbaşkanı olmuştu. Çankaya’ya giderek Sunayla görüştüm ve 21 Ekim 1968için gün aldım. O tarihte havaalanına gidip Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay’ı karşılayıp kampüs’e getirdik. Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay merkez binanın kurdelesini keserek ilk bloku hizmete koymuş oldu. Beraberce büyük anfiye girildi, orada hem ders yılının başlaması ve hem de yeni blokun hizmete konması nedeniyle esas konuşmamı yaptım.”
İşte Anadolu’da bir iktisadi ve ticari ilimler akademisinde bir kampüsün ortaya çıkma öyküsü böyleydi. Anadolu Üniversitesi içerisinden beş yeni üniversite çıkardı. (Afyon Kocatepe, Kütahya Dumlupınar, Eskişehir Osmangazi, Bilecik Şeyh Edebali, Eskişehir Teknik) Bir Anadolu Üniversiteli olarak, daha nice 62 yıllara diliyorum. AÖF ile birlikte Türkiye’de en fazla öğrencisi olan köklü çınarın her yıl başarılarına bir yenisine eklemesini diliyorum…
RAKAMLARLA ÜNİVERSİTE ÖYKÜSÜ
*Kuruluş: Akşam Eskişehir Yüksek İktisat ve Ticaret Okulu, 1958
**Kurucu ve Okul Müdürü: Prof. Dr. Orhan Oğuz
**Başlangıçtaki öğretim üyesi sayısı: 3
**İlk kayıtlı öğrenci sayısı: 39 kız, 329 erkek, Toplam: 368
**Eğitim yılı başlangıcı: 6 kasım 1958, Perşembe, Saat 16.00
**1959’da 7334 sayılı yasa ile “İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi” (EİTİA) kuruldu ve yeniden yapılandırıldı (Akademi Reisi: Prof. Dr. Orhan Oğuz) (Öğretim üyeleri: 17 Profesör, 15 Doçent, 14 Asistan, Toplam: 46)
**Akşam Eskişehir Yüksek İktisat ve Ticaret Okulu ilk mezunları 1962’de verildi: İşletme- Muhasebe Şubesi: 46 mezun, İktisat- Maliye Şubesi: 26 mezun (Toplam 72).
**1968’de 10. Kuruluş Yıl dönümü: 64 öğretim üyesi ve yardımcısı, 3800 öğrenci.
**1974 yılında EİTİA’ya bağlı olarak Kütahya’da Yönetim Bilimleri Yüksekokulu, Afyon’da Maliye ve Muhasebe Yüksek okulu kuruldu.
**1977 yılında EİTİA “Fakülte” halini alması için karar alındı ve 1978 yılında tamamlandı. Aynı süreçte Afyon Mali Bilimleri Yüksek okulu ile Kütahya Yönetim Bilimleri Yüksekokulu da fakülte haline getirildi
**4 Kasım 1981 tarihli 2547 Sayılı kanun ile getirilen “akademilerin üniversitelere” dönüşmesi gerekliliği üzerine 20 Temmuz 1982 tarihli 41 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Anadolu Üniversitesi kuruldu. Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen ‘üniversitenin Kurucu Rektörü’ oldu. Bu yapılanma içinde EİTİA, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’ne (İİBF) dönüştü. Fakültenin üç bölümünde (İşletme, İktisat ve Maliye) 1982-1983 öğretim yılında mevcut öğrenci sayısı 2158’dir.
**1992 yılına kadar Anadolu Üniversitesi’ne bağlı olan Afyon İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Afyon Kocatepe Üniversitesi’nin kurulmasının ardından 1992’de Anadolu Üniversitesinden ayrıldı. Aynı yıl Kütahya İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nde Anadolu Üniversitesi’nden ayrıldı. Kütahya Dumlupınar Üniversitesi olarak eğitim hayatına başladı.
** 18 Ağustos 1993’te 496 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Anadolu Üniversitesi bünyesinde bulunan Tıp, Mühendislik-Mimarlık ve Fen Edebiyat Fakülteleri; Sağlık Hizmetleri ve Eskişehir Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulları, Fen Bilimleri, Metalurji ve Sağlık Bilimleri Enstitüleri ile yeni açılan İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi ve Sosyal Bilimler Enstitüsü Eskişehir Osmangazi Üniversitesi adıyla yeniden yapılandırıldı.
**Aralık 2007’de Bilecik, Bozüyük, Söğüt, Pazaryeri, Osmaneli, Gölpazarı’nda bulunan yüksekokullara ve enstitüler Seyh Edebali Üniversitesi çatısı altında birleştir.
**Mayıs 2018’de İkieylül yerleşkesi Anadolu Üniversitesi’nden ayrılarak, Eskişehir Teknik Üniversitesi (ESTÜ) yapıldı.
////////////////////////////////////////////
NOSTALJİ
O BİR KARAOĞLAN HALKÇI ECEVİT’Tİ
Yıl 1999. 21 yıl önce DSP Genel Başkanı ve Başbakan merhum Bülent Ecevit, eşi Rahşan Ecevit ile birlikte 18 Nisan 1999’da yapılan Eskişehir Büyükşehir Belediyesi seçimlerini ezici bir oy farkıyla kazanan Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen’i ziyaret ediyor. Fotoğrafta, Ecevit’in arkasında o dönemin Eskişehir Milletvekili Mahmut Erdir’de bulunuyor. Merhum Bülent Ecevit 14 yıl önce 5 Kasım 2006’da aramızdan ayrıldı. Ecevit hayatını Cumhuriyete, demokrasiye, halka adadı. “O bir Karaoğlan’dı, Halkçı Ecevit’ti. Ak Güvercin, Mavi Gömlek, kasketiyle milyonları peşinden koşturmuştu.” Ezilenlerin umudu olmuştu. İşçinin alın terinin emeğinin korunmasını sağlamıştı. Türk Halkı dağlara taşlara ‘Umudumuz Karaoğlan’ı yazmıştı. Dürüsttü, mütevaziydi, şairdi. Türk siyasi tarihinde büyük iz bırakarak, aramızdan ayrıldı. Türk Halkı Karaoğlan’ını unutmayacak. Dün ölümünün 14. yılında andığımız büyük insan Ecevit’i özlemle anacağız.
////////////////////////////////////////////
FIKRA
KARŞI TARAFA GEÇİP DE BİZE Mİ KÜFRETSİN?
Süleyman Demirel’in Başbakan olduğu dönemlerden birinde kendi partisinde sürekli küfreden bir milletvekili hakkında diğer milletvekilleri şikayette bulunmuşlar. “Sayın Demirel bu milletvekili sürekli küfrediyor. Lütfen partiden ihraç edelim gitsin.” O hazırcevaplığı ve kıvrak zekası ile Demirel yapıştırmış cevabı: “Binaenaleyh, olmaz öyle şey. Biz ihraç edelim karşı tarafa gidip bize mi küfretsin? Bırakın adamı.”
////////////////////////////////////////////
ÇİVİ
“Olgun bir adamı dost edinmek isterseniz, eleştirin. Basit bir adamı dost edinmek isterseniz, methedin.” (Sadi Şirazi)