Ukrayna Rusya savaşı savaşan taraflara yaşattığı felaketin ötesinde tüm dünyadaki dengeleri bozdu. Hoş pandemide dünyanın pek bir dengesi de kalmamıştı ya neyse olanı bozdu diyelim.
Son zamanda düşüşe geçmiş olsa da yükselen petrol fiyatları, ondan kötüsü çok daha hızlı yükselen doğalgaz fiyatları ve ambargolar üretimi büyük sıkıntıya sokuyor. Rusya'ya karşı uygulanan ambargoya karşı Rusya'da Avrupa'nın gazını kesiyor. ABD'nin gazına gelip savaşa gereğinden fazla müdahil olan, Ukrayna'ya büyük miktarda silah sağlayan Avrupa, verdiği destekle Ukrayna'nın kazanması mümkün olmayan savaşı kışa kadar uzatması sağladı. Gaza gelip gazsız kalma tehlikesiyle karşı karşıya kalan Avrupa ne yapacağını bilemiyor. Konutlarda ısınmak için büyük oranda gaz kullanılmasının yanında sanayi üretiminde de gaz olmazsa olmaz.
İşte bu kötü tablo bu anlamsız savaşın kış gelmeden bitirilmesini mecburi kılıyor. Eskişehir'in dünyaya açılan penceresi olan Kanal 26 Televizyonunda başarılı Moderatör ve Kanal 26 Televizyonunun Bölge Koordinatörü olan Muharrem Esen ile birlikte yaptığımız 'Gündemdekiler' isimli programda da anlattığım gibi bu kötü olaylar Türkiye adına bir şans olabilir. Başarısız dış politikası sebebiyle çokça eleştirilen hükümet ve politika üretmemekle suçlanan muhalefet için büyük bir fırsat var. Türkiye var olan tüm gücüyle bu savaşı bitirmek için uğraşmalıdır. Savaşan tarafların bu işten bıktıkları çok açık.
Avrupa'nın da büyük bölümü doğalgaz olmazsa başlarının büyük belada olduğunu biliyor. Bir yandan tarafları müzakereye zorlamalı öte yandan diplomatik olarak Avrupa ülkelerini barışa destek vermeye zorlamalıyız. Sosyal medyada Rus ve Ukrayna Haklarının kendi iktidarlarını barışa zorlamaları konusunda kampanyalar düzenlenebilir. Avrupalıların bir kısmının bu savaş sebebiyle donarak ölebileceklerini sağ kalanların ise işlerini kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya olduklarını anlatmalıyız. Barış sağlanırsa bu bile tek başına harika bir iş olur ama ötesinde bu barışın sağlanması için iktidarı, muhalefeti, halkıyla çaba gösteren ve bunu başaran Türkiye Dünyayı büyük bir beladan kurtarmış olur hem de büyük bir sempati kazanır. Avrupalılar tehlikenin farkında olsalar kendilerini yönetenlerin barışı sağlamak için ne gerekiyorsa yapmasını sağlarlar. Hatta iktidara bu savaşta barışı sağlamayı vaat edenler gelir. Bu dünya düzeninde Doğalgaz=Hayat
///////////
Kur Korumalı Mevduat
Yıllardır süren yanlış ama vatandaşa sahte bir zenginlik yaşatan ekonomi politikalarının sonucu patlayan döviz kurundaki yükselişi durdurmak için uygulamaya konulan K. K. M (Kur Korumalı Mevduat) ile ilk etapta hızla düşen fakat tekrar zirvesine gelen döviz kurları piyasalarda büyük stres yaratıyor. Ekonomi uzmanları, izlenen bu yolun çok tehlikeli olduğunu kurlardaki yükseliş sebebi ile mevduat sahiplerine ödenen farkların bütçeye büyük yük getireceğini söylüyorlar. Gerçekten de olağanüstü bir uygulama olan K.K.M’ın ne zaman ve nasıl sona ereceğine ilişkin en küçük bir bilgi ve açıklama yok. Daha kötüsü hükümet yetkililerinin dahi bu konuda bir fikir sahibi olmadığı söyleniyor. Her ne kadar AKP'li siyasetçiler vatan millet sözlerini dillerinden düşürmeseler de ekonomi politikaları İ.K.P (İktidar Korumalı Politika) ismini hak ediyor. Sorunları kökünden çözmek ve yanlışlarını kabul etmek yerine hatalarının sonuçlarını gizlemek için daha büyük hatalar yapıyorlar. Bu durumun sürdürülemez olduğu açık. K.K.M'ın yarattığı tahrifatı kapatmak için ne yapacaklar ve bütçede yarattığı gediği nasıl kapatacaklar hep beraber göreceğiz. Doğalgaza, elektriğe, akaryakıta devamlı zam geliyor. Daha ne yapacaklar diyecek olursanız maalesef bunlar yetmeyecek gibi duruyor.
//////////////
Yangın Yeri
Son günlerde siyaset kulislerinde partilerin kendi içlerinde yaşanılan tartışma ve anlaşmazlıklar konuşuluyor. Seçim tarihi yaklaştıkça milletvekili olup, vatana hizmet için yanıp tutuşan siyasi kişilerin psikolojileri değişiyor. Daha düne kadar çok iyi anlaştıkları yol arkadaşlarının rakip olma ihtimalleri doğunca ilişkiler bir anda bozulup kavgalar başlıyor. Demokrasi gereği ön seçimle belirlenmesi gereken vekiller genel merkezler tarafından belirlenince olanı biteni doğal karşılamak lazım. Zaman geçtikçe bu kavgalar büyür ve kavga edenlerin sayısı artar, yangının alevleri bazılarının umutlarını yakıp kül ederken bazı balonların da aday listelerin üst sıralarına yükselmesini sağlar. Siyasi partiler demokrasiyi kendilerine yetecek kadar uygulamayı bırakıp koşulsuz milletvekilleri ön seçimle belirlenir ise hem siyasetin kalitesi artar hem de bu anlamsız kavgalar son bulur.
