İstenmeyen davranışların en aza indirilmesi için öğretmen, yönetici ve ailenin ortak çaba içinde olmaları, olaylara anlayışla yaklaşmaları, öğrencilerin ilgi ve ihtiyaçlarına cevap veren programlarla onların motive edilmesi gerekmektedir.

Merhabalar;

Geçtiğimiz hafta “biz evde çok zorlanırken acaba öğretmenler uyum sorunu yaşayan çocuklar ile nasıl baş ediyor” sorunuzu cevaplayacağımızı belirtmiştik.

Öncelikle benim de içinde bulunarak müşerref olduğum öğretmenlik mesleğinin bazısı bilinen bazısı bilinmeyen özellikleri ile ilgili konuşalım.

Öğretmenlik mesleği bir uzmanlık mesleğidir. Diğer bir tabir ile ihtisas alanıdır. Peki ne demektir bu? Bu mesleği hakkıyla icra edebilmek için mesleki anlamda eğitimler alınmalıdır. Yanı sıra mesleği tatbik edebilmek için belirlenmiş ölçme ve değerlendirmelerden yani sınavlardan geçilmelidir. Kısaca belirtmek gerekirse bir öğretmenin uzmanlık alabilmesi için aldığı bazı eğitimler vardır. Ben eğitim fakültesi üzerinden değerlendireceğim. Tabi farklı bölümlerden de mezun olunarak eğitim formasyonu ile de bu eğitimler hızlandırılmış bir şekilde alınabiliyor. Sağlıklı ya da sağlıksız olmasına değinmeyeceğim. Ama aklımızın bir köşesinde kalsın; sonra konuşuruz.

Bir öğretmenin alması ve sınavı sonucunda geçer not alması gereken dersler var. Gelişim psikolojisi doğum öncesinden ölüme kadar devam eden süreçte, insan davranışlarındaki değişimleri tanımlayan, inceleyen ve ölçen ana bilim dalıdır. Elbette bireyden bireye farklılıklar vardır ancak bir öğretmen çocuğunun doğumundan beridir fiziksel ya da zihinsel tüm gelişimlerini bilir. Öğrenme psikolojisi adında bir alanda eğitilirler ki bu dersin temel amacı; eğitimcileri öğrenme konusunda bilgilendirmektir. Yani öğretmen nasıl öğreteceğini bilir. Öğretim ilke ve yöntemleri dersi ile eğitimin daha kalıcı olabilmesi için teknikleri ver yöntemleri öğrenir. Daha da çoğaltılır bu dersler. Hakkıyla eğitimini almış bir öğretmen; çocuğunuzun her şeyini bilir. 

Uyum sorunu yaşayan ve istenmeyen davranışlar gösteren öğrenciler ile öğretmenler nasıl baş ediyor sorusunun cevabı da aslında size yukarıda anlattıklarımda saklıdır. Öğretmen bunun için eğitim almıştır ve çocuğunuzu çok iyi tanır. Peki aldıkları bu eğitim sonucunda öğretmen neler yapıyor? Öğretmen önce izleyerek sorunun ne olduğunu tespit etmeye çalışıyor. Örneğin veliye ve çocuğun sosyal ortamında bulunan arkadaşlarına sorular soruyor. İstenmeyen davranışlar; söz almadan konuşarak, anlamsız sesle çıkararak, dikkat dağıtıcı hareketler yaparak dersin akışını bozma olabilir. Ancak öğretmen bir davranışın sorun olarak görülmeyeceği konusunda da ayırt edicidir. Örneğin; kısa dikkatsizlikler, bazı öğrencilerin konuşması, ödev üzerinde çalışırken kısa ara vermeler gibi ortak davranış örneklerinden oluşur.

Herhangi bir okulda veya sınıfta bir disiplin problemi çıkmışsa, bunun mutlaka bir nedeni vardır. Sınıf ortamında meydana gelen istenmeyen davranışların kaynakları öğretmenin, öğrencinin, sınıfın fiziksel yapısının, sınıfın içinde bulunduğu okulun, çevrenin (aile ya da çocuğun oyun oynadığı sokak gibi) sahip olduğu özelliklere göre değişiklik göstermektedir. Sınıftaki istenmeyen öğrenci davranışlarının önüne geçilebilmesi bu davranışların ortaya çıkmasında etkili olan nedenlerin bilinmesine bağlıdır. Yani öncelikle davranışın sebebi tespit edilerek sorun olarak kategorize edilip edilemeyeceği saptanır.

Başta gelen yöntemlerden bir tanesi görmezden gelmedir. İstenmeyen davranış o an için hemen olup bitiyorsa, süreklilik göstermiyorsa görmezden gelinebilir. Ancak öğretmen, görmezden geldiği davranışı pekiştirmekten kaçınmalıdır. Çünkü, istenmeyen bir davranışta bulunan öğrenci, bu davranışının öğretmen tarafından görmezden gelinmesiyle bunun kabul edilebilir bir davranış olduğunu düşünerek aynı davranışı tekrarlayabilir. Öğretmen tekrarlanan bu davranışı da görmezden gelirse, istenmeyen davranışların pekişmesine neden olur. Bu yöntemin dikkatli kullanılması gerekir. Aksi takdirde öğrenci yaptığı yanlış davranışın öğretmen tarafından tasdik edildiği yanılgısına düşebilir.

İstenmeyen davranışı yapan öğrenciye, davranışının kabul edilemez olduğu çeşitli uyarılarla hissettirilebilir. Öğretmen vücut dilini kullanarak, dokunarak, sözle doğrudan veya dolaylı olarak soru sorarak, söz hakkı vererek veya sözü doğrudan doğruya istenmeyen davranışa getirerek öğrenciyi uyarabilir. Ardından bu yöntemleri öğrenciye sorumluluk vermek, öğrenciyle bire bir konuşmak, aileyle konuşmak ve en sonunda da ceza takip eder. Diğer yöntemleri kullanmasına rağmen öğretmen hâlâ öğrencilerin istenmeyen davranışlarıyla baş edemiyorsa, göstermesi gereken en son tepki ceza vermek olacaktır. Ceza, davranışla orantılı olarak, o davranışın yinelenmesini engelleyecek şekilde uygulanmalı, bunun için de öğrenci neyi, nasıl yaptığı için ceza aldığını bilmelidir. Neden ceza aldığını bilmeyen öğrencinin eğitimin amaçları doğrultusunda istenen davranışları göstermesi mümkün değildir.

Bu arada cezanın ne olduğunu da iyi bilmek gerekiyor. Ceza öğrencinin hoşuna giden bir şeyi onun ortamından uzaklaştır ya da hoşuna giden davranışı yapmasını engellemektir. Bunu yaparken onun yaşam döngüsünü etkileyen şeyler olmamasına dikkat edilmelidir. Yani ödevini yapmadığı için bir çocuğun elinden tablet ya da cep telefonu alınabilir. Süresi başta belirtilerek ve ceza olduğu vurgulanarak yapılırsa da daha da etkili olur. Ama ödevini yapmadığı için bir öğrencinin tuvalete gitmesi yasaklanamaz.

İstenmeyen davranışların en aza indirilmesi için öğretmen, yönetici ve ailenin ortak çaba içinde olmaları, olaylara anlayışla yaklaşmaları, öğrencilerin ilgi ve ihtiyaçlarına cevap veren programlarla onların motive edilmesi gerekmektedir.

KUTADGU BİLİG KİTAP KAFE

Maalesef okumayan bir toplumuz. Bu eksikliğimiz her şeyimizi olumsuz olarak şekillendiriyorken Eskişehir’de bir proje hayata geçirildi.

Değerli okuyucular geçtiğimiz günlerde açılışı yapılan bir kitap kahve konseptli kafeden bahsetmek istiyorum. Eskişehir Ülkü Ocakları İl Başkanı Kazım Aksoy tarafından hayata geçirilen proje ile çağın gerekliliklerine uygun bir okuma evi, herkesin ders çalışabileceği sessiz bir ortam olarak kullanışlı bir kütüphane, misafirlerimizin ücretsiz internetini kullanabilecekleri, yaklaşık 4 bin adet kitabından istifade edebilecekleri, mutfağından faydalanabilecekleri ve mevcut bilgisayarlardan istifade edebilecekleri bir kitap kahve, kitap satışının olacağı, bir çok seçkin yayınevinin resmi satış temsil noktası olarak belirlediği zengin bir kitapçı olma özelliklerini taşıyan bir kafe Eskişehirliler ile buluşturuldu. İsmi de Yusuf Has Hacip’in kadim eseri olan Kutadgu Bilig olarak belirlendi. Kutlu Bilgi anlamına gelen bu isim tam bir tespit harikası olarak zannımca kitap kahve konseptli bu güzide mekana çok yakışmış. Ziyaret ederek istifade etmenizi tavsiye ederim.

Önümüzde ki hafta görüşmek üzere. Sevgiyle kalın.