AKP’li yerel siyasetçiler Eskişehir’de trafik sorunu olduğunu söylüyorlar. Haklılar da başka şehirlerde olduğu gibi trafik sorunu var. Bu sorunun oluşmasında dar sokaklar, hatalı parklar, bazıları acemi bazıları saygısız araç sürücüleri, trafikteki hatalı düzenlemeler başta olmak üzere birçok faktör rol oynuyor.

Burada temel meselelerden biri yıllardır yerelde muhalefet olan AKP‘nin  bu sorunu sıklıkla  dile getirmesine karşın çözüm önermemesi. Arada yeni cadde ve bulvarlar açılmadı diyorlar o kadar. AKP iktidarı beceremediği gibi muhalefeti de beceremiyor. Genel seçimlerde AKP iktidarı sonlanırsa Eskişehir’de yerel seçimler çok başka bir havada geçer. İktidardan düşen AKP dağılır. Seçmeni de seçilmişi de başka partilere gider. Bu tabloda CHP yerelde başarılı sonuçlar almak istiyorsa AKP seçmeninin oyunun İYİ Parti’ye gitmesini engelleyecek ve hatta  alabilecek adaylarla seçime gitmelidir. İYİ Parti hem Genel Merkez Yönetimi hem de yerelde iyi bir yönetim anlayışı ortaya koymamasına karşın oylarını yükseltmeyi başarıyor. İlginç gelebilir ama AKP olmadan CHP’nin işi zor. Eskişehir’de kimse milletvekili adayı olmayı beceremeyecek. Eskişehir’de Milletvekili adayı olamazsınız. Ancak Milletvekili adayı gösterilebilirsiniz. Bu basit gibi görülse de üstünde düşünülmesi ve tartışılması gereken bir konudur. Kendi başarısı ve partisinin üyeleri üzerindeki etkisi sebebiyle değil de başka ilişkileri ya da ekonomik gücü  sebebiyle Genel Merkez tarafından aday gösterilen kişi milletin değil ancak kendisini aday gösterenlerin vekili oluyor. Bu sebeple Ankara milletin dertlerinden habersiz. Bu yüzden millet dertleriyle boğuşup çile içinde yaşam mücadelesi verirken Meclis anlamsız kavgalar içinde. Bundan ötürü her konuda farklı düşünen vekiller kendi maaşları ve özlük hakları konusunda birlik ve beraberlik içinde parmak kaldırıyorlar.

///////////////////

Ekonomi İyi mi Kötü mü?

Ekimde  enflasyon %3.54 arttı. Yıllık enflasyon ise 85.51 oldu. Hükümet işlerin çok iyi olduğunu iddia etse de ekonominin  vatandaşı asıl ilgilendiren kısmı olan enflasyonda  rekor üstüne rekor kırılıyor. Özellikle temel gıda maddeleri zam üstüne zam görüyor. Alım gücü düştükçe düşüyor. Bunun üstüne soğuyan hava ile doğru orantılı olarak artacak olan doğalgaz fiyatları vatandaşı kara kara düşündürüyor. Halkın bütçesi böyle iken Hazinede durum nedir diye bakarsak orada da durum pek parlak değil. Son açıklanan rakamlara göre Ekim ayında Hazine nakit açığı  -72,1 milyar TL. Bu rakamın ne kadar yüksek bir açık olduğunu anlatmak için 2019 yılının tamamında nakit açığının 130 milyar TL olduğunu söylemek yeterli olur. Bunun yanında Uluslararası Para Fonu yetkilileri de 4. madde kapsamında Türkiye'nin yıllık değerlendirmesinde hükümete ciddi uyarılarda bulundu. Merkez Bankası bağımsızlığı güçlendirme yönünde adımlarla birlikte ivedilikle politika faizlerini artırmasını tavsiye etti. Yüksek enflasyon ve mali riskler konusunda uyarılarda bulundu. Ekim ayı Dış Ticaret açığı 8 milyar dolar oldu. Rekorlar kırdığını iddia eden iktidar en azından enflasyon ve dış ticaret açığında gerçekten rekortmen oldu. Rahmetli Demirel'e ekonomi nasıl diye diye sorulduğunda tek kelime ile söylersem iyi iki kelime ile söylersem iyi değil. Bu şartlarda tek kelimeyle de iki kelimeyle de söylesek  ekonomini iyi  değil.