Eskişehir İl Milli Eğitim Müdürü Sinan Aydın kentimizde ilk özel röportajını Haberes Dergisi'ne yaptı.

Haberes Medya Genel Yayın Yönetmeni Ayhan Aydıner’in sorularını yanıtlayan Aydın; “Amacımız bu ülke çocuklarının yarınlarına dokunmak ve katkı sağlamak. Bu doğrultuda, başta kendim olmak üzere gece gündüz demeden var gücümüzle çalışmaya gayret etmeliyiz. Ülkemizi yarınlara taşıyacak insanların bizim elimizden geçen çocuklar olduğunu hiçbir zaman unutmamalıyız. Vazife bilinci üst seviyede olan her insanın hayranıyım” dedi.

Uzun yıllar eğitimin her kademesinde yöneticilik yaptınız. Tecrübeli bir bürokratsınız. Bugüne kadar yaptığınız görevler ve çalışmalardan bahseder misiniz?

1997 yılında üniversiteden mezun oldum ve mezuniyetten hemen sonra iki yıl özel sektörde çalıştım. 1999 yılında Milli Eğitim Bakanlığında öğretmen olarak göreve başladım. Dört yıl öğretmenlik yaptıktan sonra onbir yıl İstanbul’da müdür yardımcısı, müdür başyardımcısı ve okul müdürü olarak farklı okullarda eğitim yöneticiliği görevlerini ifa ettim. On yıla yakın bir süre Üsküdar İlçe Milli Eğitim Müdürü olarak çalıştıktan sonra 2023 yılında Eskişehir’e İl Milli Eğitim Müdürü olarak atandım. Bu çalışmaları sürdürürken 2002 yılında Marmara Üniversitesi Sosyoloji ve Antropoloji bölümünde yüksek lisans eğitimimi tamamladım. Bilimsel toplantılarda tebliğler sundum, eğitimle ilgili farklı dergilerde makalelerim yayımlandı. Yine eğitimle ilgili muhtelif sivil toplum kuruluşlarında etkin görevler de üstlendim.

Eskişehir’de eğitim kalitesini nasıl buldunuz?

Eskişehir’imiz, Türkiye’nin eğitim seviyesi yüksek illerinden biri olup, okul çeşitliliği açısından birçok ilimize göre avantajlı bir konumdadır. Eğitime önem veren, okuryazarlık oranı yüksek bir şehir olması, öğrencilerin akademik başarısını olumlu yönde etkilemektedir. LGS ve YKS sınavlarında ilimizin başarısı, Türkiye ortalamalarının üzerinde seyretmektedir. Özel eğitim konusunda da ilimizin yüksek bir kaliteye sahip olduğu bilinen bir gerçektir. Şehrimiz, köklü eğitim kurumları, başarılı öğretmen kadrosu ve yenilikçi eğitim yaklaşımlarıyla dikkat çekmektedir. Akademik başarıların yanı sıra, sportif, sosyal ve kültürel etkinliklerle desteklenen eğitim ortamları, öğrencilerimizin gelişimine büyük katkı sağlamaktadır.

Eskişehir’in eğitiminde en büyük sorunu nedir? Bu konuda kentimizin geleceğini nasıl görüyorsunuz? İlimizdeki eğitim yatırımlarından bahseder misiniz?

İlimizin genelinde eğitimi olumsuz etkilediğini düşündüğüm büyük bir sorun bulunmamaktadır. Yalnız nüfusun ilçelerden çok hızlı bir şekilde kent merkezine göç ediyor olması ve başka şehirlerden göç alıyor olmamız sebebiyle şehre yeni okullar kazandırmamız gerekmektedir. Bu amaçla da Bakanlığımızın ve Valiliğimizin koordinesinde inşaat çalışmalarımız devam etmektedir. 2024 yılında 13’ü Temel Eğitim, 3’ü Ortaöğretim olmak üzere 16 okulumuzun inşaatları tamamlanarak ilimize 287 derslik kazandırılmıştır. Bu yıl da yapımı devam eden inşaatlarımız bitecek ve ilimize 276 derslik daha kazandırmış olacağız.  2024-2025 yılı il yapım programına teklif edilen yık/yap kapsamında 196 derslik kapasiteli 7 Temel Eğitim, 2 Ortaöğretim okulu, 2 spor salonu ve 1 pansiyon binamızın yapımına, Bakanlığımızın görüşleri doğrultusunda başlanacaktır. Ayrıca 2025 Yatırım Programına ihtiyaç dâhilinde ilimizde 3 anaokulu,7 ilkokul ve 2 ortaokul olmak üzere 12 proje de Bakanlığımıza teklif edilmiş olup ilimize 240 derslik daha kazandırmak amaçlanmaktadır. Ayrıca mevcut binalarımızın depreme dayanıklı daha modern hale getirilmesi için de çalışmalarımız devam ediyor.

Gayemiz, okullarımızın fiziki şartlarını iyileştirmek, tüm okulların tekli eğitim sistemine geçişini sağlamak ve Bakanlığımızın Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli hedefleri doğrultusunda ilimizin eğitim seviyesini daha da iyi yerlere çıkarmaktır.

Atanmadan önce Eskişehir’e geldiniz mi? Kentimizi nasıl buldunuz?

Günübirlik iki ziyaretim olmuştu. Ayrıca Üsküdar’da İlçe Milli Eğitim Müdürü iken Üsküdar ile Sarıcakaya ilçelerimiz arasında kurulan kardeşlik köprüsü münasebetiyle o zamanki Kaymakamımız Sayın Murat Sefa Demiryürek ve Belediye Başkanımız Hilmi Türkmen ile birlikte Sarıcakaya ilçemize gelmiştik. Bu ziyaretten sonra Sarıcakaya ilçemiz üzerinden diyaloğumuz sürekli devam etti. Eskişehir’imiz hem kuruluş hem de kurtuluş adına önemi herkes tarafından bilinen büyük ve güzel bir şehrimizdir. Ayrıca Yunus Emre’nin şehri olmasıyla da gönlümdeki yeri başkadır.

Bir Eğitimci olmak, Milli Eğitim Müdürü olmak çocukluk hayaliniz miydi?

Aslında her ne kadar yöneticilik yapıyor olsak da aslımız ve özümüz öğretmenliktir. Öğretmen olmak, lise yıllarımda karşılaştığım bir öğretmenime benzeme isteğiyle başladığım bir maceraydı. Öğretmen olduktan sonra yaşadığınız tecrübe bir şekilde sizi yöneticiliğe taşıyor; farklı deneyimlerinizi bu sefer kurumlara aktarmaya gayret ediyorsunuz. Mesleğimizin olmazsa olmazının “çocukları sevmek” olduğuna inanarak yarınlarımızın güvencesi çocuklarımıza hizmet etmekten mutluluk duyuyorum. Öğretmenlik mesleği ile nesillerde iz bırakıyorsunuz. Her zaman insan yetiştirmeyi bir medeniyet inşası olarak gördüm. Öğretmenliği de buna hizmet eden en kutsal iş olarak görmekteyim.

Çok kitap okuduğunuzu biliyorum. Çevrenize kitaplar öneriyorsunuz. Okurlarımıza hangi kitapları önerebilirsiniz?

Kitap okumak hayatımda çok önemli bir yere sahip. Okumayı çok sevdiğim için ne kadar yoğun olursam olayım her gün muhakkak kitap okumak için vakit ayırmaya gayret ediyorum. Kişisel, mesleki ve kültürel gelişimimiz için nitelikli okumalar yapılması olmazsa olmaz bir gerekliliktir. Kitap önerisi olarak ise, öğrencilik çağlarında Türk ve Dünya Klasiklerinin okunmasının kişisel ve kültürel gelişim açısından önem arz ettiğini düşünüyorum. Bu düşünce ile birlikte kitap ve yazar ismi telaffuz etmeden ziyada okurlarımıza kişisel, mesleki, kültürel okumalar ile merak ve istidatlarını geliştirici kitapları okumalarını naçizane önerebilirim.

Sinan Aydın’ın Hayatındaki kırılma anı neydi?

Hayatımdaki en büyük kırılma anım sanırım kısa zaman önce annemi kaybetmemdir. Peygamber Efendimizin “Cennet, annelerin ayakları altındadır” hadis-i şerifine mazhar olan annelerimiz bizim baş tacımızdır. Bende büyük hakkı olan anneciğimle vakit geçirmek, sohbet etmek, onun hayır duasını almak üzerimdeki stresi ve yorgunluğu alırdı. Bu süreç zarfında bunun eksikliğini yaşıyorum ve çevremdeki herkese iş yoğunlukları nasıl olursa olsun annelerine vakit ayırmaları gerektiğini de naçizane belirtiyorum.

Eskişehir İl Milli Eğitim Müdürlüğü olarak yaptığınız projelerle ilgili bilgi verir misiniz?

Çocuklarımız bizim geleceğimiz; onları hayata ve geleceğe hazırlamak bizim en asli görevimiz. Bu yüzden Bakanlığımız bünyesinde yer alan Öğretmen Akademileri, Dilimizin Zenginlikleri, TÜBİTAK, TEKNOFEST, eTwinning, Anadolu Mektebi, ERASMUS + projelerimizi büyük bir titizlikle yürütüyoruz.

Bunların dışında Eskişehir Valiliğimizin himayelerinde yürüttüğümüz birçok projemiz bulunmaktadır. Geçen yıl 57 okulumuzda başlamış olup bu yıl itibarıyla 77 okulumuzda devam eden, öğrencilerimizin sanatsal, sportif ve bilimsel alanlarda kendilerini geliştirmesi hedeflenen “Türkiye Yüzyılında Geleceğin Yıldızları” projesi Eskişehir’e büyük bir ses getirmiştir. Valiliğimizin himayelerinde yürütülen ortaokul öğrencilerinin mesleki ve teknik eğitime yönlendirilmesi sürecini iyileştirmek ve bu süreçte karşılaşılan zorlukları en aza indirmek amacıyla başlatılan “Mesleğim Elimde, Geleceğim Güvende” projesi tüm hızıyla uygulanmaktadır. Yine Valiliğimizle birlikte Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın koordinesinde olan 14 ilçemizdeki 395 okul ve kurumumuza 43.044 popüler bilim kitabı ve binlerce derginin ulaştırıldığı, öğrencilerimize bilimin ışığında rehberlik eden “Bilime Açılan Kapı: Eskişehir TÜBİTAK Kitaplıkları”, okul ve kurumlarımıza ulaştırılan TÜBİTAK kitaplarıyla öğrencilerimizin bilimsel okuryazarlığını arttırmaları amaçlı “Geleceğe Açılan Kapı: Eskişehir TÜBİTAK Kitaplarını Okuyor” projeleri bulunmaktadır.

Geçen yıl “Havacılık ve Uzay” temalı 14 proje okulumuzun katılımıyla 35 sözlü bildiri ve 41 poster çalışması yapılmış olup bu yıl da “Yapay Zekâ ve İnsanlığın Geleceği” temasıyla düzenleyeceğimiz Eskişehir Geleceğin Sesi (ESGES) Sempozyumu planlanmaktadır. Eskişehir’de estetik anlayışın eğitim kurumlarına entegre edilmesi açısından eğitimci ve yöneticilerimize kaynak oluşturması hedeflenen “Okul Tasarımı ve Estetiğine Eskişehir Bakışı” projesi, özelde Eskişehir’in, genelde ise Türkiye’nin kültür, eğitim, ekonomi ve siyasetinde etkin rol almış, şehrimizi geçmişten bugüne taşıyan okullarımızı tanımayı ve tanıtmayı amaçlayan “Eskişehir’in Tarihi Okulları” projesi, İl Halk Kütüphanesi’nde düzenlenen ilkokul ve ortaokul öğrencilerine yönelik okuma alışkanlığının kazandırılması amaçlı etkinlikler kapsamında uygulanan “Bir Kütüphane Macerası: Kelimelerin Dünyasına Yolculuk” projesi, 20 pilot okulda Yeşilay ile iş birliği içerisinde yürütülen “Sağlıklı Adımlar Mutlu Yarınlar” projesi, İl Emniyet Müdürlüğü tarafından çocuklarda ve gençlerde uyuşturucu ve zararlı madde kullanımının önüne geçmek, mücadelede annelerin farkındalığını arttırmak ve anne duyarlılığından hareketle güvenlik kuvvetlerine katkı vermek amacıyla başlatılan "En İyi Narkotik Polisi Anne" projesi halihazırda yürüttüğümüz projelerdir.

Eskişehir İl Milli Eğitim Müdürlüğü olarak birçok protokole imza attığınızı biliyoruz. Bu protokoller öğrencilerimiz için ne gibi faydalar sağlamaktadır?

Daha önce de dediğim gibi çocuklarımız için yapılacak her türlü iş birliğine açığız. Valiliğimiz himayelerinde gerçekleştirdiğimiz protokollerde öğrencilerimiz için çok olumlu sonuçlar aldık. TUSAŞ Motor Sanayii A.Ş. (TEI) ve Eskişehir İl Milli Eğitim Müdürlüğü arasında gerçekleştirilen “TEI Havacılık Teknisyen Okulu Projesi Protokolü” ile Makine ve Tasarım Teknolojisi, Metal Teknolojisi, Motorlu Araçlar Teknolojisi ve Raylı Sistemler Teknolojisi alanları bulunan 8 meslek lisemizde eğitim gören 12. sınıf öğrencilerimizden 506 kişi, başarı notu 80 ve üzeri olan 11. sınıf öğrencilerimizden 48 kişi olmak üzere toplam 554 öğrencimiz programlara katıldı. Başarılı olan 53 öğrenci eğitime alınmış olup, 26 öğrencimize TEI’de istihdam sağlandı. Bu bizim için çok önemli bir adımdır.

Alp Havacılık ile Odunpazarı İlçe Milli Eğitim Müdürlüğümüz arasında imzalanan “İkili Mesleki Eğitim Programı Protokolü”  ile 8. sınıfı bitiren Turgut Reis Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinde eğitim görecek olan 13 öğrencinin havacılıkta modern teknolojinin hâkim olduğu bir ortamda eğitimlerini görerek, 4 yılın sonunda Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi diplomasının yanında aldıkları eğitim doğrultusunda ustalık belgesi almaları amaçlanmıştır. Ticaret İl Müdürlüğü ile İl Milli Eğitim Müdürlüğümüz arasında imzalanan “Mesleki Eğitime El Ver, Geleceğe Yön Ver Protokolü” ile resmi ve özel mesleki ve teknik Anadolu liselerindeki 11. ve 12. sınıf öğrencilerinin mezun olduklarında istihdamlarının artırılması hedeflenmiştir. Yine TUSAŞ Motor Sanayii A.Ş. (TEI) ile İl Milli Eğitim Müdürlüğümüz arasında imzalanan “İkili Mesleki Eğitim İş Birliği Protokolü” ile Millî Eğitim Bakanlığına bağlı mesleki eğitim merkezi programlarının uygulandığı okullarda, havacılık endüstrisinin üretim ve bakım hizmetlerinin ihtiyaç duyduğu yeni teknolojileri bilen ve uygulayabilen teknik insan gücünü yetiştirilmesi ve istihdam sağlanması amaçlanmıştır.

İl Sağlık Müdürlüğü ve İl Milli Eğitim Müdürlüğümüz arasında 10. sınıf öğrencilerine yönelik “İlk Yardım Farkındalığının Artırılması Eğitimi Verilmesi Amacıyla Hazırlanan İş Birliği Protokolü”, 5. sınıf öğrencilerine yönelik “Skolyoz Erken Teşhis Tarama Programı’na İlişkin Protokolü” ve okul öncesi ve ilkokul 1. Sınıf öğrencilerine yönelik  “Aile Diş Hekimliği Hakkında Farkındalık Eğitimi Verilmesi Amacıyla Hazırlanan İş Birliği Protokolü” imzalanmış olup, uzmanlar tarafından eğitimler verilmiştir. 

Eskişehir İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile Türk Kızılay Eskişehir Kan Bağış Merkezi Müdürlüğü arasında imzalanan “Kan Bağışı İş Birliği Protokolü” kapsamında düzenlenen kampanyalarla, ihtiyaç duyulan kan ve kan ürünlerinin teminini sağlamanın yanı sıra, düzenli olarak kan bağışında bulunan ve bilinçli bağışçıların sayısının artması hedeflenmiştir.

İl Milli Eğitim Müdürlüğümüz ile Eskişehir Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı arasında yapılan “Engelli Araçlarının Bakım ve Onarımına Yönelik İş Birliği Protokolü” ile engelli araçların bakım ve onarımının Atatürk Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi tarafından yapılması planlanmıştır.

Eskişehir İl Milli Eğitim Müdürü olarak okul yöneticileri, öğretmenler ve diğer çalışanlardan beklentiniz neler? Onlara hangi mesajı vermek istiyorsunuz? 

Aslında tüm paydaşlarımızla aynı gemideyiz ve aynı hedefe doğru yürüyoruz. Amacımız bu ülke çocuklarının yarınlarına dokunmak ve katkı sağlamak. Bu doğrultuda, başta kendim olmak üzere gece gündüz demeden var gücümüzle çalışmaya gayret etmeliyiz. Ülkemizi yarınlara taşıyacak insanların bizim elimizden geçen çocuklar olduğunu hiçbir zaman unutmamalıyız. Vazife bilinci üst seviyede olan her insanın hayranıyım. Bu yüzden üzerimize düşen sorumlulukları yerine getirmek önceliğimiz olmalıdır diye düşünüyorum.

Öğrencilere ve velilere son bir mesajınız var mı? 

Ben öğrencilerimize ve gençlerimize tavsiyede bulunmak isterim:

●   Ailedeki refahın değil, yaşanan hayatın ortağı olmaya çalışın: Anne babanızdan şuna benzer sözler duyabilirsiniz: “Biz, sizin için yaşıyoruz”, “Ne yapıyorsak sizin için yapıyoruz”… Bu sözler, size verilen değerin bir başka ifadesidir ve aynı zamanda ailenizin her koşulda sizi koruyacağının da bir göstergesidir. Bu ebeveyn bakışıdır. Bu bakış sizi farklı yönde düşündürmemelidir. Aileniz, sizin geleceğiniz için gerekli tüm fedakârlığı gösterecektir fakat bu, sizin sorumluluklarınızı ortadan kaldırmaz. Siz de kendinize güvenip, sorumluluğunuzun gereği ne ise onu yapmanın gayreti içerisinde olmalısınız. Yapılması gerekenler yapılmayıp, yapılmaması gerekenler yapılırsa sonuçlar tabii olarak istediğiniz gibi olmayacaktır. 

●   Komşularınıza ve çevrenize katkıda bulunmaya çalışın. Çevremizdeki insanlara yardım etmek, bizim dini, ahlaki ve kültürel bir görevimizdir. Böyle bir gönüllü yardım, kişinin kendisini psikolojik olarak da iyi hissetmesini sağlayacaktır. Ayrıca çok sayıda genç, sivil toplum örgütleri içerisinde gönüllü olarak başladıkları işlerden edindikleri tecrübeyle, kendilerine bir iş alanı seçebilmektedir. Sivil toplum kuruluşları sayesinde yeni bir iş alanı bulamazsa bile, bu vesileyle değerli yetenekler kazanacak ve çok güzel arkadaşlıklar edinecektir. Böylece hayatın anlamı daha da iyi anlaşılacaktır. 

●   Sosyal ilişkilere değer verin. Belki çevrenizde birçok insandan, yalnız olmanın güzel bir şey olduğunu işitmişsinizdir. Bu söylem boş ve temelsiz bir söylemdir. Unutmayın ki başkalarıyla iyi ilişki içinde olan insanlar, diğerlerine kıyasla çok daha mutludurlar. Bu düşünceyle arkadaşlarınızla iletişiminizi hep güçlü tutun, birlikte sosyal aktivitelerinizi artırmaya çalışın. Ailenizle birlikte akraba ve komşu ziyaretlerine gidin. 

●   Aşırı düşünmekten kaçının. Belirli bir sorun üzerinde yoğunlaşarak düşünmeye başlarsanız, zamanı boşa harcadığınız gibi tek bir nokta üzerinde kalıp hayatınıza yön verecek birçok detayı kaçırabilirsiniz. Kafanıza takılan konuyu kanaatine güvendiğiniz bir büyüğünüzle, bir öğretmeninizle veya arkadaşınızla konuşabilirsiniz. Çünkü bu durumlarda konuşmakdüşünmeye göre çok daha iyi bir çözüm olacaktır. Başkalarından yardım isteyen ve istişare yapan insanlar, ruh sağlığı açısından diğerlerine göre daha iyi durumdadırlar. 

●   Gerçekçi beklentilerinizi artırın. Hayal kurmak elbette güzeldir. Ancak hayallerinizin peşinden koşmakla birlikte gerçekçi hedefler belirleyin ve bu hedeflere nasıl ulaşabileceğinizi planlayın. Muhtemelen sahip olamayacağınız şeyler için hayallerinizi fazla zorlamayın. 

●   Sosyal medya ve belirli televizyon programlarını seyrederken gerçeklikten uzaklaşmayın. Zenginlerin sahip olduğu aşırı lüks ev ve arabalı hayatları gösteren filmleri, onların film olduğunu unutmadan seyretmek gerekir. Sizden daha fakir olan diğer insanların hallerini düşünün. 

●   Güzel şeylerle meşgul olabilmeye gayret edin ve içerisinde bulunduğunuz anı iyi değerlendirin. Bu iki konuda iki meşhur zatın ikişer sözü kulaklarımıza küpe olmalıdır. Hz. Mevlana der ki: “İnsana, meşgul olduğu ve aradığı şeye bakılarak değer verilir.” ve “Ey cânımıncânı, ey benim cânânım! Aklını başına al da şu içinde bulunduğun ânın kıymetini bil!” İmam Şâfî ise “Zaman kılıç gibidir. Sen onu kesmezsen, o seni keser.” der. Akıp giden zaman tuzaklarla doludur. Zamanı yönetmeye çalışırken tuzaklara düşmemek için bu uyarılar herkes için çok önemlidir ama gençler için daha da önemlidir. 

Saygılarımla…