Hep örnek ve ilk niteliği taşıyan projeleriyle Tepebaşı’nın adını Türkiye ve Dünyaya duyuran Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, Haberes Dergisi’nin Kasım 2023 sayısına konuk oldu.
Ataç, Haberes Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Ayhan Aydıner’e çarpıcı açıklamalar yaptı.
Sizin çok güzel bir sloganız var. “Hayat Tepebaşı’nda” diye. Sizce Eskişehir’de hayat neden Tepebaşı’nda? Niye insanlarda Tepebaşı’nda daha mutlu ve umutlu?
Tepebaşı’nın adını, görev yaptığım süre zarfında hep örnek, ilk niteliği taşıyan çalışma ve projeler ile Türkiye’ye, dünyaya duyurmayı başardık. Vatandaşlarımız da hatırlayacaklardır; altyapısı sorunlu, çamur ve toz sorunu olan mütevazı bir Tepebaşı’ndan, Avrupalı konukların dahi kentimize gıpta ile baktıkları bugünlere ulaştık. ‘Tepebaşı’ ismi şimdilerde hayata geçirdiği örnek projeleri, dünyayı takip eden vizyonu, tarım üreticilerinden ev hanımlarına, gençlerden engelli bireylere, çocuklardan emekli vatandaşlarına kadar herkesi kapsayan eşitlikçi projeleri ile anılıyor. Tepebaşı artık isminin her zaman ilkler ile anılmasına alıştı diyebilirim.
Tüm bunlar sosyal hayatın 7-24 devam ettiği bir ilçede gerçekleşince, toplumun her kesimini gözeten onlarca projenin faaliyete geçirilmesi ile “Hayat Tepebaşı’nda” sloganı anlam kazanmış oldu. Belediyemizin dokunduğu vatandaşlarımız mutlu olunca bizler de son derece mutlu oluyoruz.
Sorunsuz şekilde sürdürdüğümüz asli belediyecilik görevlerimizin yanında sosyal projelerimiz ile; Belde Evleri, Deneyimli Kafeler, İki Elin Sesi Var Çocuk ve Gençlik Senfoni Orkestrası, sağlık alanında Çocuk Ağız ve Diş Sağlığı Polikliniği, Alzheimer Konukevi, Melih Savaş Yaşam Köyümüzdeki akıllı şehir projemiz Remourban, eğitim desteği kapsamındaki Matematik Evi ve Bahriye Üçok Etüt Merkezi, engelli bireylerimize yönelik Montaj Atölyesi ve Gökkuşağı Kafe… Özetle sanattan sosyal projelere, spordan eğitime kadar toplumun her kesimine dokunan işler yapıyoruz.
1999’da ilk seçildiğinizde Tepebaşı bölgesi nasıldı? O günden bugüne nasıl gelindi? Tepebaşı’ndaki bu gelişimi anlatır mısınız?
Hem altyapısı hem üstyapısı tamamıyla sorunlu, çamur ve toz içinde bir ilçeydi Tepebaşı. Sosyal ve kültürel yaşam yok denecek kadar az, o zamanlar bulunan İstasyon Köprüsü’nün ötesine bir mecburiyetiniz yoksa geçmek istemediğiniz bir yerdi. İlk adaylık sürecimde Batıkent Mahallesi’nde başıma gelen bir olayı asla unutamam. Seçim çalışması için Batıkent’e gitmiştik, o zamanlar orada bakkal dükkanı bile yoktu, kamyon kasasında bakkalın satış yaptığı anılarımızda. Seçimde çalışmamız için Sütlüce Mahallesine gittiğimizde arabadan indim, yere bastım. Adeta bir çamur deryasının içindeydik, ayakkabım çamura saplandı kaldı. Koskoca Tepebaşı’nda, vatandaşlarımızın yararlanabileceği bir tane spor tesisi bile yoktu. O günlerden bu zamana ilçemizde çok şey değişti. Tepebaşı bugün, Eskişehir’in sosyal açıdan merkezi oldu. Projeleri ile Türkiye’ye örnek olurken, dünyayı yakalayan vizyonu ile adını dünyaya duyuruyor.
Fabrikalar bölgesini şehrin gelişmiş modern yüzü yaptık. Eski fabrikalar bölgesi olarak anılan alan yaşanılabilir bir çevre, sağlıklı ve sürdürülebilir bir gelecek politikası ile üretilen imar planıyla, hedeflediğimiz Eskişehir'in yeni cazibe merkezi olmayı başardı.
Tepebaşı Belediye Başkanlığınız döneminde çok güzel projeleri hayata geçirdiniz. Bunların arasında en çok ‘İyi ki bunu yaptım’ dediğiniz projeyi açıklar mısınız?
Nasıl ki bir sanatçı için tüm eserleri birbirinden değerlidir, hiçbirini diğerinden ayıramaz; bizim için de tüm projelerim çok kıymetli ve özel. Geriye dönüp bakınca kentimize değer katan, vatandaşımızın yaşam kalitesini yükselten, toplumun her kesiminden insanımıza dokunan işler yaptık. Ancak ‘iyi ki yaptım’ dediğim projeler arasında İki Elin Sesi Var Çocuk ve Gençlik Senfoni Orkestrası ve Koroları, uluslararası Leed Sertifikalı yeşil bina özelliğine sahip Mustafa Kemal Atatürk Spor Tesisi Su Sporları Merkezi, engelli yavrularımıza istihdam olanağı sağlayan Engelliler Montaj Atölyesi, Alzheimer Konukevi ve ülkemize daha önce gelmemiş dünyaca prestijli ödülleri bize kazandıran Remourban - Akıllı Kentsel Dönüşümün Hızlandırılması Projesi’ni sayabilirim.
Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkan Adaylığını düşünüyor musunuz? Yılmaz Hoca ile 31 Mart 2024 seçimlerindeki adaylıklar konusunda görüşmeniz oldu mu?
Yılmaz Hoca benim büyüğüm, DSP’den aday olduğumuz süreçten başlayarak kentimiz için çalışıyor ve mücadele veriyoruz. Onunla çalışmak bir onur. Her zaman söylediğim gibi Yılmaz Hoca’nın önünden geçmem. Büyükşehir adaylığı öncelikle onun takdiridir. Aday olursa da tüm olanaklarımla yanında yer alırım. Olmaz ise deneyimlerimi büyükşehirde kullanmak isterim. Partimin takdiri ile her göreve hazırım. Tepebaşı’nda belediyecilik anlamında büyük işler başardık. Hoca aday olursa da bu çalışmalarımıza Tepebaşı’nda onurla devam ederim.
Yılmaz Büyükerşen ile birlikte girdiğiniz her seçimde sağ seçmenlerden de çok oy aldınız. Sizlerin sayesinde CHP’nin genel seçimlerde de aldığı oyda 2002’ye göre çok arttı. Bu başarının altındaki sır nedir?
Bu başarının aslında birkaç tane kilit noktası var. En başta vatandaşla yakın ilişkiler içinde olmak. Güven, samimiyet, çözüm odaklı hizmet etmek. Ben kentimi, vatandaşlarımı iyi tanıdığımı düşünüyorum. Sorunlarını iyi bilirim, çözümleri için de elimden geleni yaparım. Siyaset, sorun çözme sanatıdır. Belediye başkanı olduğum gün, parti rozetimi çıkarırım. Oy veren, oy vermeyen tüm hemşerilerimizin hizmetinde olurum. Her zaman merkeze ve kırsala eşit hizmet anlayışı ile çalıştım. İnsanları dinlemek ve çözüm üretmek çok önemli. Öte yandan tutamayacağınız sözleri vermemelisiniz, hiçbir zaman tutamayacağım bir söz vermedim. Belediye başkanlığımda, olaylara hep hekim hassasiyeti ile yaklaştım. Belediye başkanlığı görevimi de her zaman çok severek yaptım, yapıyorum hep söylediğim gibi en iyi siyaset en iyi hizmettir.
Sizce Eskişehir, sanayi bölgeleri ve sanayisi hızla büyüyen ve bunun sonucu olarak büyük göç alan bir şehir mi olmalı? Yoksa mevcut konumunu koruyan huzurlu ve güvenli bir şehir mi olmalı? Eskişehir’in geleceğini nasıl görüyorsunuz?
Eskişehir potansiyeli çok yüksek, aydın bir şehir. Ben büyümeye asla karşı değilim ancak bu büyüme dengeli ve planlı olmalı. Turizm, termal turizm, yüksek teknoloji, bilişim alanları, her yönde üretim gibi yönleri geliştirilmeli. Sanayisi, turizmi, sosyal hayatı, ekonomisi, nüfusu büyürken huzurlu ve güvenli bir şehir olmaya da devam etmeli. Şehrin dinamikleri, bu gelişimi birlikte yönlendirmeli ve kent halkının yaşam kalitesi ile aynı doğrultuda ilerlemeli diye düşünüyorum. Nüfus artışının, kent gelişimi için yararlı olduğu kanısında değilim.
Eskişehir’deki merkez dışındaki kırsal ilçeler ile ilgili görüşleriniz neler? Kırsalda kalkınma nasıl olmalı?
Kalkınma, kırsaldan başlar. Biz Tepebaşı Belediyesi olarak bu alanda da öncü işler yaptık. Kırsalda üreticilik yapan özellikle kadınların desteklenmesini önemsiyorum. Bizim üreticimiz, gerekli destekler sağlandığında en iyisini ortaya koyabilecek yeterliliğe sahiptir. Hayvancılık, tarım gibi alanlara yapılacak desteklerin karşılığı muhakkak üretim olacaktır. Eskişehir’de ilk defa uygulanan Tarımsal Üretimde Tahmin ve Erken Uyarı Sistemleri, üreticilerin emeklerinin değerini muhafaza eden Sakintepe Soğuk Hava Deposu ve Cumhuriyet Mahallesi Soğuk Hava Deposu, Kadın Üretici Ürün Satış Noktası, üreticiler için çilek fidesi desteği, süt toplama merkezleri, sıvı gübre desteği, kırsal kalkınma amacıyla yaptığımız çalışmalardan sadece bazıları.
Kırsal mahallelerimiz, eski ismiyle köylerimiz bizim ayrılmaz bir parçamız. Tepebaşı’nda hizmet, her noktaya eşitçe dağılıyor. Kaliteli belediyecilik, sadece merkeze değil, her noktaya ulaşmalı. Kırsal mahallelerde yaşayan vatandaşlarımızın hizmet alma hakları, bizim için en az kent merkezinde yaşayanlarınki kadar kutsal. Bu anlayış ile çalışıyoruz.
Ekiplerimiz ile birlikte, köylerimiz mahalle statüsü kazandığı günden bu yana fedakarca bir çalışma gerçekleştiriyoruz. Kırsalda yaşayan vatandaşlarımız da belediyemizin hizmetlerinden herhangi bir aksaklık yaşamadan faydalanıyor. Birlik ve beraberliğimiz sayesinde, kenti ve kırsalı ile daha güzel günlere hep birlikte yürüyeceğiz.
CHP’de Genel Başkan değişikliği yaşandı. Özgür Özel ile CHP’nin geleceğini nasıl görüyorsunuz?
Kemal Kılıçdaroğlu 13 yıllık Genel Başkanlık dönemiyle hepimizin kalbinde güzel duygular bıraktı. Mütevazı yaşamı, örnek ailesi, sakinliği, dürüst, sağduyulu vakur duruşuyla bir siyasetçinin nasıl olması gerektiğini gösterdi. Çok zor bir dönemde Atatürk'ün emanetini taşıdı. Saldırıya uğradı, ölüm tehlikesi atlattı, adalet için Ankara'dan İstanbul'a yürüdü, devlet gücü kullanan iktidarın her türlü oyunuyla mücadele etmek zorunda kaldı. Yine de yılmadı ve 100 yıllık CHP sancağını hep yukarıda tutmaya çalıştı. Kendisine, bu ülkenin siyasetine ve demokrasisine yaptığı olumlu katkılardan dolayı teşekkür etmek boynumuzun borcu.
Genel Başkanımız Özgür Özel kurultay öncesinde ve sırasında takındığı olgun tavrı alkışlıyorum ve kurultay zaferini kutluyorum. Kemal Kılıçdaroğlu'na karşı saygılı davranması, eleştirilerini sakin bir şekilde, dile getirmesi çok önemliydi. Başkan Özel'in ilk görevi, siyasete küsen muhalif seçmenlere yeni bir umut aşılamak olmalı. Bunun için geçmişte yaptığı gibi hep sahada örgütle, vatandaşlarla iç içe olmalı.
Genel Başkanımız Özgür Özel, Eskişehir’i de yakından tanıyor, biliyor. Babasından gelen bir Eskişehirspor sevgisi var. Babasının ilk görev yeri Eskişehir’miş. Özgür Bey bizim etkinliklerimize de birçok kez katılmıştır. Belediye çalışmalarımızı yakından takip eder.
Kendisinin başarılı olacağına inanıyorum, partimiz ve ülkemiz için hayırlı bir dönem olmasını temenni ediyorum. Değişimin öncelikle toplum tarafından olumlu karşılanması partimize olan güven duygusunu artırmıştır.
Eskişehir’de İYİ Parti’nin belediye başkan adayları çıkarması, CHP adaylarını nasıl etkiler? Seçim ittifakları ile ilgili düşünceleriniz neler?
Bu konuda yerel ve genel seçimleri birbirinden ayırmak gerekiyor. Yerel seçimlerde vatandaşlar, en iyi hizmeti kimden alacağına inanırsa o adaya oy verir. Bu aday herhangi bir partiden olabilir hatta bağımsız da olabilir. Eskişehirliler de bu yönde hareket ederek belediye başkanlarını hizmet esasına göre seçiyor. Her parti seçime katılabilir, aday çıkarabilir. Ama vatandaşlar parti gözetmeksizin seçimini yapar. İYİ Parti’den karşımıza rakip çıkabilir ama İYİ Parti’nin tabanı zaten bizim iç içe, dirsek dirseğe olduğumuz dostlarımız. Eskişehir’de bir olumsuzluk yaşayacağımızı düşünmüyorum. Ben, halkın ittifakını önemsiyor ve daha güçlü olacağına inanıyorum.
Başkanım Haberes okurlarına son bir mesajınız var mı?
Güzel kentimizde, insanlarımızın tamamının sağlıklı yarınlara ulaşabilmesi için durmadan çalışıyoruz. Çocuklarımızdan kadınlarımıza, deneyimli büyüklerimizden engelli bireylerimize kadar herkesi kapsayan kaliteli hizmetlerimizin eşitçe dağılması için çaba gösteriyoruz. Bu anlayış ile hayata geçirdiğimiz çalışma ve projelerimiz de ülkemizde örnek gösteriliyor, takdir topluyor.
‘Tepebaşı’ ismi hayata geçirdiği örnek ve ilk niteliğindeki projeleri, dünyayı yakalayan vizyonu, toplumun tüm kesimlerini kapsayan eşitlikçi projeleri ile anılıyor. Sağlık, eğitim, spor, sosyal projelerin yanı sıra temel belediye hizmetlerimiz ile örnek bir belediye olarak Eskişehirlilerin göğsünü kabartmaya ve sizlere hizmetin en iyisini sunmaya devam edeceğiz.
Dünya genelinde büyük prestije sahip ödüllere layık görülmenin onurunu yaşarken, bu başarıyı Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün devrimlerini ve ilkelerini örnek alarak hedeflerimize ulaşmayı ve hemşerilerimizin desteğine borçluyuz.
Cumhuriyetimizin 100. yılında, Eskişehir’imize yakışacak, çok özel, kolektif bir eser kazandırmaktan onur duyuyoruz. Aydınlık geleceğimiz için Cumhuriyetimizin 2. yüzyılında da çalışmalarımız devam edecek. Halka hizmet etmenin, ibadet kadar değerli olduğunu biliyoruz.
Daha yaşanılabilir bir kent hayaliyle çalışmaya da sizlerin katkıları ile devam edeceğiz. Bu duygu ve düşünceler ile tüm hemşerilerime mutlu, aydınlık ve sağlıklı günler diliyorum.