Türk Sanat Müziği (TSM) Koro Şefi ve sevilen sanatçı Nilgün Güler, Haberes’e özel açıklamalarda bulundu.

Yazarımız Cem Aksu ile keyifli sohbet eden Güler; “Yılmaz Büyükerşen Eskişehir’de harika şeyler yapmış” dedi.

 

Merhabalar. Haberes  okuyucuları için bize kendinizden bahseder misiniz? Nerede doğdunuz? Nasıl bir çocukluk geçirdiniz?

Hoş buldum. İstanbul’da doğdum. Anne tarafım göçmen, baba tarafım Samsunlu. Çok güzel bir çocukluk geçirdim. Kalabalık bir ailede sevgi dolu, mutlu bir çocukluk… Şimdiki çocuklarla kıyaslayınca gerçekten şanslı sayılırım. Bahçede oynayabiliyorduk, bayramları tadında yaşamış bir çocuktuk, büyüklerimize saygılı büyüdük.

Müzik ile ilginiz nasıl başladı? Sizi keşfeden ya da yönlendiren oldu mu?

Rahmetli babam Türk Sanat Müziğini çok severdi ve sürekli evde arabada Türk müziği dinlenirdi. Annem de çok severdi ayrıca sesi de güzeldir. Böylece benim kulağım Türk müziği eserleriyle doluydu. Ancak bir enstrüman çalma isteğim benim müzik hayatımın başlangıcı olmuştur. Rahmetli Necdet Gerginok hocamdan ut dersleri almaya başladım. Hocam beni öyle güzel yönlendirdi ki, “nota öğrenmen lazım” dedi ve o zaman Kadıköy’de Milli Eğitime bağlı Boğaziçi Musiki Vakfı Konservatuarına girmemi önerdi. İyice işin içine girmeye başlamış ve çok büyük bir haz duymaya başlamıştım. Klasik eserler beni öyle etkiliyordu ki, sürekli yeni şeyler öğrenmek istiyordum. Bu arada hocam kendisinin de çalışma yaptığı cemiyete beni çağırdı ve oraya da devam etmemi istedi. Orada da çok değerli hocalarla çalıştım ve Üsküdar Musiki Cemiyeti’ne girmek istedim. Benim için çok özel çok önemli bir okuldu. Sınavı kazandım ve eğitimimi tamamlayıp icra sanatçısı oldum. Gerçekten çok büyük bir okul, çok değerli hocalarla çalışmış olduk. Kendimi yetiştirmek için özel olarak şan dersi ve diksiyon eğitimi aldım. Ut çalıyordum, cemiyette saz çalışmalarına da katılıyordum ancak keman çalmak da çok istediğim için dersler almaya başladım. Enstrüman çalmak ayrı bir aşkmış onu anladım. Saz çalışmalarına bu sefer kemanımla katılıyordum. İcrada çalışmalarımız devam ederken Bahçelievler’de Öğretmenevi korosundan şeflik teklifi aldım ve 2010 senesinde şefliğim başlamış oldu. Daha sonra Rumelili olduğum için Bakırköy’de bir Rumeli derneğinden de teklif geldi ve ikinci koromun çalışmaları da başlamış oldu. Şu anda iki korom da devam ediyor. Çok güzel konserler veriyoruz. Türk Müziğini yaşatmaya, sevdirmeye çalışıyorum.

Amatör Koroların Türk Müziğine katkısı ve etkisi ne şekildedir sizce?

Müziğimizi yaşatmak, sevdirmek adına çok faydası olduğunu düşünüyorum. Özellikle genç nesillere aktarmak onlara sevdirmek için de çok faydası olduğunu düşünüyorum. Müziğe ve korolara ilgi çok arttı. Geçirdiğimiz kötü süreçten sonra insanlar güzel şeylerle meşgul olmak istiyorlar. Bunun en güzeli de müziktir. Koristleri konserde dinlemek için aileleri yakın arkadaşları geliyor ve dolayısıyla geniş kitlelere hitap etmiş oluyoruz. “Müzik ruhun gıdasıdır” demiş Socrates. Gerçekten bunu bütün katılımcılar hissediyor, çalışmalar sırasında herkes çok mutlu oluyor, çok güzel dostluklar kuruluyor, paylaşımlar oluyor, amatör koroların sosyalleşmek adına da çok faydası olduğunu düşünüyorum.

Ülkemizde Türk Müziğinin geldiği noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz? Sizce hak ettiği seviyede mi? Geliştirmek için neler yapılabilir?

Ben klasikçi olduğum için bu konuda biraz üzülüyorum. Çünkü insanlar klasik eserlerden sıkılıyorlar, çok ağır diyorlar.  Halbuki asıl güzellik onlarda. Kültürümüzü yaşatmak adına, klasik eserleri yaşatmak adına konserlerde mutlaka yer vermeye çalışıyorum. Maalesef insanlar eğlenmek istiyor, müziği bunun için sevenler çoğunlukta. Kişi kaliteli bir müzik zevkine sahipse işin içine girince eski şarkılardan çok keyif alıyor, onlardaki lezzeti anlayabiliyorlar. Geliştirmek için kesinlikle kaliteden ödün vermemeli, genç katılımcılara ulaşmaya çalışmalı diye düşünüyorum.

Genç kuşağın Türk Müziğine ilgisi nasıl?

Bence çok kötü değil ilgi çok arttı. Beni rahatsız eden işi bilmeyen, şarkı biliyorum diye önüne gelen şefliğe soyunuyor. Sadece eğlenmek amaçlı kurulan korolar var. Buda sanat müziğimize zarar verecek diye düşünüyorum çünkü biz doğru icrayı öğretmeye çabalıyoruz, daha fazla birşey söylemek istemiyorum neticede bilinçli kişiler doğruyu buluyor.

Siz aynı zamanda da bir koro şefisiniz. Koronuza kabul etiğiniz kişilerde ne tür kriterler arıyorsunuz?

Müziği sevmesi yeterli benim için. Bazı kişiler “benim sesim çok güzel değil, katılabilir miyim beni kabul eder misiniz?” diye soruyor. Ben de onlara “müziği seviyor musunuz?” Dediğim zaman “çok…” diyorlar. İşin içine girince de disipline oluyorlar, çünkü biz biraz disiplinli bir koroyuz. Saygı ve sevgi çerçevesinde yürütülen her şeyin sonucu güzel olur diye düşünüyorum. Kaliteli konserler verince de hepsi çok mutlu oluyor.

Repertuvar seçerken nelere dikkat edersiniz?

Mutlaka başlarda 4 veya 5 eser klasik seçiyorum. Daha sonra biraz daha halkın hoşlanacağı tarzda eserler koymaya çalışıyorum. Rumelili olduğum için Atamızın sevdiği şarkılar konserini özel günlerde verdik ve çok sevildi. Zaten çoğu Rumeli türküleri onları geçerken Atamızı yad etmiş olmak bizleri ayrıca çok duygulandırıyor ve mutlu ediyor. İnanın bazen gözlerim doluyor. Atamı bizi dinliyor yanımızda gibi hissediyorum.

Geriye dönüp baktığınızda müzik adına hayal ettiğiniz yerde misiniz?

Hayal ettiğim yerdeyim. İnsanlara bir şeyler öğretmek, güzel duygularla onları bir arada tutmak, sevilmek sayılmak çok güzel duygular, tarifi yok.

Gelecek yıllarda kişisel ya da koro olarak yapmak istediğiniz projeler var mı? Neler düşünüyorsunuz?

Hayallerim var tabi ki… Balkanlarda konser vermek… Bodrum kalesinde konser vermek öncelikli ve Türkiye’min güzel şehirlerinde de konser vermek isterim. Senede bir kere sırf klasik eserlerden oluşan konser de vermek isterim.

Eskişehir’e hiç geldiniz mi? Neler söylemek istersiniz şehrimizle ilgili?

Eskişehir’e iki kere geldim ve hayran kaldım. İlk fırsatta tekrar gelmek isterim. İnşallah nasip olur. Çok şanslısınız Türkiye’min her yeri çok güzel ama Eskişehir bir başka güzel. Büyükşehir Belediye Başkanı Sn. Yılmaz Büyükerşen’i yürekten kutluyorum. Şehri güzelleştirmek için harika şeyler yapmış, çok başarılı. Gelip de hayran olmayan yoktur herhalde. Size çok teşekkür ediyorum bana yer verdiğiniz için.