NİHAVENT
Saygı bir kimsenin düşüncelerine, sözlerine ve davranışlarına, toplum içindeki varlığına ve inanılırlığına karşı duyulan olumlu bir histir.
Neden bu şekilde bir başlıkla yazıma başladığımı sanırım herkes tahmin etmiştir.
Hepimiz bir toplumun içinde ve sosyal hayatın birer parçası olarak yaşıyoruz. Bu yaşam şeklinin en önemli kavramından biridir saygı. Karşılıklı bir kültürdür, aile içi yaşamdan, toplum içinde yaşamaya ve hatta bir milletin birlikte yaşamasına kadar çok önemli ölçüde belirleyici bir kavramdır. Madem öyle, peki ne kadar dikkatliyiz ve ne kadar saygılıyız?
Mümkün olduğu kadar kendimiz için her adıma dikkat ederken başkalarının haklarını çiğnediğimizin farkında mıyız? Atalarımızın dediği gibi, ‘’Sana yapılmasını istemediğin bir şeyi başkasına yapma’’. Yani demiş ki, empati yap. ‘’Bin kere düşün bir kere söyle’’. Yani bin kere düşün ki otokontrolünü kaybetme, yani ağzından çıkana dikkat et. Şimdi herkes bunları okurken evet aynen öyle diyordur. Peki kaç kişi empati duygusunu geliştirmiştir?
İnsan hayatının en önemli şeyi sağlığı olsa gerek. Bunu özellikle bu salgın döneminde çok iyi anladığımızı düşünüyorum. Peki kendi sağlığımız ve toplum sağlığı açısından dikkatli miyiz? Karşımızdaki insanın yaşama hakkına saygı duyuyor muyuz? Sosyal mesafeden tutun hijyen kurallarına kadar kaç kişi hassasiyetle dikkat ediyor?
Araç kullanırken yayaya saygıyı hatırlatmak istiyorum. Yaya geçidinde bekleyen insanlara yol vermek için her yaya geçidinin başında bir trafik polisi mi olmalı? Ya da tek şeritli yolda nizami park yerine sıralı park eden araçların hemen yanına ikinci bir sıra ile park etmek ve trafiği aksatmak kimin hakkıdır?
Yerlere çöp atmak nasıl bir saygısızlıktır? Doğaya, çevreye ve orada bütün gün elinde süpürgesiyle güneşin altında çalışan temizlik görevlisine saygısızlık değil midir?
Ya kaldırım kenarlarında, engelli rampalarının önünü kapatacak şekilde araç park etmek, ya da rahat geçişi engelleyecek şekilde malzeme koymak dikkatsizlik ve saygısızlık değil mi? Alışveriş merkezlerinde engelli park yerlerini işgal etmekten bahsetmiyorum bile.
Başkasına ve çevreye saygı duymak önce kişinin kendisine olan saygısından gelir. Kendisine saygı duymayan bir insanın bir başkasına saygı duyması mümkün değildir, bu ancak bir ürkme, çekinme veya korkmadır. Çünkü herkes kendi donanımına göre düşünür. Kendini kontrol edememiş birtakım yanlışlarını görememiş ya da gördüğü bildiği halde bu yanlışları düzeltmemiş, düzeltmeye çalışmamış bir kişi, başka bir kişiyi de aynı bu çerçevede yargılayacaktır.
Saygılarımla,