Türkiye’de Spor Kulüplerinin hem dernek hem de şirket statüsünde bulunmaları ve ortak bir mevzuatın bulunmaması sebebiyle, şeffaflık ve yönetim mekanizması, finansal sıkıntıları ve mali denetimi gibi yapısal sorunlara ilişkin bütüncül mevzuat ihtiyacı duyulmuştur.
Spor kulüplerinin bütçe ve harcama esasları, yetki ve sorumlulukları ile denetimlerini düzenleyen 7405 sayılı Spor Kulüpleri Ve Spor Federasyonları Kanunu 26.04.2022 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Yasanın önde gelen maddelerinden bahsetmek gerekirse; Yeni yasa çerçevesinde, spor kulüpleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında kurulduktan sonra, Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından tescil edilmeleriyle “spor anonim şirketi” vasfını kazanacaktır. Dernek statüsündeki kuruluşlar ise spor kulübü olarak faaliyetlerine devam edecek, 1 yıl içinde başvuru yaparak Spor Kulübü adını alacaktır.
Spor federasyonları, belirli liglerde yer alabilmek için spor anonim şirketi statüsünde olma yükümlülüğü ve bu şirketler için ödenmiş sermayesi bir milyon Türk lirasından az olmamak üzere asgari sermaye zorunluluğu getirebilecektir.
Spor kulüplerine, birleşerek federasyon ve konfederasyon şeklinde üst kuruluş kurma hakkı verilmiştir. Getirilen düzenleme ile spor federasyonlarının her türlü harcama denetimi Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından yapılacaktır.
Menajerlik sistemi de yeniden düzenlenmiştir. Futbolcular ve spor kulüpleri ile spor anonim şirketleri, profesyonel futbolcu sözleşmesi veya transfer müzakerelerini yürütmek için futbol menajerlerinin hizmetlerinden yararlanabileceği, menajerlik sözleşmesinin noterde düzenleme şeklinde yapılmasının zorunlu olduğu belirtilmiştir. Menajerlik sözleşmesi en fazla 2 yıl için yapılabilecektir. Transferlerde spor kulüpleri ve spor anonim şirketleri tarafından menajere ödenecek ücret tutarı ve ödeme koşullarının, spor kulüpleri ve spor anonim şirketleri ile futbolcu arasında imzalanacak sözleşmede yer alacaktır. Menajere verilecek ücret, en fazla, sözleşme süresince futbolcuya ödenecek brüt gelirin iki milyon liradan az olması durumunda bu ücretin yüzde 10'una kadar, iki milyon liradan fazla olması halinde ise yüzde beşine kadar olabilecektir.
Yöneticiler kulüpte görev yaptıkları dönemde oluşan borçlardan sorumlu tutulacak olup önceki dönemlerdeki yönetimlerden kalan borçlar için tüm kulüplere bir ödeme takvimi hazırlanacaktır. Ayrıca bu maddelere aykırılığa ilişkin kulüp yöneticilerinin şahsi mal varlığı sorumluluğu ve yasaya aykırılık haline ilişkin bir-üç yıl arası hapis cezası verilmesi ise yasada ayrıca düzenlenmiştir
Spor kulüpleri açısından en büyük sorunların başında mali konular gelmektedir. Yasada borçlanmayı engelleyen pek çok düzenlemeye yer verilmiştir. Buna göre spor kulüpleri ve spor anonim şirketleri bir önceki yılın brüt gelirlerinin en fazla yüzde onuna kadar borçlanabilecektir. Bu oranın üzerindeki borçlanmalar için genel kuruldan onay alınması gerekmektedir. Ancak bu halde dahi ek bütçe ile yapılacak olan borçlanma önceki yıl brüt gelirlerinin yüzde ellisinden fazla olamayacaktır.
Temlik ve devre ilişkin olarak da sınırlamalar getirilmiştir. Genel kurul kararı gerekmeksizin bir önceki hesap döneminin brüt gelirinin en fazla yüzde yirmi beşini temlik edebilecektir. Mevcut yönetim kurulu olağan görev süresini ile sınırlı olarak bu işlemleri yapabilecektir. Bu şekilde gelir ve alacaklarının temlikine ilişkin süre ve miktar yönünden üst sınır getirilmiştir.
Spor kulüplerin Vergi Usul Kanunu’na göre belirli bir miktar üzerindeki ödeme ve tahsilâtlarını banka ve finans kuruluşları aracılığıyla yapmaları zorunlu tutulmaktadır.
Spor kulüpleri ve spor anonim şirketleri; yönetim kurulu üyelerine, üyelerin eşleri ve üçüncü dereceye kadar hısımlarına, çalışanlarına, yüzde beş ve üzeri pay sahiplerine ve yönetim kurulu üyelerinin yüzde beş ve daha fazla pay sahibi olduğu şirketlere hak ve alacaklarını devredememektedir.
Yeni yasa ile yöneticilerin hem hukuki hem cezai olarak sorumlulukları artmış durumdadır. Hukuki boyutta, yöneticiler mevzuat, tüzük ve esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerine kasıt veya ihmalle ihlal ederlerse kulüp, şirket, pay sahipleri ve alacaklılara karşı verdikleri zararlardan müteselsilen sorumlu olacaklardır.
Spor federasyonlarının başkan ve yönetim kurulu üyeleri de mevzuattan kaynaklanan yükümlülüklerini kasıt veya ihmalle ihlal ettikleri takdirde oluşabilecek zararlardan müteselsilen sorumlu tutulmuş, sorumluluklarında kasıt veya ihmal aranmamıştır.
Spor kulüplerinin altyapı ve sporun gelişmesine katkı verme konusunda Büyükşehirler dâhil, belediyeler kulüplerin profesyonel spor dallarına kaynak aktaramayacaktır. Spor federasyonlarının malları "devlet mülkü" hükmünde kabul edilmiş ve mallarının haczedilmesinin yolu kapatılmıştır.
Spor Kulüpleri ve Spor Federasyonları Kanunu’nun Ek 15. maddesi uyarınca, Bakanlık tarafından; yaz ve kış olimpiyat ve paralimpik oyunları ile deaflimpik oyunlarına hazırlanmak amacıyla yetiştirilecek olimpik, paralimpik ve deaflimpik sporculara yapılacak ödemelerde damga vergisi haricinde herhangi bir vergi ve kesinti olmaksızın ödeneceği ve bu ödemelerin haczedilemeyeceği belirtilmiştir.
Kamu yararına çalışan spor kulüpleri, Hazine ve Maliye Bakanlığının ve ilgili spor federasyonunun görüşü alınarak, bakanın teklifi ve cumhurbaşkanı kararıyla belirlenecek. Bu kulüpler, kamu yararına çalışan derneklere sağlanan haklardan yararlanacaktır.
Federasyonların yönetim kurulu üye sayısı "11 asıl 11 yedek" olarak belirlenirken, en az iki üyesinin de "milli sporcu" olması zorunlu olacaktır. Federasyon başkanlarının görev süresi, "üst üste veya aralıklı olarak en fazla üç dönem"le sınırlı olacaktır. Kulüp yönetimlerinde olduğu gibi, federasyon başkan ve yönetim kurulu üyeleri de kusurlarından doğan zararlardan sorumlu olacaktır. Gerçek veya tüzel kişilerin aynı ligde yer alan birden fazla spor kulübünde veya spor AŞ'de doğrudan veya dolaylı olarak hâkimiyeti bulunamayacaktır.
Türk futbolundaki yapısal sorunları çözmeyi amaçlayan yasa bu haliyle, kontrollü harcama ile ekonomik şeffaflık öngörmesine karşın, bazı hükümleriyle uluslararası statülere uygunluk, uygulanabilirlik, yatırımcı girişi, gelir yaratacak yatırımlar ve gençlerin sisteme entegresi bakımından soru işaretleri uyandırmaktadır.
Avrupa ve dünyadaki spor yapılanması ve dijital alanda gerçekleştirilen atılımlar da göz önüne alındığında, Türkiye’deki yapısal sorunların çözümü, hem sporunun gelirini artırabilecek kapsayıcı bir çözümler sunan, hem sporun gençlik kitleleri içerisinde yaygınlaşmasına ve kalifiye profesyoneller yetiştirilmesine hizmet edecek bir bakış açısını gerektirmektedir.