Ahmet Refik Altınay ülkemizin en önemli tarihçisi ve yazarıdır. Türkiye’de popüler tarihinde başarılı kalemlerindendir. Darülfünun tarih müderrisidir. Tarihi sevdiren adam sıfatıyla anılır. 1881 yılında İstanbul’da dünyaya geldi.

Babası Sultan Abdülaziz Han’ın vekilharcı Ürgüplü Ahmet Ağa’nın oğludur. 1933 yılına kadar Darülfünun’da Tarih dersleri verdi ve Profesörlüğe kadar yükseldi. 100’e yakın kitabı, 1000’e yakın makale, resmî belge ve diğer tarihsel kaynakları hassasiyetle yorumlayan önemli bir değerdir.

Çok yakın dostu Osman Nihat Akın ile sık sık bir araya gelip tarih, edebiyat ve musiki sohbetleri yaparlar. Her yıl baharın gelişi ile aileleriyle birlikte adaya taşınırlar. Kahve keyiflerini tavla oynayarak sürdürürlerken derin sanat ve musiki sohbetlerini de asla bırakmazlar.

Kader bu iki can dostu 1937 yılı Ekim ayında Ahmet Refik Bey’in ani ölümüyle ayırır. 56 yaşında zatürreden ölen Ahmet Refik Bey’in mezarı Büyükada Tepeköy mezarlığındadır.

Zaman geçer ve bahar yeniden gelir. Osman Nihat Bey her yıl olduğu gibi adaya taşınır. Dil burnunda gezerken bir denize bakar bir İstanbul’a. Can dostu olmadan bu güzelliğin tadını hiç alamaz. Eski sohbetlerini ve birlikte geçirdikleri keyifli zamanların özlemiyle bu şarkı vücut bulur.

‘’Yine bu yıl ada sensiz içime hiç sinmedi

Dil’de yalnız dolaştım gözyaşlarım dinmedi

Ben de şaştım nasıl oldu yüreğime inmedi

Dil’de yalnız dolaştım gözyaşlarım dinmedi’’