Eskişehir İl Milli Eğitim Müdürlüğü, norm fazlası 2400 öğretmenden sadece 24’ünü ilçelere göndererek; gerçekten çok büyük başarıya(!) imza attı. Bu takdir edilecek(!) performanslarıyla Eskişehir İl Milli Eğitim’i Türkiye’de alay konusu yaptılar.

Norm Fazlası öğretmenlerin yüzde 99’u korunurken, sadece yüzde 1’i günah keçisi yapıldı. Kırsal ilçelerde de ilçe içinde 44 öğretmen re’sen atanmak zorunda kaldı. Eskişehir İl Milli Eğitim’inde özellikle Muammer Demirkan’ın Atamanın başına getirildiği günden bugüne atamalarda yaşanan usulsüzlükler, adaletsizlikler ve torpiller hat safhaya ulaştı. Müfettişlerin emekler vererek; hazırladıkları raporlar adamına, tarikatına ve sendikasına göre uygulanıyor. Adamı olanlar müfettiş raporlarına rağmen cezasız kalırken, bunu bulamayanlar cezalandırılıyor. İlahiyatçı Milli Eğitim Müdürü Sinan Aydın ve İlahiyatçı İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Muammer Demirkan döneminde yapılan atamalarda aleni şekilde ‘kul hakları’ yeniliyor. Aldıkları eğitimlerden dolayı en çok kul hakkından korkması gereken iki yönetici döneminde yaşanıyor tüm bu rezillik. Eskişehir İl Milli Eğitim’in paçalarından tam anlamıyla liyakatsizlik akıyor.

KARAKUŞİ KADISI

Eskişehir eğitiminde yaşadığımız bu kara dönem merhum Süleyman Demirel’in anlattığı ‘Karakuşi Kadısı’ fıkrasını aklıma getirdi. Osmanlı döneminde, yolsuzlukları ile ünlü Karakuşi adında bir kadı varmış. Bir gün Karakuşi Kadı, bir fırının önünden geçerken, burnuna güzel bir koku gelmiş. Vitrinde güveç içinde nar gibi kızarmış, sahibini bekleyen nefis bir ördek duruyor. Karakuşi Kadı, fırıncıya ‘Ben bunu aldım’ demiş. Kadıya itiraz edilir mi? Fırıncı hemen ördeği paket yapıp vermiş. Az sonra ördeğin sahibi gelmiş: ‘Hani bizim ördek?’ diye sormuş. Fırıncı boynunu büküp ‘Uçtu’ deyince, iş kavgaya dönüşmüş. Kavga sırasında fırıncı, araya giren bir gayrimüslim müşterinin gözünü çıkarmış; korkusundan kaçmaya başlamış. Gayrimüslim vatandaş da peşinde koşuyor. Duvardan atlarken, öteki taraftaki hamile bir kadının üstüne düşmez mi! Kadın oracıkta düşük yapmış; kocası da fırıncının peşine düşmüş. Fırıncının çarpıp devirdiği Yahudi bir vatandaş da kızıp peşlerine takılmış... Sonunda duruma müdahale eden zaptiyeler, hepsini yakalayarak Karakuşi Kadı’nın karşısına çıkarmışlar. Ördeğin sahibi, ‘Bu adam ördeğimi hiç etti’ diye şikâyet etmiş. Kadı, fırıncıya sormuş: ‘Ne yaptın bu adamın ördeğini?’ Fırıncı ‘Uçtu’ demiş. Kadı, kara kaplı defterini açmış: Ördeğin karşısında ‘Tayyar’ yazılı. “Tayyar ‘Uçar’ anlamına gelir. O halde ördeğin uçması suç değil” diyerek fırıncının beraatına karar vermiş. Gözü çıkan gayrimüslim vatandaşın şikâyetine de kara kaplı defterden bir madde bulmuş: ‘Her kim, gayrimüslimin iki gözünü çıkara, o Müslüman’ın tek gözü çıkarıla...’ Karakuşi Kadı, ‘Şimdi’ demiş, ‘Fırıncı senin öbür gözünü de çıkaracak, biz de onun tek gözünü çıkaracağız.’ Tabii gayrimüslim şikâyetinden hemen vazgeçmiş. Çocuğunu kaybeden kadının kocasına da, Karakuşi Kadı, ‘Karını vereceksin, bu adam yerine yeni çocuk koyacak’ diye hüküm kesmiş. Böyle olunca adam da, şikâyetini anında geri almış. Kadı Yahudi’ye sormuş: ‘Senin şikâyetin ne?' Yahudi ellerini açmış, ‘Ne diyeyim kadı efendi’ demiş. ‘Adaletinle bin yaşa sen, e mi!’ Merhum Süleyman Demirel fıkrayı anlattıktan sonra kendisini dinleyen topluluğa dönerek; “Ananı öpen, kadı ise, kime şikâyet edeceksin? Bugün ülkedeki durum bu! Anladınız mı?” demişti. Bugün Eskişehir eğitimindeki durumda bu! Ananı öpen, kadı ise, kime şikâyet edeceksin?

/////////////

Eskişehir İl Milli Eğitim Müdürü Sinan Aydın: Arkadaşlar konuyu aranızda meşveret edip cem ettikten sonra evradını cami ağyarını mani bir şekilde kıymetlendirip muhtasar bir şekilde bana aktarın.

Eskişehir İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Muammer Demirkan: Müdür İmam-hatip mezunu olduğumu biliyor. Dediklerini anlıyormuş gibi kafa sallayayım da ‘niye bilmiyorsun’ diye bana fırça atmasın.

Eskişehir İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Emine Tuç: Muammer hocam hiç boşa kafa sallayıp numara yapma. Senin de anlamadığını biliyorum.

Eskişehir İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Ceylan Yavuz: Barış Hocam müdürün dediklerinden bir şey anladıysam Arap olayım. Masanın altından çaktırmadan şu Osmanlıca sözlüğünü verir misin?

Eskişehir İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Barış Hancı: Ceylan Hocam, Google’dan bak. Sözlükten bulasıya kadar toplantı biter.