Merhabalar sevgili okuyucularım, bugün güftesi Ahmet Rasim Beye bestesi Kemani Tatyos Efendiye ait Rast makamında bestelenmiş bir eserin hikâyesini paylaşacağım sizlerle.
Benim de çok sevdiğim ve zaman zaman dost meclislerinde icra etmeye çalıştığım dinledikçe de daha çok sevdiğim harika bir eserdir.
Bu beste iki değerli dostun büyük bir eserde buluşmasının en güzel örneklerindendir. Ahmet Rasim Bey ve Kemani Tatyos Efendi dostlukları çok uzun yıllara dayanan iki üstattır. Evleri de birbirlerine çok yakındır. Hemen her gün birlikte zaman geçirip edebiyat ve müzik üzerine derin sohbetler yaparlar ve sohbetlerinden de o dönemin genç edebiyat ve müzisyenleri yararlanırlardı.
O dönemde Ahmet Rasim evlidir ancak biraz da çapkındır. Bu çapkınlığı yüzünden defalarca eşi işe tartışmış boşanma aşamasına gelmişlerdir. Her defasında da yakın dostu Tatyos Efendi araya girmiş ve eşi ile tekrar barışmalarını sağlamıştır.
Yine birgün eşi ile tartışmış ve evi terk etmiştir Ahmet Rasim. Sinirli bir şekilde yakın dostunu arar ama bir türlü bulamaz. Akşamın karanlığı çöktükçe bu ayrılık acısı iyice bastırır ve oturur çilingir sofrasına. Demlendikçe akar mısralar gönlünden kâğıda ve bu şiir ortaya çıkar.
Bir gönlüme bir hâl-i perişanıma baktım
Zalim seni yâd eyleye, ah eyleye çaktım
Sen yoksun, o yok ben yalnız çıldıracaktım
Zalim seni yâd eyleye, ah eyleye çaktım
Şair bu ilk iki mısrada eşine “Zalim” diyerek hitap eder ve “Çaktım” kelimesi de kadehleri içtim anlamında kullanmıştır. Üçüncü mısra da ise, “Sen yoksun” derken eşine “O yok” derken de yakın dostu Tatyos Efendiye seslenir.
Daha sonra bir araya geldiklerinde Ahmet Rasim Bey kendisine ulaşamadığı için sitemini ve kırgınlığını anlattığı yakın dostu Tatyos Efendiye bu şiiri verir. Ve o eşsiz lezzetteki Rast beste ortaya çıkar.