Korunmaya Muhtaç Erkek Çocukları Destekleme ve Geliştirme Derneği Başkanı Ferhan Yalaman Haberes Dergisi Temmuz 2022 sayısının konuğu oldu.
Haberes Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Ayhan Aydıner, yaptıkları çalışmalarla ilgili bilgi veren Yalaman; “Çocuklar gülsün diye yaşayalım. Çünkü insanın anavatanı çocukluğudur. Çocuklar gülerek oynayarak büyürse sonunda tüm ülke insanlık güler. Çocukların gülmesine hizmet veren herkese selam olsun!” dedi.
Ferhan Hanım biraz kendinizden bahseder misiniz? Eskişehir Cemiyet Hayatının önemli ismi Ferhan Yalaman’ın bilinen ve bilinmeyenlerini anlatır mısınız?
Eskişehirliyim ve burada yaşamaktan çok mutluyum. Eşim Emin Yalaman 18 yıl önce aramızdan ayrıldı. Amerika’da yaşayan iki oğlum var. Korunmaya Muhtaç Erkek Çocukları Destekleme ve Geliştirme Derneği Başkanıyım. 25 yıldır bu dernekteyim. Ülkemizin aydınlığı geleceği olan çocuklarımıza maddi ve manevi destek olmaya çalışıyoruz. Yeni Kolej Derneği Başkanıyım. Yılmaz Büyükerşen ve Seyhan Büyükerşen’in de öğretmenimiz olduğu okulumuzun adını yaşatmaya çalışıyoruz. Batıkent’te 1000 ağaç alarak, Yeni Kolej Parkı oluşturduk. Okul Yapma Projemizi devlet yetkilileriyle görüşüp, başlattık. En kısa zamanda sonuçlandırıp, bağış yapacağız. Bu konuda da sınıf arkadaşımız Avni Ongurlar destek oluyor. Uluslararası Kadınlar Destekleme Derneği Eskişehir Şube Başkanıyım. İzmir’de Ümran Baradan ve eski Devlet Bakanımız Işılay Saygın’ın kurduğu derneği şehrimizde ‘Kadınlar Birlikte Güçlüyüz’ sloganıyla ihtiyacı olan daha çok kırsal kesimdeki kadınlara yardımcı olmak istiyoruz. Odunpazarı Kent Konseyi Kadın Meclisi’ndeyim. Oradaki çalışmalara katılıyorum. Ben çocuklar ve kadınlar için faydalı olmaya çalışıyorum.
Korunmaya Muhtaç Erkek Çocuklarını Destekleme ve Geliştirme Derneği ne zaman kuruldu? Kurulmasında amaç neydi?
Korunmaya Muhtaç Erkek Çocuklarını Destekleme ve Geliştirme Derneği 5 Şubat 1992’de yani 30 yıl önce kuruldu. Amacımız onları maddi ve manevi destek olmak, vatana, millete, kendilerine faydalı bireyler olarak yetişmesine destek olmaktır. 3 Temmuz Pazar günü ayrılanların pilav günü vardı. Onları eşleri, çocuklarıyla iyi yerlerde görmek bizim için en büyük mutluluk.
Üye sayınız ne kadar? Herkes üye olabiliyor mu?
Üye sayımız 35. Birlikte güzel işler yapıyoruz. Arkadaşlarımız, dostlarımızda bizlere yardımcı oluyor. Üyelik başvurularını da değerlendiriyoruz.
Neden erkek çocukları? Onların yalnız bırakıldığını düşündüğünüz için mi?
Benim de iki oğlum var. Onları yetiştirirken edindiğim tecrübelerle daha iyi iletişim kurabiliyorum.
Başkanlığınız döneminde dernek olarak yaptığınız çalışmalar ve projelerle ilgili bilgi verir misiniz?
Çocukları yakından tanır, konuşur, yardımcı olmaya çalışırım. Her ay doğum günü yaparız. 25 yıldır her bayram sabahı gider onlarla olurum. Bayramlaşırım. Üniversite sınavına götürür, yanlarında bulunurum. Bahçeye 150 kişilik büyük bir çardak yaptırdık. Etkinliklerimizi orada yaparız. Yeni yıl, bayram gibi özel günlerde birlikte oluruz. Dışarıda yemeklere gideriz. Daha önce Eskişehirspor’da şimdi Galatasaray’da forma giyen komşum Aytaç Kara’nın desteğiyle bir tartar saha yaptırdık. Futbol, basketbol, voleybol oynayabiliyorlar. Maçlar yapıyorlar. Korana zamanında dışarı çıkamıyorlardı. Bu süreyi futbolla sporla faydalı şekilde vakit geçirdikleri bir alan oldu. Başka bir arkadaşımın desteğiyle bir spor salonu oluşturuyoruz. Birlikte şehir dışına gezilere gideriz. En son Bursa’ya denize ve hayvanat bahçesine gittik.
Valilik, belediyeler, üniversiteler gibi kurumlardan destek alıyor musunuz? Ortak projeler yapıyor musunuz?
Valilikten ve Odunpazarı Belediyesi’nden destek aldık. Üniversite öğrencileri de derslerimize, tiyatro çalışmalarına destek oluyor.
Hayata hazırladığınız erkek çocuklarını 18 yaşından sonra da takip ediyor musunuz? Onların başarılı olduğunu gördüğünüzde mutluluğunuzu nasıl tarif edersiniz?
Çocuklar 18 yaşını doldurunca ayrılıyor. Onlara ev, eşya konusunda yardımcı oluyoruz. Her zaman yanlarındayız. Üniversitede okuyan öğrencilerimize burs veriyoruz. Tıp Fakültesi’nde bir öğrencimiz var. Onunla gurur duyuyoruz. Ayrılan çocuklarla da görüşür, sohbet eder, diyaloğu sürdürürüm. Kaymakamlıkta, belediye de, devlet dairelerinde çalışan çocuklar var. Onları masa başında iyi yerlerde görünce çok mutlu oluyorum.
Ferhan Yalaman’ın hayatındaki kırılma anı neydi?
Çocukları üniversite sınavına götürmüştüm. Diğer anne babaları görünce ‘iyi ki ben burada onların yanındayım’ dedim. Çantalarını, mantolarını arabada bıraktılar. Sınav yeri Ihlamurkent’teki okullardı. Sınav bitiş saatinde orada olmak kaydıyla ayrıldım. Şehir merkezine geldiğimden telefonum çaldı. Çocuklardan biri ‘kimliğim arabada kalmış’ dedi. Zaman vardı. ‘Merak etme yetiştireceğim’ dedim. Çocuk beni okulun kapısında bekliyordu. ‘Telefonu nereden buldun’ dedim. ‘Birinden rica ettim’ diye yanıt verdi. Benim telefon numaramı ezbere biliyordu. Daha önce onunla telefonla hiç konuşmamıştık. O zaman anladım ki ben onların tutunacağı daldım. Sorumluluğum büyüktü. İşte bunun için onlara daha çok faydalı olmaya çalışıyorum. Benim kırılma anım budur.
Üyelerinize, destek olduğunuz çocuklara ve Eskişehirlilere son bir mesajınız var mı?
Üyelerimiz, dostlarımız bize çok destek oluyor. Yardımsever, duyarlı insanlarımız var. Sağ olsunlar, hep var olsunlar. Çocuklar gülsün diye yaşayalım. Çünkü insanın anavatanı çocukluğudur. Çocuklar gülerek oynayarak büyürse sonunda tüm ülke insanlık güler. Çocukların gülmesine hizmet veren herkese selam olsun!