Bestekar ve Söz Yazarı Günce Yorgancılar Haberes Dergisi’nin 53'ncü sayısına konuk oldu.

Yazarımızla Cem Aksu ile keyifli sohbet eden Yorgancılar; “İstanbul İzmir gibi bir yer değil. Orada beni üzen çok şey oldu ve müziğe küstüm. Uzun süre ara verdim. Sonra Foça’ya yerleşince tekrar başlayabildim. Gençlere de tavsiyem İstanbul’u bir şey sanmasınlar. Oradaki ‘pastadan bir dilim de sen al kimse demez.’ Eğer arada çıkar ilişkisi olmazsa” dedi.

 Bize kendinizden bahseder misiniz? Nerede doğdunuz nasıl bir ailede yetiştiniz?

1980 İzmir doğumluyum. Annem ev hanımı. Babam serbest meslekte çalışırdı. Artık emekli. İki kardeşiz.

Müziğe olan ilginiz nasıl başladı? Sizi yönlendiren ya da keşfeden oldu mu?

Küçükken babam eve bir org almıştı. Onu çalardım. Kulağımın iyi olduğunu hemen anladık. Çünkü hangi müziği duysam çalabiliyordum. Zaten babam da eskiden saksafon çalarmış. Kendisi çok iyi bir caz müzik dinleyicisidir. Üstüne tanımam.

Bestelerinizden bahseder misiniz? Albüm yapmayı düşünüyor musunuz?

MESAM’ a kayıtlı tam hatırlamasam da 100 bestem vardır. Albüm yapmayı eskiden düşünüyordum. Teklif edenler de oldu ama artık düşünmüyorum. Azıcık aşım ağrısız başım.

Tarz olarak kimi örnek alıyorsunuz? Etkilendiğiniz sanatçılar kimlerdir?

Kimseyi örnek almıyorum kendime ait bir tarzım var. Ama en sevdiğiniz sanatçı derseniz. Sezen Aksu hayranıyım. Çok şarkısını sahnede söylüyorum.

 Şimdilerde neler yapıyorsunuz? Sahne alıyor musunuz?

Eski Foça Gramofon barda sahne alıyorum.10 yıldır neredeyse buradayım. Benim için paradan çok sevdiğim müziği icra edebilmem önemli. Burada beni seven çok kişi var. Her gecem gün de artıyor. Bizim kafe benimle özdeşleşti diyebilirim.

 

Ülkemizde sanata ve sanatçıya verilen değeri nasıl değerlendiriyorsunuz?

Sanata elbette değer veriliyor. Ama yeni çıkan bir sürü şarkıcı var beğeniyor musunuz derseniz, tarzım değil. Gerçekten yetenekli insanları halk anlıyor bence ve değer veriyor.

Bir müzik insanı olarak hayal ettiğiniz yerde misiniz? Gelecek ile ilgili planlarınız ya da projeleriniz nelerdir?

Hayal ettiğim yerde değilim. Küçük yaşta İstanbul’a gittim. Rafet El Roman, Erol Köse albüm teklif etti ama sonuçta anlaşamadık. İstanbul İzmir gibi bir yer değil. Orada beni üzen çok şey oldu ve müziğe küstüm. Uzun süre ara verdim. Sonra Foça’ya yerleşince tekrar başlayabildim. Gençlere de tavsiyem İstanbul’u birşey sanmasınlar. Oradaki pastadan ‘bir dilim de sen al kimse demez.’ Eğer arada çıkar ilişkisi olmazsa.

Eskişehir'e hiç geldiniz mi? Neler söylemek istersiniz şehrimizle ilgili?

Eskişehir’e hiç gelmedim ama herkes çok güzel bir yer olduğunu söylüyor. Bir gün gelip gezmek isterim. Buradan tüm Eskişehirli sanatseverlere ve Haberes okuyucularına selamlarımı iletiyorum. Teşekkürler…