Türk Sinemasının usta jönü Tarık Akan tarafından keşfedilen, katıldığı Popstar yarışmasıyla tanınan, sonrasında çıkardığı albümlerle beğeni toplayın Sezen Kiremit Haberes’in 32’nci sayısına konuk oldu

Yazarımız Cem Aksu ile keyifli sohbet eden Kiremit; “Bana göre sanatçı üreten demek, bir bütün tavır, duruş, duygu hepsiyle birbirini destekleyen bir bütün, en basiti en estetik hale getiren kalbe dokunduran demek ve bence en büyük kriteri de kalıcılık” dedi.

Sezen Hanım merhaba, bize kendinden bahseder misin? Nerede doğdunuz? Nasıl bir çocukluk geçirdiniz? Nasıl bir ailede yetiştiniz?

Merhaba Cem Bey öncelikle değerli söyleşinize beni dahil ettiğiniz için teşekkür ediyorum. Ben memur bir ailenin tek kızı olarak 1984 yılında dünyaya geldim. Hani kendimi bildim bileli diye başlar ya cümleler, ben de müziğe böyle başladım aslında.

 Müziğe ilginiz ne zaman başladı? Sizi usta sanatçı Tarık Akan keşfetmiş. Bu nasıl oldu? Sizin hayatınızın dönüm noktası oldu diyebilir miyiz?

Kendimi keşfetmemde en büyük etken müzik oldu anaokulunda ilk öğretilen ‘benim annem güzel annem’ şarkısında ağlamam benim duygusal ve müziği içselleştiren biri olarak yaşamıma devam etmemin bir göstergesiydi sanıyorum. İlkokulu sevgili Tarık Akan’ın Taş Mektebinde okudum. Boş derslerde şarkı söylerdim. Bu durum daha sonra koro ve solo çalışmalarla devam etti. Aslında beni ilk keşfeden önce ailem sonra da çok değerli aktör Tarık Akan’dır diyebilirim.

 

Ses sanatçılığı dışında oyunculuk eğitimi aldınız. Oyunculuk yaptınız mı? Böyle bir plan var mı?

Sonrasında küçük yaştan itibaren şan eğitimleri, stüdyo, sahne deneyimleri ve konservatuvar ardı ardına geldi. Ses sanatçılığı dışında benim için okul niteliğinde diyebileceğim Yalçın Özden tiyatrosunda iki yıl kadar Suna Yıldızoğlu ve birçok değerli isimle aynı sahneyi paylaştım. Daha sonrasında da başka tiyatrolarda ufak rollerim oldu tiyatro çok meşakkatli bir yol. Aynı müzik gibi ama benim ilk aşkım müzik olduğu için daha çok orada yoğunlaştım.

Popstar yarışmasına nasıl katıldınız? Hayal ettiğiniz gibi oldu mu yarışma? Ya da bu tür yarışmaların gerçekten hakkaniyetle sonuçlandığını söyleyebilir misiniz?

Popstar yarışmasına annemin ve çevremin isteği ve desteğiyle katıldım. Benim için büyük ve önemli bir adımdı. Sesini kitlelere duyurmak 18 yasında bir genç kız için epey heyecanlıydı. Yapımımız çok kaliteli bir yapımdı. Emeği gecen herkesin hakkı çoktur. Bu yarışmada 4’üncülük elde ettim ve ilk albümümü çok değerli Nazan Öncel’in hediyesi bir şarkıyla piyasaya sundum. Yarışma jüri ve halk oylamasıyla ilerlediği için ki, çok güçlü jüri üyelerimiz ve sevgili yapımcımız Osman Tan’ın hakkaniyetli olduğunu düşünüyorum. Fakat çoğu zaman Show gereği bazı adaletsizliklerin olduğu gerçeği yadsınamaz. TV Showları biraz bunu gerektiriyor sanırım. Aslında burada amaç kendinizi en iyi bicimde tanıtmak sonrası sızın cabanıza bağlı vaat edilen birşey yoktu zaten o yüzden nankör olmamak lazım.

Albümlerinizden bahseder misiniz bizlere? Özellikle "Başka" albümü sizin için çok özel değil mi? Sebebini bize anlatır mısınız?

İlk albüm ‘çaresi Yok Sezen’le yarışma sonrası çıkmıştı. Fakat şarkılar bir kimlik arayışında gibiydi. Tarz olarak beni çok yansıtamadı sonrasında ‘Öğren de Gel’ ve ‘Başka’ adlı albümler dinleyiciyle buluştu. Her şarkı ve her albümüm benim için kıymetli çünkü çok emek var fakat en son çıkan başka albümü müzikal anlamda ya da görseliyle benim bestelerimin bulunduğu bir albüm olduğu için de biraz daha farklı.

 TSM albümü yapmayı düşünüyor musunuz?

TSM albümü yapmayı tabi ki çok isterim. Çünkü yüzyıllar da geçse eskimeyecek değerinden asla kaybetmeyecek bir müziğimiz var. Hakkını vererek bir albüm oluşturmak aslında şu dönemde bir cesaret işi popüler kültürün etkisinde bu kadar çalkalanırken…

Size göre sanatçı ne demektir? Tarz olarak beğendiğiniz ve kendinize yakın hissettiğiniz sanatçılar kimlerdir?

Bana göre sanatçı üreten demek, bir bütün tavır, duruş, duygu hepsiyle birbirini destekleyen bir bütün, en basiti en estetik hale getiren kalbe dokunduran demek ve bence en büyük kriteri de kalıcılık. Dünya müziğinden hayran olduğum Queen grubu ve Mariah Carey ülkemizdense aynı sahneyi paylaşmaktan onur duyduğum Ayten Alpman ve İlhan Gencer.

 Şimdilerde neler yapıyorsunuz? Yeni planlar var mı?

Şimdilerde 5 yıldızlı bir otelde lobby programı yapmaktayım. Aynı zamanda Yücel Arzen ekibiyle ülke genelinde konserler vermekteyiz. Yakın zaman içerisinde de akustik bir çalışma yapmayı planlıyorum.

 Repertuvar seçerken nelere dikkat ediyorsunuz? Bestecilerinden kimlerin şarkılarını okumak sizi mutlu ediyor?

Şarkı seçerken güncel olmasından çok bana hitap etmesine özen gösteriyorum sevmediğim şarkıları aynı özenle okuyamıyorum. Maalesef sesime gidebilecek duygusu ve söz yoğunluğu yüksek derin şarkıları seslendirmekten keyif alıyorum Sezen Aksu, Nilüfer, halk müziği ozanımız Neşet Ertaş şarkılarını okumayı seviyorum.

 Eskişehir'e geldiniz mi? Neler söylemek istersiniz Eskişehir ile ilgili?

Eskişehir’e başka bir şehre geçerken uğrama sansı buldum. Çok kısa bir ziyaret olmasına rağmen oradaki samimiyeti, sıcaklığı biraz da olsa tattım. Şehrin güzel bir havası var. Üniversite gençliği vs. Bir dahaki sefere daha çok anım olmasını dilerim. Tüm Eskişehir’e sevgilerimle.