Sarıcakaya Belediye Başkanı Hüseyin Çam, Haberes Dergisi’nin Eylül 2022 sayısına konuk oldu.
Haberes Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Ayhan Aydıner’e ilçe hakkında bilgi veren Hüseyin Çam; “Halkımız elinde bulundurdukları arazileri elden çıkartıyorlar. Benim talebim arazilerini satmasınlar. Böyle kıymetli toprakları bir daha ele geçirmek, satın almak çok zor olacak. Varlıklarının kıymetini bilsinler” dedi.
31 Mart 2019 seçimlerinde Sarıcakaya Belediye Başkanı seçildiniz. Yaklaşık 3,5 yıldır başkansınız. Nasıl bir belediye aldınız? Bu süre içerisinde yaptığınız projeler ile ilgili bilgi verir misiniz?
31 Mart 2019 yerel seçimlerinde yüzde 65,26’lık bir oy oranıyla halkımız bizi göreve layık gördü. O süreçten bu zamana kadar ben ve ekibim ilçemize hizmet etmek için çalışmalarımızı aralıksız yürütmekteyiz. Çalışmalarımızı ilke edindiğimiz ‘Halka hizmet Hakka hizmet’ düsturuyla sürdürmekteyiz. ‘Sevdamız Sarıcakaya’ sloganımızla da seçim öncesi ne vaat ettiysek hepsini tek tek yerine getirmeye çalışıyoruz. 2019-2021 yılları arasında kilitparke ve bordür döşenmeyen tüm sokaklarımız öncelikli hedeflerimiz arasında yer alırken şu ana kadar 14 mahallede yaklaşık 50 bin metrekare kilittaş ve 10 bin metre bordür döşeme çalışması yapıldı. Bu çalışmalarımız halen de devam etmektedir. Sosyal donatısı bulunmayan mahallelerimize sosyal tesis alanları inşa etmeye devam ediyoruz. Bu kapsamda seçim vaatlerimiz arasında yer alan Örencik mahallemizde sosyal tesis alanımızı tamamlayarak vatandaşlarımızın kullanımına sunduk. Sarıkaya Mahallemize de yine modern bir sosyal tesis kazandırdık. Şu an Beyköy Mahallemize Yeni bir Sosyal Tesis alnı kazandırıyoruz. İnşaat yapım çalışmaları aralıksız devam ediyor. Mahallelerimizde bulunan mevcut Sosyal Tesis alanlarımızın da bakım, onarım ve yenileme çalışmalarını gerçekleştirdik. Eskişehir’in Akdeniz’i olarak bilinen ilçemiz tarımla da ön plana çıkmaktadır. Mikro klima iklimi sebebiyle de ürün çeşitliliği bol olan bir yerdir Sarıcakaya. İlçemizde seracılık her geçen gün gelişmekte olup, İstanbul, Ankara gibi metropol şehirlerin yeşillik ihtiyacının yüzde 40’ını karşılanmaktayız. Tüm bunlar göz önüne alındığında İyi tarım uygulamalarına örnek teşkil edebilmek için seracılığı geliştirmek adına bizde Organize Sera Bölgesi kurulması yönünde ki çalışmalarımızı devam ettiriyoruz. Buna istinaden mahallelerimizde ki tüm hallerin rehabilite çalışmalarını yaptık. Tüm ilçemizi kapsayan imar planı çalışmamız da devam etmektedir. İpek böcekçiliği desteklenip geliştirilmesi adına Koza Birlik ile ortaklaşa ipekböceği besleme evleri projesini hayata geçireceğiz. Tarımsal alanda gerçekten ciddi bir katma değer sağlayan ilçe olduğumuzdan dolayı bu alanda çiftçimizin alın teri ürünlerini değerlendirebilmek amacıyla sebze ve meyve kurutma tesisi projemizi de önümüzdeki süreçte hayata geçirmeyi planlıyoruz. Bu proje bizim için çok önem arz etmektedir. Çiftçilerimizin ürünleri artık elinde kalmayacak ve para kazanmış olacak. İlçemizde ki Sakarya nehri boyunca içerisinde oturma ve spor alanlarını barındıran yaklaşık 700 metre uzunluğunda sağlıklı yaşam yürüyüş yolu projemizi de en kısa sürede hayata geçirmeyi planlıyoruz. İlçemiz Laçin Mahallesinde yapımı devam eden göletimiz ile Dağküplü ve Düzköy Mahallelerimiz de yapılacak olan gölet çalışmasını Milletvekilimiz Prof. Dr. Emine Nur Günay hanımefendi ile yakından takip ediyoruz. 65 yaş üstü evinde yemek yapamayacak durumda olan ve kimsesi olmayan yaşlı vatandaşlarımıza Ramazan ayı boyunca sıcak yemek imkanı sağladık. İlçemizde her hafta Cuma günü kurulan semt pazarımıza vatandaşlarımızın rahatça gelebilmesini sağlamak amacıyla her mahallemizden ücretsiz servis hizmeti sunuyoruz. Diğer yandan bahçesinde oturma alanları ve kafeteryası bulunacak olan tarihi hamamımızın da restorasyon çalışmaları tamamlandı ve önümüzdeki günlerde açılışını gerçekleştireceğiz. Geçmişten günümüze ilçemizin tarihi kültürünü yansıtacak Hacı Hüseyin Eldem Kültür Evi restore çalışmalarının ardından son rötuşları yapılıyor. Teşhir dolap ve camekanları konuldu. Önümüzdeki günlerde Sarıcakayalı hemşerilerimizin hizmetine sunulacak. Tüm dünyayı etkisi altına alan pandemi dönemi bizim içinde zorlu bir süreçti. Korona virüsle mücadele kapsamında Belediye olarak bizde süreci iyi işletmek adına birçok çalışma yaptık. Kaymakamlığımız ilçe Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğümüz ile ortaklaşa maske üretimimiz oldu. Yaklaşık 15 bin maske ürettik ve halkımıza ücretsiz dağıttık. Bunun yanında düzenli olarak umuma açık alanlar, çocuk oyun parkları, resmi daireler, toplu ulaşım araçlarımız da dezenfeksiyon çalışmalarımızı yürüttük. Kurulan Vefa Sosyal Destek grubuna belediye olarak bizde destek sağlayıp, 65 yaş ve üzeri büyüklerin talep etmeleri durumunda günlük alışveriş ve ihtiyaçlarını giderdik. İçişleri Bakanlığı’nın gönderdiği koronavirüs genelgesi kapsamında, Sarıcakaya Belediyesi ve iştiraklerinin kiracısı olan işletmelerden kapalı kaldığı süre zarfında kira almadık. Her hafta Cuma günleri ilçemizde kurulan pazarda esnaf ve vatandaşlarımıza kolonya, eldiven ve maske dağıtımını gerçekleştirdik. AK Parti Eskişehir Milletvekilimiz Prof. Emine Nur Günay, 100 Bin Sosyal Konut Projesi kapsamında Eskişehir’in dış ilçelerinin konut ihtiyacını karşılamak için bir süredir çeşitli temaslarda bulunuyordu. Bu kapsamda ilçemizde geçtiğimiz günlerde de TOKİ alanında inşaat çalışmalarımız başladı. Dediğimiz gibi öncelikli hedefimiz halkımıza en iyi şekilde layıkıyla hizmet edebilmektir. Bizi layık görerek görev yapmamıza fırsat verdiler, bende bu amaçla en iyi şekilde onlara layık olmaya çalışıyorum. Bu görev kutsal bir görevdir. Bizde görev yaptığımız sürece ona göre davranıp çalışmalarımızı yürüteceğiz.
Sizce Sarıcakaya’nın en büyük sorunu ne? Sarıcakaya’nın geleceğini nasıl görüyorsunuz?
İlçemizin önemli sorunlarından biri tüm tarımsal alanlarda olduğu gibi bilinçsiz ilaç kullanımı. Biz ilçemizde ilaç kullanımını kontrol altına almamız lazım. Gereğinden fazla ve gelişi güzel bir ilaç kullanımı hem bizi hem de topraklarımızı yok edecek. Bir eylem planı ile bu durumu değiştirmeliyiz. Bir de bunun yanında arazilerin satılması gibi bir problemle karşı karşıyayız. Son zamanda yaşadığımız pandemi döneminde arazilerin el değiştirmesi işi biraz daha hızlandı. Ben buradan halkımıza ne olursunuz arazilerinizi satmayın diye sesleniyorum. Satmak belki kolay olacak ama bizim çocuklarımız bu arazileri tekrar geri alamayacaklar. Ayrıca bizim vadimize hayat veren Sakarya nehrine kanalizasyonu olan yerleşim alanlarının giderlerinin akıyor. Bizim geçmişte su içtiğimiz Sakarya nehri bu gün yok. Hızla da yok oluyor. Mahallelerimiz aşırı yağışlar sonrası konumları itibariyle selden etkilenmektedir. Çözüm olarak DSİ ile ortaklaşa çalışmalar yaptık. İlçemiz sürekli gelişmekte olan önü açık bir yerdir. Biz buna rağmen ilçemizin Tarım ve Turizm alanında da önümüzdeki süreçte adını sıklıkla duyabileceğimiz bir ilçe olacağına inanıyoruz. Bu yöndeki çalışmalarımız aralıksız devam etmektedir. Diğer yandan gençlerimiz ilçede kalmak istemiyor. Göç veriyoruz. Bu nedenle ilçemizde tarımla uğraşan yaşlı bir nüfus hakim. Gençler büyükşehirler de hayatını devam ettirme gayreti içerisindeler. Oysa aile mesleği tarımla uğraşsalar inanın büyükşehirlerde asgari ücretle çalışma zorunluluğu ortadan kalkacaktır. Hem tarımcılıkta daha çok kazanç elde edeceklerdir. Biz tüm bunları her fırsatta gençlerimize anlatıyoruz. Burada göç vermemek adına proje ve çalışmalarımızı yürütmekteyiz. Bu kapsamda Üsküdar Belediyesi ile ortak bir projemiz oldu. Bu projemiz iki aşamalı olacaktır. İlk aşamasında Sarıcakayalı gençlerimiz ürettikleri ürünleri Cumartesi günleri Kuzguncuk Bostanı'nda kurulacak pazarda satacak. Burada satışa sunulan ürünlerimizin şu andaki fiyatı normal piyasa fiyatlarının yarısından daha düşüktür. Projemizin ikinci aşamasında da yine ilçemizde üretilen doğal ürünlerimiz Üsküdar'da ikamet eden ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza dağıtılmıştır. Ben burada hem üretenin hem de tüketenin mutlu olacağı bir zincir oluşturacağımıza inanıyorum. Böylesine anlamlı projede gençlerimize ve bizlere destek veren Üsküdar Belediye Başkanımız Hilmi Türkmen’e çok teşekkür ediyorum.
Kentin milletvekilleri ve belediye başkanlarıyla diyaloglarınız nasıl?
Kentimizin seçilmiş milletvekilleri ile aramıza herhangi bir probleminiz yo. Hepsiyle görüşüyoruz. Başta sayın vekilimiz Emine Nur Günay hanımefendi olmak üzere desteklerini alıyoruz. Belediye başkanlarımızla da görüşüyoruz bazı projelerde fikir alışverişinde bulunuyoruz. Onlardan destek aldığımız konular var bize dair bir destek gerekirse de bilebildiğimiz kadarı ile onlara destek vermeye çalışıyoruz.
Yıllarca bürokrat olarak görev yapmanızın belediyecilikte size avantajları neler oldu?
Daha önce bürokrat olarak yaptığımız görevler belediye başkanlığının alt yapısını hazırlamış oldu. Hem İl Özel İdarede hem de Yatırım İzleme ve Koordinasyon başkanlığında yaptığımız işler belediye alanı ile ilgili işlerle birebir benzerlik gösteriyordu. Bu nedenle bürokraside geçen hizmetimiz belediye başkanlığına ışık tuttu.
İleriye yönelik siyasette hedefleriniz var mı?
İleriye yönelik siyaset ile ilgili bir beklentim yok. Mevcut görevimizi layıkıyla yaparak tamamlamak istiyoruz. Hep bir beklenti içerisinde olmak bazen iyi sonuç vermiyor. Onun için mevcut görevi tam ve eksiksiz olarak yapmak gerekiyor ben de tercihim bu yönde.
Hüseyin Çam’ın hayatındaki kırılma anı neydi?
Hayatımdaki kırılma noktası siyasete girmeye karar verdiğim zamandır. Şimdi olsa aynı kararı vermezdim herhalde. Siyaseti yapmak lazım, ancak menfaate dönük değil, hizmet ederek çalışmak gerekiyor. Ama geldiğimiz şu atmosferde siyaset hızla zorlaşıyor.
En çok neye kızarsınız?
En çok iyi niyetimin suiistimal edilmesine kızıyorum. İnsanlar kendisine gösterilen iyi niyeti zafiyet zannediyorlar. Aslında İyi niyetle başlatılan davranış insan haysiyetine verilen değerin bir göstergesidir. Ama bu maalesef günümüzde geçerli değil. Ben çalışanlarımızla ve diğer insanlarla resmi değil, insani ilişki kurmayı tercih ettim. Ancak sahada tam karşılığını göremedim. Ama yine de iyi niyetimi muhafaza etmek istiyorum.
Sizi en çok ne güldürür?
Yeri geldiğinde gülmeyi bilmek lazım. Gülmek güler yüzlü olmak gülümsemek bir yerde sadaka hükmündedir. Onun içinde sahada insanlarla karşılaşırken özel bir sıkıntım olsa bile tebessümü bırakmadan, insanlara güler yüzle bakmayı tercih ettim. Abartmadan gülmeyi, gülümsemeyi ve tebessüm etmeyi bile bilmek lazım. Buda yaptığımız görevlerin dışa dönük tarafıyla yapılması gerekir diye düşünüyorum.
En son ne zaman ağladınız?
Yapım gereği kolay ağlayan bir yanım var. Bazen bir komşunun kızını gelin ederken bile gözlerim yaşardığı olmuştur. Ben erkekler ağlamaz söyleme katılmıyorum. Bu konuda; Peygamber Efendimiz (SAS), Hz. Allah'a (CC) yaptığı dualarını ben sık sık tekrarlarım. Peygamberimiz; “Ürpermeyen kalpten, yaşarmayan gözden sana sığınırım Allah'ım” diye dua ediyor.
Sarıcakayalılara son bir mesajınız olacak mı?
Bize yaptığımız çalışma ve projelerimizi anlatabilme fırsatı verdiğiniz için öncelikle sizlere teşekkür ediyorum. İlçemiz gerçekten tarihi, kültürü ve doğasıyla ön planda olan ve İç Anadolu’nun Antalya’sı olarak adlandırılan güzel bir ilçedir. Ancak halkımız elinde bulundurdukları arazileri elden çıkartıyorlar. Benim talebim arazilerini satmasınlar. Böyle kıymetli toprakları bir daha ele geçirmek, satın almak çok zor olacak. Varlıklarının kıymetini bilsinler.