AK Parti Odunpazarı Belediye Başkan Aday Adayı Süleyman Ekşi, Haberes Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Ayhan Aydıner’e projelerini anlattı.
Süleyman Ekşi; “Önce vatandaşlarımızla belediyeyi kaynaştıracağız. Yani, vatandaşlarımızı, sahibi olduğu belediyeden uzaklaştırmak ne demek? Bilakis, vatandaşlarımızın belediyeyi evi gibi görmesi gerekir. Biz öncelikle bunu sağlayacağız, kimseyi ötekileştirmeden halkımızla beraber doğru işlere, ortak projelere imza atacağız” dedi.
Neden Odunpazarı Belediye Başkanlığı? Odunpazarı bölgesinin sizin için farklı bir anlamı mı var?
Öncelikle ben Odunpazarlıyım. Doğduğum, büyüdüğüm, ailemle yaşadığım ve hizmet ettiğim yer Odunpazarı. Haliyle insan var olduğu ve mutlu yaşadığı yere ayrı bir aidiyet hissediyor. Bu nedenle Odunpazarı’mıza hizmet etmek, eksiklerini tamamlamak, taleplerini ise karşılamak istiyorum. Zaman zaman paylaşıyorum, yapmak istediğim o kadar çok hizmet var ki… Anlattığım hizmetleri duyunca vatandaşlarımız sabırsızlanıyor, ben ise hizmet heyecanıyla doluyorum ve hep şunu söylüyorum: Az kaldı, 2024 yılının Mart ayında hizmet için geliyoruz inşallah!
Belediyecilik anlayışınız nedir?
Belediyecilik direkt olarak insana dokunan bir anlayış. Doğumdan ölüme kadar insanlar belediyecilik hizmetlerinden faydalanır, olması gereken de budur. Belediyeler insanların daha mutlu, huzurlu, ferah ve güvenli bir ortamda yaşamalarına azami ölçüde katkı sunmayı amaçlar. Kısacası belediyecilik, halka doğrudan hizmet vermektir. Ben de Süleyman Ekşi olarak vatandaşlarımıza en iyi hizmeti vermeye talibim.
Sizce bugün Odunpazarı Belediyesi doğru yönetiliyor mu?
Şimdi Ayhan Bey, ben sadece aday adaylığım sürecinde değil, öteden beri Odunpazarı ile yakından ilgileniyorum. Bildiğiniz üzere belediyeyi AK kadroların yönettiği dönemde belediye başkan yardımcısı olarak da görev yaptım. Görev süremin bitişinden bugüne kadar da Odunpazarı’nın cadde ve sokaklarından hiç kopmadım, vatandaşlarımızla her fırsatta görüş alışverişinde bulundum. Ve bugün gelinen noktada insanların yoğun serzenişleriyle karşılaşıyorum. Odunpazarı’nda o kadar çok eksikten bahsediyorlar ki. Elbette bu eksikleri Odunpazarı’nda yaşayan biri olarak ben de görüyor ve vatandaşlarımız gibi mağduriyet yaşıyorum. Ve şunun sözünü veriyorum: Eksikleri kısa zamanda tamamlayacağız, bunun için yeteri bilgiye, birikime ve deneyimli bir ekibe sahibim. Şunu da ifade etmek isterim. Belediyeyi en doğru şekilde yönetmenin altın kuralı önce vatandaşlarla olan iletişimin sağlıklı bir zeminde gerçekleştirilebilmesi. Sahadan aldığım verilere göre vatandaş ile belediye arasında ciddi bir iletişim problemi var. Önce bu problemi çözeceğiz ve ardından katılımcı belediyecilik esasına dayalı bir anlayışla belediyemizi halkla beraber yöneteceğiz.
Sizce Odunpazarı’nın en büyük sorunu nedir?
Az önce ifade ettim. Odunpazarı’nda, vatandaş ile belediye yönetimi arasında bir iletişim sorunu var. Ayhan Bey, vatandaşların sesine kulak vermezseniz, vatandaşlardan kopuk belediye yönetmeye çalışırsanız zaten istediğiniz sonuca ulaşamazsınız. Var olan problemleri göremezsiniz. Dolayısıyla görmediğiniz problem sizin için bir sorun teşkil etmez. Ama her çözümsüzlüğün mağduriyetini vatandaşlarımız yaşar. O nedenle biz diyoruz ki, önce vatandaşlarımızla belediyeyi kaynaştıracağız. Yani, vatandaşlarımızı, sahibi olduğu belediyeden uzaklaştırmak ne demek? Bilakis, vatandaşlarımızın belediyeyi evi gibi görmesi gerekir. Biz öncelikle bunu sağlayacağız, kimseyi ötekileştirmeden halkımızla beraber doğru işlere, ortak projelere imza atacağız.
Odunpazarı’nda yapmayı düşündüğünüz projeleri anlatır mısınız?
Dedim ya Ayhan Bey, o kadar çok eksik var ki, vatandaşlarımızın haklı olarak o kadar çok beklentisi var ki… Hepsini değil ama -çünkü sayfalar yetmez- belli başlı yapmak istediğim projeleri aktarmak isterim. Bir kere Odunpazarı’nda ciddi bir dönüşüm problemi var. Karapınar 2. Etap projesi gerçekleştirilerek Erenköy, Huzur ve Yenidoğan mahalleleri artık ihya edilmeli. Deyim yerindeyse şehirden koparılan Gündoğdu Mahallesi’nin dönüşümü yapılmalı. Emek, 71 Evler, 75. Yıl ve Orhangazi mahalleleri ile kırsal mahallelerimizin ciddi imar sorunları var, bu sorunlar hızla çözülmeli. Küçük Sanayi Sitesi’nin dönüşümü gerçekleştirilerek şehir merkezindeki mezbelelik kaldırılmalı, prestijli ve modern yaşam alanlar oluşturulmalı. Elbette bu dönüşümler yapılırken de ne orada yaşayanlar ne de mülk sahipleri mağdur edilmeli. AK kadrolar bugüne kadar Türkiye’de ve Eskişehir’de en iyi dönüşüm örneklerini verdiler. Biz hazırız, projelerimiz hazır. 10 yıldır hiçbir dönüşüm problemine çare olamayanlara nasıl belediyecilik yapılacağını bir kez daha göstereceğiz ve kısa sürede dönüşüm problemlerini çözeceğiz.
Temel belediyecilik hizmetlerini sosyal belediyecilik hizmetleriyle taçlandırmanız gerekir Ayhan Bey. Yine her zaman iddia ettiğim gibi, ülkemize en iyi sosyal belediyecilik örneklerini yine AK kadrolar vermiştir. Bu deneyimle çocuklarımız için, kadınlar için, engelliler için, yaşlılar için, hastalar için, ekonomik durumu dezavantajlı gruplar için ve öğrenciler için esaslı projelere imza atacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın. Tüm projelerimiz hazır.
Aday olup seçildiğiniz takdirde sizin belediye başkanlığınızın diğerlerinden farkı ne olacak?
Demokrasiyle yönetilen ülkelerde temel prensipler vardır. Anlayış, uzlaşma ve katılım. Bu üç değeri arka plana atarsanız hem vatandaşların taleplerini göremezsiniz hem sorunları çözemezsiniz hem proje üretemezsiniz hem de despot bir yönetim anlayışına bürünmüş olursunuz. Ayhan Bey, hani sohbetimizin bir bölümünde dedim ya, mevcut belediye yönetiminin en büyük eksiklerinden biri de vatandaşlarla iletişimin kopuk olması. İletişimsizlik demek uzlaşmanın ve katılımın olmaması demek. Yani en demokrat benim diyerek demokrat olunmuyor. Burada esas olan eylem ve söylem birliğidir. Biz belediyeyi vatandaşlarımızın takdiriyle yönetmeye başlayınca, demokrasiyi esas alacağız. Her kararı vatandaşlarımız ve paydaşlarımızla alacağız. Çünkü biz, başarının böyle geleceğine inanıyoruz.
Öte taraftan, şunu da aktarmak istiyorum. Belediyelerde esas olan, öncelikle temel belediyecilik hizmetlerinin verilmesidir. Örneğin Odunpazarı’nda vatandaşlarımızın sorun olarak gördüğü ciddi bir üst yapı ve çöp sorunu mevcut. Sayın Cumhurbaşkanımız ve Genel Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın bir anlayışı vardır: “Şehirler çöpten, çukurdan ve çamurdan kurtarılmalıdır” der. İşte AK Parti belediyeciliğin özü budur Ayhan Bey. Önce temel belediyecilik hizmetleri kusursuz yapılmalıdır, sosyal belediyecilik hizmetleri ile de bu kusursuz hizmet taçlandırılmalıdır. Bizim de Odunpazarı Belediyesi’nde göreve geldiğimizde anlayışımız bu olacaktır.
Odunpazarı ve Eskişehir’in geleceğini nasıl görüyorsunuz? Sizce Eskişehir’in en büyük sorunu ne?
Eskişehir’imiz de Odunpazarı’mız da ülkemizin göz bebeğidir. Elbette daha iyi bir yönetimi ve yöneticileri hak ettiğimizi düşünüyorum. Ve şunu da biliyorum, o nedenle umutluyum: Geleceğimiz bugünden çok daha güzel olacaktır. Eskişehir’in en büyük sorununa gelecek olursak… Pek çok sorun sıralanabilir ama ilk sıraya imar sorununu koyabiliriz.
Aday olup seçildiğiniz takdirde Eskişehirspor’u bulunduğu durumdan kurtarmak için bir projeniz var mı?
Olmaz mı? Hem de öyle güzel projelerim var ki, Eskişehirspor’a gönül verenleri fazlasıyla memnun edecek projeler. Eskişehirspor’umuzu Süper Lig’e çıkarabilecek büyüklükte projelerden bahsediyorum. Tabii siz de takdir edersiniz ki şimdi bu projeleri açıklamak doğru olmaz. Adaylığımın ilan edilmesiyle beraber hem Odunpazarı ilçemiz ile ilgili hem Eskişehirspor ile ilgili projelerimi detaylarıyla kamuoyuna sunacağım.