Milli Eğitim Bakanı tarafından sivil toplum örgütü olarak tanımlanan bazı tarikat ve vakıfların okullarda etkinlik yapma alanları imzalanan protokollerle genişledi. ÇEDES adı verilen proje ile okullarda imam, müezzin gibi din görevlilerinin değerler eğitimi vermeleri sağlandı. Din derslerinin zorunlu seçmeli dersler haline getirilmesi ile dini ağırlıklı ders saatleri artırıldı.
2023-2024 Eğitim-öğretim yılı 14 Haziran Cuma günü sona erdi. Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı yaklaşık 20 milyon öğrenci karnelerini aldı. Bu öğretim yılında 75 bin 19 eğitim kurumu içinde devlete ait kurum/okul sayısı 60 bin 734 (%81),özel okulların sayısı 14 bin 281 (%19) oldu. Özel okullarda okuyan öğrenci sayısı 2 milyona, açık öğretimde okuyan toplam öğrenci sayısı 2 milyon 500 bine ulaştı.
KARNELER YENİ AMA SINIFTA KALMA VAR…
Bu yıl ilk kez ortaokul öğrencileri, ders notlarının yanında sosyal etkinliklere katılım durumlarını da gösteren karneler aldılar.
Bu yıl yine ilk kez 9.sınıflarda sınıfta kalma uygulaması başladı.
Tahminlerin çok üstünde öğrencinin sınıfta kalmasının eğitimde yeni bir kaosun başlangıcı olacağından endişe ediliyor.
Ders ortalaması 50 olan öğrencilerden en fazla 3 dersten başarısız olanlar, sorumlu olarak bir üst sınıfa geçti. 9.sınıflarda 4 ders ve üzeri zayıfı olan öğrenciler, sınıf tekrarı yapacak. Sınıf geçmede Türkçe baraj puanı da 70’e çıkarıldı.
EĞİTİMİN NİTELİĞİ NE DURUMDA?
Okul ve derslik sayısındaki açık bu dönemde de kapatılamadı. Üstelik deprem riskli binaların güçlendirilmesi ve yeniden inşa edilmesi sürecinde birden fazla okul aynı binada üst üste eğitim öğretimi sürdürmek zorunda kaldı.
Taşımalı ve ikili eğitim azalacağı yerde tam tersine arttı. Taşıma işlemlerinin gecikmesi yüzünden bazı yerleşim yerlerindeki çocukların eğitime erişimi uzun süre gecikti.
Okullardaki kadrolu yardımcı personel, güvenlik personeli, temizlik personeli ihtiyacı karşılanamadı.
Eğitim emekçilerine yönelik şiddet olayları maalesef bu yıl artarak devam etti. MEB, öğrencilerin gelişimini takip etmek, müfredatın işlenmesinde bütünlük sağlamak ve uygulama birliği oluşturmak amacıyla ülke geneli ortak sınavlarda ilk kez öğrencilerin cevapları kendi cümleleri ile yazacakları açık uçlu ve kısa cevaplı sorular kullandı.
EĞİTİMDE DİNSELLEŞTİRME ARTIYOR MU?
Milli Eğitim Bakanı tarafından sivil toplum örgütü olarak tanımlanan bazı tarikat ve vakıfların okullarda etkinlik yapma alanları imzalanan protokollerle genişledi. ÇEDES adı verilen proje ile okullarda imam, müezzin gibi din görevlilerinin değerler eğitimi vermeleri sağlandı. Din derslerinin zorunlu seçmeli dersler haline getirilmesi ile dini ağırlıklı ders saatleri artırıldı.
Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli adını taşıyan yeni müfredat eğitim paydaşlarının büyük bir çoğunluğunun karşı çıkmasına rağmen onaylandı.
Yeni müfredat tartışmaları, eğitimin ana sorunlarının önüne geçti.
EĞİTİM PİYASALAŞIYOR MU?
Kamusal eğitimde giderek yaygınlaşan ve her yönden gerileme olduğu algısı eğitimin piyasalaşmasındaki ivmeyi artırdı ve özel okul sayısında yükselişe neden oldu.
İlkeli ve kurumsallaşmış özel okulların yanında adeta ticarethane mantığı ile çalışan bazı özel öğretim kurumlarının varlığı tartışılmaya devam etti.
Velilerden çok yüksek ücretler alan bazı özel öğretim kurumlarında çalışan öğretmenlere yönelik maddi ve sosyal haklar konusundaki ihmallere MEB’in fazla müdahil olmadığı gözlendi.
YEMEK SÖZÜ UNUTULDU!..
Devlet okulunda çocuk okutmanın bile büyük bir masraf haline gelmesi nedeniyle, sözde ‘zorunlu eğitim’in olduğu ülkemizde birçok çocuğumuz eğitim dışı kaldı, çocuk işçilik arttı.
2023-2024 eğitim öğretim yılının ilk 6 ayında MESEM’lerde 8 çocuk hayatını kaybetti çok sayıda çocuk yaralandı.
Seçimler öncesinde söz verilmesine rağmen öğrencilere bir öğün yemek verilmesi ve ücretsiz temiz içme suyu sözü yerine getirilmedi.
KÖY OKULLARI AÇILMADI…
Kapatılan 20 binden fazla köy okulunun kırsalda yarattığı toplumsal çöküntü hala sürüyor. Öğrenci sayısına bakılmaksızın açılacağı söylenen köy okulları ile ilgili olumlu bir gelişme sağlanamadı.
LGS’de hiçbir nesnel değerlendirme yapılmadan okulların nitelikli, niteliksiz diye sınıflandırılması devam ettirildi.
Binlerce sayıya ulaşan proje okullarında, okul belirleme, yönetici ve öğretmen atamalarındaki sıkıntılar giderek büyüdü.
Öğrenci bulmakta zorlandığı halde yeni imam hatip okulları açılmaya devam etti.
EĞİTİM SİYASET ÜSTÜ OLMALIDIR…
Bir eğitim öğretim yılını daha geride bırakırken, “nitelikli seküler eğitim” giderek yüksek gelirli kesimin ayrıcalığı haline gelirken, dar ve orta gelirli aile çocuklarının kamusal örgün eğitimden giderek uzaklaşması en çarpıcı olumsuzluk olarak öne çıktı.
Eğitimde tüm sorunları aşabilmek için dünya çapında yapılan çalışmaların sonucu ise hepimize ders niteliğinde bir gerçeği vurguladı;
Eğitimde iyi uygulamalara sahip ülkeler, eğitim politikalarını gündelik siyasetin çok dışında ve üstünde tutuyorlar. Umarım bir gün biz de o günleri görürüz…