Sıkıcı pandemi gündeminden biraz ayrılıp, ülkemizde gurur duyabileceğimiz çalışmalardan bazı örnekler vermek istiyorum. İlk konu olarak birçoğumuzun ilgi alanında olmayan, çalışanlarının da sesi soluğu çıkmayan ancak okuyunca sizlerin de gurur duyacağına inandığım bir konuyla başlamak istiyorum kısaca AR-GE. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız 2008 yılında çıkardığı 5746 sayılı kanunla, AR-GE şirketlerini çeşitli yollarla destekleyerek, yenilik ve tasarım yoluyla ülke ekonomisinin uluslararası düzeyde rekabet edebilir bir yapıya kavuşturulması için teknolojik bilgi üretilmesini, üründe ve üretimde verimliliğin artırılmasını amaçlamıştır.
Bu kanun başlangıçta basit ve sıradan görülmesine rağmen sonradan yapılan ilave ve düzenlemelerle firmaların ilgisini çekmiş ve etkisini artırmıştır.
2020 yılı sonu itibariyle;
-Faaliyette olan AR-GE merkezi sayısı: 1.240
-Yabancı AR-GE merkezi sayısı : 207
-Çalışan toplam personel sayısı: 66.469
-Lisans: 38.645
-Yüksek Lisans : 12.166
-Doktora ve Üstü : 1.103
Personel çalışmaktadır. Görüldüğü gibi çalışan personelin neredeyse tamamına yakını üniversite mezunudur. İyi eğitim görmüş ancak yetersizlikler sebebiyle iş sıkıntısı çeken genç arkadaşlar için ideal iş alanı ve fırsatı doğmaktadır.
Halihazırda faaliyet gösteren AR-GE firmalarının Bakanlıkça onaylanmış ve tamamlanmış;
-Proje sayısı: 53.863
-Patent sayısı: 24.454
olarak gerçekleşmiştir. 2000’li yılların başında yıllık patent başvuru sayısı 300 civarında iken 2020 yılı itibariyle yıllık 10.000’nin üzerine çıkmıştır. Uluslararası listede 2017 yılında sadece 9 patent başvurumuz varken 2020 yılında 888 patent başvurusu ile dünya sıralamasında 9. sırada yer almaktayız. 2020 yılı patent listesinin bir başka ilginçliği ise Çin ve Güney Kore’nin, Amerika Birleşik Devletleri’nin üzerinde yer almasıdır.
Eskişehir’imizde ise 21 AR-GE firması faaliyet göstermektedir. Bu sayı ile şehrimiz 10. Sırada yer almaktadır. Nüfusumuza göre en başarılı il veya illerden biri sayılabiliriz. Listenin başında 420 firma ile İstanbul bulunmaktadır.
Günümüzde ülkelerin gelişmişlik göstergelerinden birisi de AR-GE şirketlerinde çalışan personel sayısı ve yıllık ürettikleri buluş ve patent sayısıdır. Son yıllarda ülkemizdeki AR-GE teşvikleri diğer ülkelere göre ciddi artışlar göstermiştir. Bu teşviklerden yararlanmak isteyen bazı dünya devi firmalar AR-GE merkezlerini ülkemize taşımışlar veya bir kısmını kaydırmışlardır. Bunlara en güzel örnek FORD, MERCEDES BENZ VE GENERAL ELECTRIC sayılabilir. ERICSON ve HUAWEİ gibi firmalar da Türkiye’deki AR-GE bürolarını ciddi oranda büyütmüşlerdir.
2020 yılı bütçesinden Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nca AR-GE ve tasarım firmalarına destek için ayrılan pay 5.5 milyar TL olarak belirlenmiştir. Ayrıca belirli aralıklarla ülkemizin hangi konularda AR-GE ihtiyacı olduğu yayınlanmakta, böylece hem firmalara yol gösterilmekte hem de ithal edilen ürünlere öncelik verilerek yerlileşme oranının artırılmasına çalışılmaktadır.
Ülkemizde AR-GE harcamalarının GSYİH’a oranı (yüzde 1.06), Avrupa’ya göre (yüzde 3) düşük iken firmalarımızın ortaya koyduğu patent performansı gerçekten övgüye layıktır. Bu başarıda en büyük pay kuşkusuz büyük çoğunluğu gençlerden oluşan AR-GE çalışanlarımızın ve düşük kar limitlerine rağmen AR-GE’ye pay ayıran firmalarımızındır.
SAYGILARIMLA...