Hükümetimiz 2024 yılını emekli yılı ilan etti. Tabiidir ki başlığı emekli ile başlayan bir yılda emeklilerimize bazı müjdeler vermekte gereklidir. Elde para ile müjde verilebilecek mali kaynak olmadığından rahmetli Necmeddin Erbakan’ın ifadesiyle “PANSUMAN” müjdelere yönelindi.

Enflasyon miktarının 4-5 katı karlar açıklayan bankalara daha çok para kazandırmak amacıyla devletten maaş alan kesimi bankalara pazarlama operasyonu başlatıldı. Öncelikle devlet kuruluşları maaş ödemelerini geçirecekleri bankalarla pazarlık ederek belirli ödemeler elde ettiler. Bu işin karlı olduğunu gören bankalar maaşlarını kendilerinden almak şartıyla emeklilere cüzi miktarlarla ödeme vaat etmeye başladı. Seçimler öncesi oy peşinde olan hükümet “nas ne diyorsa onu yapacağız” sözünü unutup milyonlarca emekliyi bankalara pazarladı. Bankalar “para ödüyoruz” bizim “emekli kulumuz oldunuz” edasıyla emeklileri oyuncak etmeye başladı. Fatura ödemelerinizi bize kaydırın, kart ücreti ödeyin, ödemelerinizi sigorta edeceğiz. Sigorta ücreti verin, bizim dediğimizden fazla para çekmeyin, akşam havale yapıyorsanız havale parası verin vb. Kısaca verdikleri parayı zaten geri almaya başladılar. Üstelik konu emekli olunca bankaların ne vereceği de kendilerine bırakıldı. Bankalar en üst kademeden emekli olan çok az bir kesime vereceği promosyon miktarını televizyonlarda günlerce reklam yapınca herkes sandı ki bu para emeklilere veriliyor. Bu para yüksek maaş alan bürokratlarınıza ve en üst grup maaş alan emeklilerinize verilmektedir. Daha acı olanı sayın Cumhurbaşkanımızın haftalık hükümet toplantıları sonrası sanki parayı kendileri veriyormuş gibi “emeklilerimize promosyon miktarını artırdık” cümlesidir.

Sayın Cumhurbaşkanımız, bankaların promosyon adı altında alt grup emeklilere yani sizin mecburen mali destek olduğunuz gruba 3 YIL İÇİN ödediği promosyon sadece 6 bin beş yüz liradır. Onu da çeşitli adlar altında geri almaktadırlar.

Ben bir emekli olarak bankalara “promosyon” olarak pazarlanmak istemiyorum. Size düşen ben ve benim gibi düşünenlerin hakkını bankalardan “vergi” olarak almak ve bu parayı da bu ülke için gereken yerlere harcamaktır.

Bankalar yetmiyormuş gibi şimdi de emekliler, holding ve markalara pazarlanmaya başlandı. Üstelik bu pazarlama bazı firmalara zorla yapılıyor. Otobüs firmaları gibi, halk otobüsleri gibi.

Sayın SGK’dan sorumlu bakanımız. Her şeyi halletmiş, emeklilerimiz aldıkları emekli maaşlarını harcayacak yer arıyor. Üstelik “pazarlık” filan da bilmiyor, ihtiyarlar “kazıklanma” ihtimalleri yüksek. Onlara iyilik olsun diye “emekliler.gov.tr” diye bir internet sitesi kurmuş oradan ne alacağınıza karar veriyor ve ne kadar indirim yapılacağını buluyorsunuz ve harcaya harcaya bitiremediğiniz emekli maaşınızı harcama imkanı buluyorsunuz.

Sayın SGK’dan sorumlu bakanım, Ankara’dan nasıl görüyorsunuz bilmiyorum. Ancak devlete ait olan kuruluşlar haricindeki firmalarda ve markalarda zaten sizin sitede olan indirimden daha fazlası her zaman var. Lütfen bakanlığınızdan kafanızı çıkarın ve sokağa bir bakın. Dahası bu ülkede sizin sitede olan marka ve hizmetlerin olmadığı yüzlerde ilçe, belde ve köy var buralarda oturanlar bu olmayan hizmetinizden nasıl faydalanacak. Emekliye bu nasıl eşitlik?

Sayın Cumhurbaşkanımız ve değerli bakanlarımız, Anayasamızın size verdiği yetkiler ve görevler içerisinde emeklilerimize “promosyon” bulmak, indirim yapan firmaları sitenizde yayınlamak veya firmalarla emekliler adına pazarlık etmek gibi bir göreviniz yok. Sizleri bunlar için de seçmedik. Sizden beklentimiz emeklileri bankalara ve firmalara pazarlamak yerine onları devlet eliyle yaşayabilecekleri standartlara getirmenizdir. Ve lütfen bu promosyon ve indirim saçmalığını da durdurun. YAKIŞMIYOR!!

Saygılarımla…