Bilindiği gibi Eskişehir’in kullanın suyu Porsuk Barajı’ndan temin edilmektedir. Ancak son zamanlarda gerek yağışlardaki düşüş, gerekse kullanım miktarındaki artış sebebiyle Porsuk Barajı ihtiyaca cevap veremeyecek hale gelmiştir.
Soruna çözüm arayan sayın yetkililer, çözüm olarak Sakarya Nehri’nin başlangıç yeri olan ve adına Sakarbaşı denilen tabiat harikası bölgeden suyu çekip Eskişehir’e pompalamayı bulmuşlar!!!
Son derece açıktır ki, o bölgeden suyu alıp Eskişehir’e pompalamak, suyu aldığınız yerin arkasında kalan yaklaşık 800 km uzunluktaki nehrin beslediği habitatın hayat kaynağını çalmaktır. Bir nehrin çıkış kaynağından su almak, milyarlarca bitkinin, milyonlarca balığın, milyarlarca börtü böceğin, yüzbinlerce kuşun hayat kaynağını yok etmek, yüzlerce çiftçinin suyuna el koymak demektir.
Evet, Eskişehir’e kullanım suyu gereklidir.
Bunun çözümü için ülkemizin en güzel ırmaklarından birini yok etmek gerekmez. Suya ihtiyaç varsa önce su rezervi oluşturulur yani önce kullanacağınız suyu biriktirirsiniz ki daha sonra tabiata zarar vermeden bu sudan faydalanasınız. Bir ırmaktan su alınacaksa, genel olarak iki yol uygulanır. Birincisi nehrin uygun yerine baraj yapar suyu biriktirerek ihtiyacınız kadar kullanırsınız, ikincisi nehrin denize döküldüğü bölgeden suyu alırsınız ki denize boşa dökülecek su şehrinize faydalı olsun.
Peki, çözüm nedir?
Yok etmek için suyunu çalmaya çalıştığınız Sakarya Nehri’nin haritalarına bakarsanız, şehrimize yaklaşık Sakarbaşı uzaklığında (70 km) hazır yapılmış ve su dolu üç tane baraj görürsünüz. Bunlar:
SARIYAR Barajı, (kuş uçuşu 85 km)
GÖKÇEKAYA Barajı, (kuş uçuşu 55 km )
YENİCE Barajı, (kuş uçuşu 45 km)
İstanbul’a 250 km uzaklıktaki ISTRANCA’dan MELEN’den,
Ankara’ya 200 km uzaklıktaki GEREDE’DEN su getirilebiliniyorsa, Eskişehir’e kuş uçuşu sadece 45 km olan YENİCE Barajından rahatlıkla su getirilebilir. Ancak bunun için biraz daha fazla PARA biraz da VİZYON gereklidir. Ancak fazladan harcayacağınız PARA, doğa harikası SAKARYA Nehri ve SAKARBAŞI’ndan daha değerli değildir.
BİR NEHRİN ÖLÜM FERMANI YAZILMIŞ, şimdi ben soruyorum:
Taksim’de ağaç kesildi diye ayaklananlar NEREDESİNİZ?
İstanbul havalimanı göçmen kuşların yolu üzerinde diye bağıranlar NEREDESİNİZ?
Kaz dağlarında katliam yapılıyor diye otobüslerle yolları kapatanlar NEREDESİNİZ?
Hamamyolu’nda Akar deresi yok edildi diye sayfa sayfa yazı yazanlar NEREDESİNİZ?
Kömür santrali yapılacak diye günlerce Adalar’da eylem yapan imza toplayan sözüm ona Çevre Koruma Dernekleri NEREDESİNİZ?
Sesiniz çıkmaz, çünkü katliamcı SİZDEN!
Üstat, Necip Fazıl Kısakürek yıllar önce yazmış:
Sakarya, saf çocuğu masum Anadolu’nun
Divanesi ikimiz kaldık Allah yolunun
SAYGILARIMLA...